Sincan cezaevinde keyfi muamele iddiası
Misafir olarak gittiği Ankara Sincan 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevinde gardiyanların keyfi muamelesine maruz kaldığını belirten Hizbullah hükümlüsü, gardiyanların kendisine yönelik zor kullanarak elbiselerini çıkardığını ve alenen kendisini tehdit ettikler
İslami çalışmalarından dolayı cezaevine atılan Hizbullah hükümlüsü Abdulaziz Çelik, Dikey Geçiş Sınavına girmek için misafir olarak gittiği Ankara Sincan 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevinde gardiyanların keyfi muamelelerine maruz kaldığını belirten bir mektup yazdı.
Cezaevinde yaşadığı hukuksuz uygulamaları kaleme aldığı bir mektup ile İlke Haber Ajansına bildiren Çelik, cezaevi kuralları arasında olmamasına rağmen elbiselerinin zorla ve rencide edici bir tavırla çıkarılarak arandığını ve gardiyanlar tarafından da tehdit edildiğini belirtmiş.
İslami hassasiyete sahip insanların hedef alındığı Post Modern 28 Şubat darbesinin mağduru olarak haksız bir şekilde ve sudan bahanelerle cezalandırıldığını belirten Hizbullah hükümlüsü Abdülaziz Çelik, Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kaldığını, Ankara Sincan 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevine ise Dikey Geçiş Sınavına girmek için geldiğini belirtmiş.
Yaşadığı hukuk dışı olayları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına da şikâyet ettiğini de belirten Çelik, kendisine yapılan hukuksuzluğunun da takipçisi olacağını belirtti.
Cezaevine girdiğinde gerekli işlemlerin yapılmasından sonra gardiyanların üst araması için elbiselerini soymasını istediğini söyleyen Çelik, “ Bana bu teklifte bulunduklarında ben ise onlara, ‘Ben Müslümanım. İnancım gereği diz ile göbek arasını açmak istemiyorum. Ama illa ki bunu yapmak istiyorsanız, o takdirde doktoru ve kurum amirini çağırmanız icap ediyor. Mevzuattaki düzenleme böyledir’ diyerek uyarmama rağmen görevli gardiyan da bana hitaben, ‘Biz buraya gelen her tutuklu ve hükümlüye aynı muameleyi yapıyoruz. Dolayısıyla seni de aynı muameleye tabii tutacağız.’ ifadelerini kullandı.” şeklinde konuştu.
“İnancım gereği elbiselerimi çıkaramayacağımı söyledim”
Gardiyanlara, vücudunda herhangi bir yara olmadığını ve üzerinde de bir şey olmadığını defalarca söylemesine rağmen kendisinin dikkate alınmadığını belirten Çelik, gardiyanların bildiğini okumaya devam ettiğini belirtti.
Çelik, “Ben de bu işlemi yapmaları için doktorun ve müdürün hazır bulunması gerektiğinin mevzuatta yer aldığını belirttim. Yara tespiti için doktor ve müdürün gelmesini istedim. Görevli gardiyanlara doktor ve müdür hazır olmadıkça vücudumun diz ve göbek arasındaki bölgeyi inancım gereği açmayacağımı söyledim. Bunun, benim yasal hakkım olduğunu, eğer üstümü çıkarırlarsa hakkımı helal etmeyeceğimi belirttim.” ifadelerini kullandı.
Gardiyanların zorla üstünü soyduğunu sözlerine ekleyen Çelik, görevli gardiyanların, onurunu kırmak için böyle yaptıklarını da sözlerine ekledi.
“Baş memur bana ‘Ben sana göstereceğim’ tehdidinde bulundu”
Yaşadıklarının aynısını 17 yıl önce gözaltına alındığı dönemde gördüğüne vurgu yapan Çelik, mektubunda devamla, “Bu yaşanan olay esnasında görevli memurlara sadece beddua ettim. Onlara yönelik hiçbir hakarette bulunmadım. Buna rağmen baş memur beni tehdit etti. Benim üzerime gelerek, ‘Ben sana göstereceğim’ tehdidinde bulundu. Ben de baş memura bu yaptıklarının kanunda yer almadığını ve beni bilerek karşılık vermem için tahrik ettiğini belirttim.” dedi.
Baş memurun daha sonra kendisini defalarca tehdit ettiğini söyleyen Çelik, yaşanan olayı kurum yetkililerine anlattığını ama yetkililerin konuyla ilgilenmediğini söyledi.
Alınan mektuptan sonra kendilerine hükümlü Çelik’in iddiaları hakkında soru sorduğumuz cezaevi idaresinden yetkililer ise, konu hakkında savcılığın izni olmadan herhangi bir açıklama yapamayacaklarını belirttiler.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı ile ilgili mevzuatta çıplak arama ile ilgili hüküm şöyle:
Hükümlünün üzerinde kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve kurumun en üst amirinin gerekli görmesi halinde çıplak olarak veya beden çukurlarında aşağıda belirtilen usullere göre arama yapılabilir.
-Çıplak arama hükümlülerin utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde ve kimsenin görmemesini sağlayacak tedbirler alınarak gerçekleştirilir.
-Arama sırasında önce bedenin üst kısmındaki giysiler çıkartılır. Bedenin alt kısmındaki giysiler, üst kısımdaki giysiler giyildikten sonra çıkarttırılır. Bu giysilerde mutlaka aranır.
-Çıplak arama sırasında bedene dokunulmaması için gerekli özen gösterilir. Aranan kişinin beden çukurlarında bir şeyin bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin bulunması halinde öncelikle hükümlüden madde veya eşyanın kendisi tarafından çıkartılması istenir. Aksi halde bunun zor kullanılarak gerçekleştirileceği bildirilir. Beden çukurlarında arama cezaevi doktoru tarafından yerine getirilir.
-Çıplak olarak arama mümkün olan en kısa süre içinde bitirilir. (M. Hüseyin Temel / Emrah Deniz – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.