Siyonist katillerin Türkiye'de yargılanması için dava açıldı
Siyonist işgalcilerin Mayıs 2021'de Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'de yaptığı saldırılarda 253 Filistinlinin katledilmesine ilişkin olayda dâhili olanların Türkiye'de yargılanması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunuldu.
Başvuru sonrasında Çağlayan İstanbul Adalet Sarayı önünde düzenlenen basın açıklamasına Avukat Gülden Sönmez, Hukukçular Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz, Filistinli Hukukçu Said Dahşan ve çok sayıda avukat katıldı.
Yapılan basın açıklaması ve mahkemeye yapılan yargılama başvurusunda, başta Benyamin Netenyahu olmak üzere Aviv Kochavi, Benjamin Benny Gantz, Amiram Norkin, Eliezer Toledano, Nri Horvits, David Salma, Aharon Halifa, Oded Basik, Tamer Yaday, Nemrut Aloni, Afekhay Adrei ve çok sayıda siyonistin yargılanmaları talep edildi.
Olayda yakınlarını kaybeden 7 mağdur ailenin vekâleti ile savcılığa suç duyurusunda bulunan Avukat Gülden Sönmez, basın açıklaması öncesinde yaptığı konuşmada, "Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarına göre 253 sivil Filistinli hayatını kaybetti. Evler, okullar bombalandı. Hayatını kaybeden 253 Filistinlinin 66si çocuktu. 15 bebek olmak üzere 66 çocuk İsrail saldırısında hayatını kaybetti. Bir kısmı ise anne babasını toprağa verdi. Bizim için İsrail'in bu sistematik suçları yeni değildir, sürpriz değildir. Sistematik bir şekilde sürekli gördüğümüz insanlığa karşı suçlardır. Biz Gazze'ye yapılan saldırılarda ve Kudüs'e, Batı Şeria'daki israilin işlemiş olduğu suçları yargı konusu etmek için bugün Çağlayan Adliyesi'ndeyiz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu başvuru ile işlemiş olduğu suçlardan dolayı israilli sorumluların Türkiye mahkemelerinde yargılanmalarını istiyoruz." dedi.
"Katledilen 253 Filistinlinin davasının Türkiye'de yapılmasını istiyoruz"
Mayıs 2021 saldırısında şehit olan çocuklardan Dima Asalya, Gazze'de yaşayan ve bombardımanda şehit olan Dana, Lana, Zeyn, Yahya ve annelerinin katillerinin yargılanması için savcılığa başvuruda bulunduklarını kaydeden Sönmez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Onlardan geriye sadece babaları ve küçük kızı kaldı. Biz onların avukatı olarak bugün bu adliyedeyiz. Gazze'de hayatını kaybeden tüm çocuklar için, Mayıs 2021'den beri keyfi olarak hapishanede tutulan Filistinliler için bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde Türkiye'nin evrensel yargı yetkisinden kaynaklanan mevzuat imkânını kullanarak Türkiye'de suç duyurusunda bulunduk. 7 çocuğun davasıyla beraber 253 şehidin davasıdır. 15'i bebek 66 çocuğun, 39 kadının katledildiği katılmanın bu mahkemelerde hesabının görülmesini ve Filistinlilerin bulamadığı adaleti Türkiye mahkemelerinde bulmasını arzu ediyoruz. Şikâyetçi olduğumuz israilli komutanlar ve bu saldırılarda emir veren siyasi ve askeri sorumluların ilk önce hakkında yakalama kararı çıkarılarak tutuklanmalarını talep ediyoruz. Türkiye'ye giriş yaptıkları anda yakalanmalarını, Türkiye'ye giriş yapmazlarsa suçluların iadesi prosedürü kapsamında Türkiye'ye teslim edilmelerini talep ediyoruz. Umuyoruz ki Türkiye mahkemelerinde masum Filistinli çocuklara karşı işlenen insanlığa karşı suçlardan dolayı belki de bütün insanlığın umudu olan adalete erişim mümkün olacaktır.
"Evrensel hukuktan bahsedenler çocuk ve yaşlıların bombalanarak katledilmelerine sessiz kalıyor"
"Hukuk, insanların dinine, ırkına, bulunduğu yere, konumuna, kimliğine bakmaksızın herkese eşit bir şekilde uygulandığında adalet ortaya çıkmaktadır" diyen Hukukçular Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz ise, "Bugün evrensel hukuku, insan haklarını savunan, kadına çocuğa karşı şiddetle mücadele eden, bununla alakalı yasal düzenlemeler yapan ve mağduriyetlerin önüne geçmek için mücadele eden dünya, maalesef Filistin'de çocukların, kadınların, yaşlıların katledilmesine, okulların ve hastanelerin bombalanmasına sağır, dilsiz kalmaktadır. Hukuk cari değilmiş gibi tüm dünyanın, hukukla ilgilenen, adaletten bahseden, zulme karşı olmaktan bahseden insanların buradaki zulme karşı duyarsız kalması bizleri yakından etkilediği için bugün bu hukuksuzluğa karşı duruşumuzu ortaya koymak, hukuk önünde hesap vermeleri ve hukukun buradaki zulme karşı tepkisini ortaya koyması adına sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz." diye konuştu.
"Batı ülkelerinin desteği işgalcileri cesaretlendiriyor"
Gazzelin mağdur aileler adına konuşan Ansam Abu Owda, "Geçmişten günümüze Filistin halkı bütün haklarından mahrum kalarak, işgalcilerin saldırılarına maruz kalarak bugüne kadar büyük bir insanlık ve savaş suçu devam ediyor. Filistin halkının haklarını alabilmek, hakkı olan toprakları alabilmek ve özgürce yaşayabilmek için buradayız. İşgal devleti, batı ülkeleri ve dünyadaki dengesi olmayan bir sistem tarafından maddi olarak, medya gücüyle ve yargıyla desteklenmiş durumdadır. Bunu işgalci israile teşvik olarak görüyoruz. İşgal devleti Filistinlilere ait kutsal yerleri işgal ettiğinden beri can, mal ve bütün yaşam yerini ellerinden almaya devam etmektedir. Kudüs ve Mesicid-i Aksa'da bu yıl Ramazan ayında son olarak yaşanan olaylar, Gazze'deki saldırılar bunların bir parçasıdır." şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından basın açıklamasını okuyan Filistinli hukukçu Said Dahşan, "siyonistlerin füze saldırısında, sokakta evine yürümekte iken katledilen 11 yaşındaki Dima Saad Ali Asaliya, evlerinde anneleri Abeer Thamr Ali Ashkantna (30) ile birlikte bombardımanda hayatını kaybeden Dana (9), Lana (6), Yahya (4), Zain (2) kardeşler ile yine evi bombalanan ve bu bombalamada hayatını kaybeden 14 yaşındaki Hala Hussein Raafat Al-Rifi’nin katledilmelerinin soruşturulması için yapılan suç duyurusunda 253 maktulün, yaralanan binlerce kişinin ve işlenen tüm diğer suçların mağdurları için de yargılamanın yapılması talep ediyoruz." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.