Siyonist katillerin yaptığı katliama karşı cihad

Siyonist katillerin yaptığı katliama karşı cihad

Terörist israil’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 200’ü çocuk, bine yakın kişi şehid olurken, hedefler arasında evler, camiler, hastaneler hatta yollarda yaralı taşıyan ambulanslar bile var. Teknoloji ürünü silahlara rağmen Gazze’de ilerleyemeyen israil

MEHMET ÖZCAN / HABER-ANALİZ/DOĞRUHABER
Katledilen Filistinliler arasında 200 civarında çocuk bulunuyor. Şehid sayısı maalesef her saat ve dakika yükseliyor. 1 milyon 800 bin nüfuslu Gazze’de 100 bin ev, terörist israil’in bombalarıyla harabeye çevrildi.

Terörist israil’in hedefleri arasında siviller ve evler olduğu gibi camiler, Balsam, Vefa ve Cezayir gibi birçok hastane, yolda yaralı taşıyan ambulanslar, gazetecileri taşıyan TV araçları da var. Yapılan katliamda sınır yok! Gazze’nin Şucaiye Mahallesi’nde saldırılardan kaçan yüze yakın sivil halkı topluca katleden siyonist terör rejimi israil, insanlık suçu işleyerek Filistinlileri soykırıma uğratıyor.

Siyonist rejim, Şucaiyye’de yaptığı katliamın benzerini Gazze’nin güneyinde yer alan Han Yunus’taki Huza ve Abasan bölgeleri ile Beyt Hananu semtlerinde yaparak savaş uçaklarıyla bombalıyor. Han Yunus bölgesinde bazı binaların çatılarında terörist israil keskin nişancıları sivillere ateş açıyor. Cadde ve sokaklarda çok sayıda cesedin kaldırılamadığı belirtiliyor. Saldırıların devam etmesi nedeniyle bölgeye ambulanslar giremiyor. Birçok yaralı aileleri veya yakınları tarafından sırtlarda taşınarak en yakın hastaneye ulaştırılıyor. Bombalamalar sonucu yıkılan binaların altında hala çok sayıda Filistinli var.

SİYONİSTLERİN KİNİ KAN DONDURUYOR!

Yaptıkları vahşi saldırılara rağmen öfkeleri dinmeyen siyonist din adamı ve siyasetçilerin açıklamaları ise kan donduruyor. Geçen hafta Gazzeli annelerin öldürülmesini isteyen israilli kadın milletvekili ırkçı Ayelet Shaked’e Yahudi din adamı Dov Lior da fetvasıyla destek verdi. Tevrat’ı kaynak gösteren Haham Lior, Gazze’de yaşayan çocuk, kadın ve yaşlıların ayırım gözetilmeksizin öldürülmesini savundu. İsrail’in artan asker ölümlerinin ardından açıklamalarda bulunan israil Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman da, ‘Hamas lideri Halit Meşal’e yönelik suikast bu işin çözümüdür. O yüzlerce israillinin ölümünden sorumludur’ diyerek kinini kustu.

FİLİSTİNLİ GENCİN ATEŞKESE RAĞMEN KATLEDİLİŞİ KAYITTA…
Şucaiye’de yıkılan evini ve ailesini arayan Filistinli bir gencin israil canilerince katledilişinin kamera kaydı, Gazze’de yaşanan vahşeti tek başına anlatmaya yetiyor. Video kayıtta Filistinli genç, Gazze’de faaliyet gösteren Uluslararası Dayanışma Örgütü çalışanlarına mahallesindeki yıkımı gösteriyor ve ailesini aradığını söylüyor. Genç, örgüt çalışanlarını sokağına götürürken bir yandan da anlatıyor; ‘Ambargo altındayız.

Açlık içindeyiz. Bununla yaşıyoruz’ diyor. Yolda karşılaştığı bir yaralıya da yardım ediyor. Yardım örgütü çalışanlarıyla bir enkazın başına geldiklerinde, bir el silah sesi duyuluyor. Kamera döndüğünde, gencin vurulduğu ve yaralandığı görülüyor. Terörist israil askerleri tarafından vurulma korkusuyla kimse ona yardım edemiyor. Yerde yatan genç bir kez daha vuruluyor.

Daha ölümcül bir yara alan gence üçüncü defa ateş ettiklerinde yerde can çekişmeye ve kelime-i şehadet getirerek ‘elhamdülillah Ya Rab’ dediği görülüyor. İsrail teröristlerince işlenen bu cinayet Şucaiye’de 3 saatlik bir ateşkesin olduğu saatlerde gerçekleşti. Uluslararası Dayanışma Örgütü, 20 Temmuz Pazar günü her anı kaydedilen bu olayın ardından ismini bilmedikleri bu gencin öldüğünü (şehid) açıkladı. Örgüt üyeleri gencin cesedini oradan almayı başaramadıklarını da açıkladı. Filistinli bu gencin katledilişi gibi Siyonist israilin Gazze’de gerçekleştirdiği terör vahşeti tüm dünya televizyonlarından canlı verilmesine rağmen dünya sessiz…
Siyonist terör rejimi israilin yüzlerce şehit ve binlerce yaralıya yol açan saldırılarına rağmen ‘Hasbünallah ve ni’mel vekil’ sözleri dillerinden eksik olmayan Gazze halkı görülmemiş bir dayanışma, kaynaşma ve birlik örneği sergileyerek direnişe destek çıkıyor.

HAMAS DESTAN YAZIYOR

Terörist israil 8 Temmuz’dan bu yana havadan bombalamalarla iyice yıprattığı Gazze’ye başlattığı kara harekâtında hala bir ilerleme sağlayabilmiş değil. Silah ve insani değerlerin bile orantısız olduğu bu savaşta israil ordusu halka yönelik vahşi katliamlar gerçekleştirirken, İslami direniş grupları ise öncelikli olarak siyonist askerleri hedef alıyor. Siyonist rejim şu ana kadar direniş gösteren mücahitlere yönelik ciddi bir zarar verebilmiş değil. Gazze merkezli yayın yapan El’an internet sitesinin İsrail basınına dayandırdığı haberinde Gazze savaşından kaçmak isteyen 15 israil askeri, kendilerini ayaklarından vurdu.

Allah için cihad eden Kassam mücahitlerinin israil askerleri arasında ‘hayalet savaşçılar’ şeklinde dile getirilerek yaşattığı korku, teknolojik silah üstünlüğüne ve dünya şer güçlerini arkasına almasına rağmen israil’in Hamas karşısındaki acziyetini ortaya koyuyor. Terörist israil ordusu, şu ana kadar Golani Tugayı’nın komutanı Albay Ghassan Alian dâhil 33 askerinin öldüğünü ve 150 askerinin de yaralı olduğunu açıklamış bulunuyor. Kassam Tugayları ise üst düzey komutanlar ve subaylar dâhil 65 İsrail askerini öldürdüklerini duyurdu. Değişik kaynaklara göre 500 civarında israil askeri yaralı ve bunlardan 100’ünün durumu da ağır. Ayrıca Kassam Tugayları, isminin Şaol Aron olduğu belirtilen Siyonist bir askeri esir aldığını açıklamış bulunuyor.

Kassam, esir aldığı askerin vücuduna yerleştirilmiş çipi çıkardığını açıkladı. İsrail’in en büyük korkularından biri askerlerinin Hamas tarafından kaçırılması. Bunu önlemek adına ise ordunun sır gibi saklanan “Hannibal” emrini uyguladığı ortaya çıktı. O emre göre bir israil askeri eğer Hamas’ın eline düşerse arkadaşları tarafından öldürülüyor. Bir diğer yöntem de israil askerlerinin vücutlarına cip yerleştiriliyor. İsrail, askerinin esir düştüğünü anladığı anda askerinin ölmesi için cipin hareket ettiği her yeri bombalıyor.

BETER OLUN!



Filistin direnişinin attığı füzelerin israilin Tel Aviv’deki uluslararası Ben Gurion Havaalanı’na ve çevresine düşmesi sonrası ABD’deki önemli bir hava yolu şirketi ile bazı Avrupa şirketleri ve THY seferlerini iptal etti. 22 Temmuz Salı akşamından itibaren 80 sefer iptal edildi. ABD Federal Havacılık İdaresi, Amerikan havayolu şirketlerinin israile uçuş yasağını kaldırdığını duyurdu. Bu açıklamalardan birkaç saat sonra Kassam Tugayları Ben Gurion Havaalanına iki M75 füzesi daha fırlattı.

İşgal rejiminin iç istihbarat teşkilatının eski başkanı Avi Dichter, hava yolu şirketlerinin seferlerini iptal etmeleri üzerine yaptığı açıklamada Gazze bölgesindeki füze kapasitesinin artık son derece endişe verici düzeye ulaştığını ifade etti. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri ise, Tel Aviv uçuşlarının askıya alınmasının Filistin direnişi için büyük bir zafer ve israilin başarısızlığının kanıtı olduğunu söyledi. Bundan önceki Gazze saldırılarına karşı direnişçilerin attığı füzeler bölgenin yakınında Sderot yerleşim merkezine kadar ulaşıyordu.

Filistin direnişinin elindeki füzelerin işgal altındaki toprakların kuzeyde Tel Aviv’e, Hayfa’ya hatta Neharya’ya, güneyde Eilat’a doğuda Kudüs’e kadar ulaşır hale gelmesi işgalciler arasında ciddi bir panik havası oluşturmuş durumda. Hareketliliğin bir hayli azaldığı, panik havasının şehirlerin birçoğunda artık rahatlıkla hissedildiği israil’de uluslararası hava alanlarında büyük bir izdiham ve kaçış manzarası gözlemleniyor. O yüzden birçok Yahudi şimdiden Batı Yaka’da Filistinlilerden zorla gasp edilen araziler üzerine inşa edilen Yahudi yerleşim merkezlerine taşındı. Ama diğer taraflarda da zorunlu olarak hayat bir şekilde devam ettiğinden sürekli füze korkusuyla yaşıyorlar.

‘3. İNTİFADA’’NIN AYAK SESLERİ GELİYOR

Gazze’de katliamlar devam ederken Batı Şeria ve Kudüs’te de protesto gösterileri düzenleniyor. Eyleme katılanlar, ‘3. İntifada’ çağrısı yapan Batı Şeria ve Kudüs’teki Filistinlilerin 8 yıldır ambargo altında tutulan Gazze için şu ana kadar ciddi bir direniş başlatmamaları kabahat! Diğer yandan her seferinde yan çizen Mahmut Abbas’ın da Filistinli olduğunu aklından çıkarmaması lazım. Kurulan Filistin uzlaşı hükümetini daha etkin kılmak için çabalamalı ve israil’e karşı dik durmasını öğrenmeli. Abbas ve uzlaşı hükümeti yetkililerinin unutmaması gerekir ki israil saldırılarının asıl nedeni Filistinli grupların birleşerek Filistin devletine giden yolu bulmalarından kaynaklanıyor.

BM İSRAİLLE ORTAK!

İsrail Gazze’ye yönelik süren vahşi saldırılarında katledilen 800’e yakın sivili görmezden gelerek Hamas’ı kınayan Bir-leşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon hiçbir ülkenin topraklarına roket fırlatılmasını kabul edemeyeceğini söyleyerek iğrenç bir açıklamada bulundu. Ban Ki-Moon, hayatını kaybeden siyonist askerler için de Netanyahu’ya başsağlığı diledi. Birleşmiş Milletler 8 Temmuzdan bu yana israilin uluslararası savaş suçu işlediğine dair yüzlerce vakıanın yaşanmasına ve bunların medya aracılığıyla yayınlanmasına rağmen harekete geçmemesi ve israil yerine Hamas’ı kınaması israille ortak olduğunun açık bir göstergesidir. Kuruluş amacı istikrar ve barışı tesis etmek olan Birleşmiş Milletler (BM), kurulduğu 1945 yılından bu yana veto yetkisine sahip beş üye ülkenin(ABD, İngiltere, Rusya, Fransa, Çin) kontrolünde hareket ederek asli görevini hiçbir zaman yerine getirmedi. Aksine aldığı tüm kararlar İslam dünyasının sürekli aleyhine oldu. Tıpkı bugün Gazze’de israillilerce yaşatılan vahşi katliamlara rağmen müdahale yetkisini değil, düşman duruşunu değiştirmediği gibi…

‘ABLUKA KALKMADAN ATEŞKES YOK’

Gazze’de karşılaştığı direniş karşısında ciddi bir askeri kayıp veren İsrail terör rejimi, işgal ettiği tüm kentlerin Hamas’ın füzelerinin hedefine girdiğini görünce ateşkes yapılması için Amerika ve Mısır’ı devreye sokmuş görünüyor. İsrail ve Amerikan’ın, Mısır’ın arabuluculuğunda siyonist vahşete duyarsız Abbas’la sürdürdüğü Hamas’sız oldubittiye getirmek istediği ateşkese karşılık Hamas lideri Halid Meşal, Gazze ablukası kaldırılmadan kalıcı ateşkesin mümkün olmayacağını söyledi. Meşal, “Önce ateşkes sonra pazarlık olmaz” dedi. Ancak insani yardımların girişi için geçici ateşkese ise hazır olduğunu duyurdu.

BİTMESİN Mİ BATIYA BU ESARET VE MÜSTEMLEKE HALİ…

Amerika ve batılı ülkelerin askeri, ekonomik ve lojistik her türlü desteği sunarak terörist israilin vahşetini destekler açıklamaları karşısında Türkiye’nin, israilin Filistin’de yaptığı katliam sebebiyle Bakanlar Kurulu kararı ile 3 günlük yas ilan etmesi de önemli bir gelişme. Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Başbakan Erdoğan’ın israile yönelik sözlerini eleştirerek, açıklamaların Türkiye’nin uluslararası konumuna zarar verdiğini söyledi.

Sormak gerekmez mi israilin vahşiliğini haykırmak Türkiye’ye nasıl bir zarar verebilir ki? Amerika ile Türkiye’nin müttefik ülke protokolü bir anda düşman ülke pozisyonuna mı çekilir? Gazze’de canımız yanıyor, kanımız akıyorken, İslam düşmanı batı, bilinçaltında zaten düşman bildiği ülkemize açıktan düşmanlık beslemesi daha ne kadar zarar verebilir ki? Amerika’nın Türkiye için bu söylemleri geçmişten gelen bağımlılığın, emir kulu hain yöneticilerin ihanetlerinin bir sonucu değil mi? Bozulmasın mı bu boyundurukluk? Bitmesin mi batıya bu esaret ve müstemleke hali.

50 yıldır Türkiye’yi kapıda bekleterek oyalayan Avrupa Birliği, bir elli yıl daha mı bekletecek? Varsın hiç almasın! Ekonomik anlamda şahlanan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ihtiyacı mı var Allah aşkına… Nüfusun giderek yaşlandığı 500 milyonluk Avrupa Birliği, ekonomik krizle boğuşurken ya da ABD’nin girdiği ekonomik kriz nedeniyle işgal politikasını rafa kaldırıp savaş stratejisini bile değiştirme ihtiyacı hissederken kimin kime ihtiyacı var? 33 yıldır tüm batı, sözde ambargo uyguladığı İran’dan arka kapıdan petrol ve gaz alımı yapmıyor mu? Gerçekler görülmeli, algılar değişmeli ve herkes durum ve konumunu tekrar gözden geçirmeli. Ne israil ne de Amerika yenilmez değil!

Saldırıların ilk gününden itibaren israilin yanında olduğunu açıklayan Amerika, saldırıların 17. gününde bile siyoniste destek açıklamasında bulunmaktan geri durmadı. ABD sözcüsü Maria Harf, “Daha önce de defalarca tekrarladığımız gibi, şunu açık açık söylüyoruz; uluslararası camiada yalnız kalsak da israili savunacağız. Bunu gördünüz” dedi. İslam beldelerinin Müslüman liderlerinin, batılı şer güçlerin, yandaşlarını yaptıkları vahşete rağmen büyük bir cüretkârlıkla savunmalarına karşın katliamlara maruz kalan kardeşlerini savunma cesaretini gösteremeyişleri insanı kahrediyor.

TÜRKİYE DE YAPTIRIMA GİDEBİLİR

Dolayısıyla Amerika ya da Avrupalı liderlerin her seferinde çıkıp Türkiye ve İslam dünyasını böylesi tehditlerle boyun eğdirme çabalarına karşın sadece dik duruşun da artık yetmediğini görmeliyiz. Çünkü artık icraatlar gerekli. Hükümetin minimum seviyeye indirdiği, Türkiye israil ilişkileri tamamen kesmeli. Bir adım daha ileri giderek katliamların durması için Amerika ve Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini askıya almalı ve gerekirse kesebilme cesaretini gösterebilmeli.

Hükümet, israil vahşetine karşın suskun duran Arap ülkelerini zora sokacak adımlar da atarak batı işbirlikçisi bu liderlerin ihanetini, halklarına sorgulatacak çalışmalara imza atmalı.

İSLAM DÜNYASI HAREKETE GEÇMEK İÇİN NEYİ BEKLİYOR?

Siyonist israilin Gazze’de gerçekleştirdiği terör vahşeti tüm dünya televizyonlarından canlı izlenmesine ve batılı şer güçlerin israil rejimine açıktan desteğine karşılık İslam dünyasının müdahalede bulunmaması ve ölü sessizliğini sürdürmesi israilin insanlık suçuna ortak olmaktır. İslam âlimleri, İslami camia ve hareket önderleri, cami imamları ve sivil toplum kuruluşu yöneticileri gibi sorumluluk sahibi kişilikler, İslam dünyasının bölünmüşlüğünün İslam ümmetine ne acılar yaşattığını ve bundan kurtulmanın birleşmekle mümkün olacağı gerçeğini ısrarla dile getirerek, insanları bilinçlendirme ve toplumları harekete geçirmek için çabalamalıdırlar.

İslam dünyası Müslüman halklarının da Gazze için, Gazze’ye gitmeden de aslında yapabileceği çok şey olduğunu bilmesi gerekir. Gazze için Müslümanların bulundukları tüm belde ve şehirlerde her fırsatta miting ve basın açıklamalarıyla etkinlikler düzenleyerek katliamların durması ve ambargonun kalkması için protesto gösterilerinde bulunmalı. İsrailli tüccarların malları boykot edilmeli ve bu boykotun etkin olabilmesi için her bireyin çevresini sıkı sıkıya kontrol etmeli ve duyarlı olmaya çağırmalı. Hiçbir şey yapamazsak bile dua ederek Rabbimizden Gazzeli kardeşlerimize yardım isteyebiliriz.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.