Şirvan ilçesine bağlı Maden köyünde bulunan bakır madeni sahasında meydana gelen heyelan bölgesinde incelemelerde bulunan Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, 4 işçinin cenazesinin çıkarıldığını, 12 işçinin ise halen göçük altında olduğunu söyledi.

Maden sahasında incelemelerde bulunan Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Göçükte kalan 12 işçinin arama çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Vali Tutulmaz, "Heyelan sahasında arama kurtarma riski hâlâ devam ediyordu. İlk vatandaşımızı kurtardığımız anda bile akıntılar devam ediyordu, risk yüksekti. Dolayısıyla sabaha kadar arama işlemini yapamadık. Gün ağarması ile birlikte az önce bahsettiğim bölgelerden gelen arama kurtarma ekipleri, MTA, Türkiye Kömür İşletmeleri ve Türk Petrollerinden gelen arama kurtarma ekipleri de, maden işletmesi ekipleri ile birlikte arama kurtarma işlemine hızlı başladık. Sabah saatlerinde 2 işçimizi göçük altından çıkardık, az önce de 1 işçimizi göçük altından çıkardık. Tespitlerimize göre 12 işçimiz daha bulunmaktadır.” dedi.

"Alanda hâlâ heyelan riski devam etmektedir"

Göçük bölgesinde heyelan riskinin devam ettiğine işaret eden Tutulmaz sözlerine şöyle devam etti:

“Bunların kurtarılması için kamu kuruluşlarının bütün imkanlarını seferber ettik. Gerek Ankara ayağı, gerek komşu illerimiz ve il bazında kamu kurum ve kuruluşlarımız çalışmalarını hızlı bir şekilde devam ettirmektedir. Ancak arkamızda gördüğünüz alanda hâlâ heyelan riski devam etmektedir. Bu da arama kurtarma faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Heyelanın oluş sebebi olarak, çok miktarda yağan yağmur gözükmekteydi. Ancak insani bir kusur olup olmadığı, işletmenin ya da çalışanlardan kaynaklanan herhangi bir kusur olup olmadığı konusundaki çalışmalarımız devam etmektedir."

Cumhuriyet Başsavcılığının olaya konuya el koyduğunu söyleyen Tutulmaz, "Ayrıntılı bir şekilde sebepleri araştırılacaktır. Bir taraftan da ailelerin beklentilerini, tüm ülkemizin beklentilerini hızlı bir şekilde sonuçlandırma gayreti içerisindeyiz. Şimdiye kadar 4 cenazeyi çıkardık, 12 vatandaşımızın da toprak altında olduğunu değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

"Arama çalışmamız devam ediyor"

AFAD Başkan Vekili Halis Bilden ise 90 kişi ve 3 arama köpeğinden oluşan bir ekiple arama kurtarma çalışmalarına devam ettiklerini ifade etti.

Bilden, “Ben de öncelikle 4 kaybımız var başsağlığı diliyorum, ülkemizin başı sağ olsun. 12 işçimizi de aramaya devam ediyoruz. 90 kişilik bir ekiple müdahale ediyoruz. Dün gece 2 helikopter, bir de Casa uçağı ile bölgeye intikal ettik bunun için Genelkurmay Başkanımıza teşekkür ediyorum. 3 tane arama kurtarma köpeğimiz burada. Öğlen saat 14.00'e kadar arama kurtarma köpekleri ve uzman ekiplerimiz aramaya devam ettiler. O saatlere kadar 3 cansız bedene ulaştık. Bundan sonra iş makineleriyle müdahale etme kararı aldık. Amacımız çok uzun sürmeden ailelerimizin beklentilerini sona erdirmek ve yine ümit ediyoruz ki canlı ulaşalım. Canlı ulaşamazsak da cansız bedenlere ulaşalım ve bunları ailelere teslim edelim. Büyük bir titizlikle çalışıyoruz. Coğrafya çok zor sizin de gördüğünüz gibi zor ve eğimi yüksek bir coğrafya. Mümkün olduğu kadar nezaret etmeye çalışıyoruz. Çok büyük geçmiş olsun" diye konuştu.

Bir kişinin ailesiyle telefonla irtibat kurduğu yönündeki bir soruya AFAD Başkan Vekili Bilden, "Bir kişi ailesiyle irtibata geçtiğini duydum. O bölgeye kendim de intikal ettim. O noktada çalışmamız devam ediyor. Canlı ulaşabileceğimizi tahmin etmiyorum. En ufak bildiri ve şikayeti çok titizlikle uzman arkadaşlarımız değerlendiriyor. Ondan hiç kimse, hiç bir ailenin şüphesi olmasın. Hepimiz buradayız, bitene kadar da nezaret edeceğiz. Amacımız ailelerimizin bu merakını gidermek. Arkadaşlarımız cihazlarla dinlediler, köpeklerimiz çok uzman. Ulaşabildiğimiz yere kadar arkadaşlar köpeklerimizi götürdüler, ama maalesef canlı bir emareye ulaşamadığımızı belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.

"Teknik personel olarak tüm bilgi aktarımı kriz masasına aktarılmakta"

Öte yandan göçüğün meydana geldiği maden şirketi yetkileri de basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Olayın ilk anından itibaren çalışmalarının devam ettiğini ifade eden şirket yetkililerinden Mahir Yiğit, “Valiliğin koordinatörlüğünde Akut ve Siirt’in sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte biz bütün imkanlarımızla olanaklarımızla yaralı arkadaşlarımızın toprak altındaki arkadaşlarımızın kurtarılması için mücadele veriyoruz. Temmuz ayında yaşanan toprak kayması ile dün yaşamış olduğumuz ağır yağmur yağmasının tetiklediği toprak kayması ilintisiz, farklı yerlerde olmuştur. Heyelanından sonra işletme tatil edilmiştir. 2 ay durarak madende güvenlik arttırıcı üretim yapmaksızın kazı yapılmıştır. Anlık izleme cihazı getirilerek toprak hareketleri son teknoloji ile çalışma alanına alınmıştır. Temmuz ayındaki toprak kaymasından sonra alt tabanda çalışma yapılmamıştır. Halende yapılmamaktadır. Teknik personel olarak tüm bilgi aktarımı kriz masasına aktarılmakta olup kurtarma çalışmaları şu an için birinci önceliğimizdir. Buradayız arama kurtarmanın başındayız, görevimizin başındayız. İnanın ki heyelanın olduğu dakikadan itibaren bütün teknik ekipteki arkadaşlarım sahada görevlerinin başındadır.” dedi.

Şirketin herhangi bir ihmalinin olmadığını ileri süren Yiğit, “Herhangi bir ihmal yoktur. Dün vardiyada çalışan bizim 113 tane çalışan arkadaşımız vardı. Ana firma ve 4 tane alt taşeronumuz var. Toprak bir gün önceki aşırı yağıştan kaynaklanan bir anda bir çığ patlaması gibi yani yukarda ki yamaç molozlarının bir anda boşalması şeklinde oluşmuştur.” ifadelerini kullandı.

"Anlık izleme cihazı 6 dakikada bir ölçüm yapıyor"

Şirketin bir başka yetkilisi olan Kamil Narhan ise şöyle konuştu:

“Temmuz ayında yaşanan doğu duvarındaki heyelanda zaman zaman çatlakları izliyorduk. Dolayısıyla güvenlik tedbiri almak için de şansımız oluyordu. Az önce bahsettiğim anlık izleme cihazı 6 dakikada bir ölçüm yapıyor. Milimetre baz hareketine kadar her türlü yer hareketini size net olarak veriyor. Yalnız dün yaşanan olayda maalesef anlık bir kayma olmuş olup ne çalışan arkadaşlarımız ne teknik personel bunun kesinlikle farkına varamamışlardır. Farkına varacak zamanları da olmamış açıkçası.” (M. Hüseyin Temel, M. Sait Çelik, Hüseyin Genel – İLKHA)