Sömürgeci Fransa ve Macron'un İslam düşmanlığına tepki
Memur-Sen Gaziantep Şubesi tarafından İslam düşmanı Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, İslam ve Peygamber düşmanlığına, düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla tepki gösterildi.
Memur-Sen Gaziantep Şubesinin hizmet binası önünde düzenlenen basın açıklaması Coronavirus (Covid-19) tedbirlerine uygun olarak gerçekleştirildi.
Basın açıklamasını okuyan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, Memur-Sen olarak Türkiye’nin 81 ilinde sömürgeci Fransa ve Macron'un İslam düşmanlığına tepki göstermek için meydanlarda olduklarını ifade etti.
İslam düşmanı sömürgeci Fransa ve Macron’un İslam düşmanlığına tepki gösteren Gök, Avrupa’nın birçok ülkesinde bir cinnet hali yaşandığına dikkat çekti.
“Avrupa’da İslam düşmanlığı artmaktadır”
Gök, “Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir. Almanya’da cami baskını, Hollanda’da GertWilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un, ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve Peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
“Emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sona erecektir”
İslam ve Peygamber düşmanlığı yapan ülkelere kuklalık yapan İslam ülkelerinin liderlerine de tepki gösteren Gök, “Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve kutlu Nebi’ye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Macron, insandan, adaletten ve İslam’dan korkuyor”
“İnsanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır” diyen Gök, açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
“Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron’un, sözde ‘ifade özgürlüğü’ adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak teröre ve kine ortak olmaktadır. Bu bir akıl yitimidir. Evet, Emanuel Macron, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için özellikle yabancı düşmanı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanması, kendi ülkesinin milletvekili tarafından dahi ‘bu ülke aklını mı yitirdi?’ şeklinde eleştirilmiştir. Son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan, deyim yerindeyse, aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumdadır. Macron, insandan, adaletten ve İslam’dan korkuyor.”
“Hiç kimse hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır”
Batı’nın adil dünyadan ve özgür insandan korktuğunu vurgulayan Gök, “İslam da tam da bunu vaat etmektedir. Bütün insan hakları aktivisti örgütlerden, kişilerden, emek hareketlerine yön veren kuruluşlardan, kişilerden beklentimiz ve çağrımız şudur; özgürlük insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları, hakaret etme, küçük görme, şiddeti çağırma aracı yapan, kendi kirli oyunları için saklama tezgâhları oluşturan, siyasi kimlikleri, ideolojik örgütlere ve emperyalist devletlere birlikte cevap vermeli, onlara yenilgiyi birlikte tattırmalıyız. İnancımız farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir. Ama çok temel bir ortaklığımız var; biz insanız ve dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç kimse hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır.” şeklinde konuştu.
“Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin ve finans baronlarının hademesidir”
Gök, “İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz. Macron ve diğerlerinin aslında neyi gizlediğini kimi kolladığının iyi bilinmesi gerekiyor. Dünyanın imkânlarını, insanların inançlarını çalanlar yani Macron gibiler inanca ve kutsallara hakaretle yenilgilerini gizlemeye, yok oluşlarını geciktirmeye ve kirli düzenlerini devam ettirmeye yönelik tetikçi konumlarını devam ettiriyorlar. Bizim gözümüzde Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin ve finans baronlarının hademesidir.” diye konuştu.
“Hazreti Adem’den Hazreti Muhammed’e bütün Peygamberler kutsaldır, haktır”
Güzel ahlak için gönderilmiş Hazreti Muhammed’i hakaretlerine konu eden zihniyetin, dünya üzerinden silinmeye mahkûm olduğunun altını çizen Gök, “Bütün dünya duysun ki bizim için Hazreti İsa da, Hazreti Musa da hülasa Hazreti Adem’den Hatemül Enbiya Hazreti Muhammed’e bütün Peygamberler kutsaldır, haktır. Çünkü onlar, insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati doğruyu yaydılar. Dolayısıyla biz neye inandığına bakmadan yüce Allah’ın yarattığı bütün insanları ‘yaratılanı sev yaratandan ötürü’ düsturuyla sever, hakikatin ışığı sönmesin, refah sömürülmesin, felah engellenmesin diyerek de hilkat-i garibenin yani Macron gibilerin karşısında mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız.” dedi.
“Ya Muhammed seni seviyoruz”
Gök, "Evet, bugün emperyalist stratejilerden tevarüs ettirdikleri taktiklerle sinir uçlarına dönük tehdit üretiyorlar. Bu tezgâh temelde, İslam’ı ya da insanı önemsemeyen, hayatı dünyayı ve iktisadı kendi tekelinde gören emperyalist tapınağın, kapitalist şövalyelerinin unvanlarını, imkânlarını ve düzenlerini kaybetmeme feryadından başka bir şey değildir. Aslında yaşanan bir yok oluş cinnetidir. Görünen o ki Macron, mazlumların kanı ile semirmiş emperyalist coğrafyanın, en zayıf ülkesinin lideri olması bakımından beyhude terör çığlıkları atmaktadır. Zira virüs Fransa’yı esir almıştır. Yıkılan ve yok olan sömürü ve onu var eden düzendir. İcra ve inşa edecek olansa inanan özgür insanın iradesi ve adil dünya düzeni mücadelesidir. Beklenen şudur ki sefer insana mahsus, zafer imana dairdir. Uyanan bu dünyayı selamlarken, gönlümüzce Rahmet Peygamberine salavat getiriyor ve bütün benliğimizle tüm güzel sözlerin insicamıyla sesleniyoruz; Ya Muhammed seni seviyoruz.” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasına, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı iş kollarının yetkilileri ve üyeleri, siyasi parti yetkilileri ile STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.