Sosyal medyayı bala ya da zehre çevirmek elimizde
Sosyal medyanın, insanoğlunun yüzyıllar boyunca oluşturduğu birikimin günümüze taşımış olduğu en faydalı icat olduğunu belirten Akademisyen İbrahim Dağılma, sosyal medyayı olumlu hale getirmenin insanın elinde olduğunu vurguladı.
İdeal Eğitim Vakfı (İDEV), Elazığ’da sosyal medya kullanımını konu alan seminer düzenledi.
Elazığ Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen seminerin açılışı konuşmasını yapan İDEV Elazığ Koordinatörü Medeni Sönmez, İDEV ve Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın bir araya gelerek imkân ve tecrübelerini birleştirmek suretiyle halka daha faydalı ve yararlı çalışmalara başlayacaklarını belirtti.
Toplumuzunuz vermiş olduğu yanlış kararlara dikkat çeken Bingöl Üniversitesi Öğr. Gör. İbrahim Dağılma, sosyal medyayı iyi ve kötü kullanmanın insanın kendi elinde olduğunu vurguladı.
Dağılma, "Örneğin elimde bir bardak var. Ben, ister bu bardağa su, ister farklı içecekler koyabilirim. Asıl anlatmak istediğimiz ise eşyanın suçsuz olmasıdır yani bardağın da aynı şekilde suçsuz olmasıdır. Aslında icat edilen aletlerde suç yoktur. Suç, istifade edilememesindedir, gereği gibi kullanılmamasındandır. Sosyal medya da bunlar gibidir. Sosyal medya belki de insanoğlunun yüzyıllar boyunca oluşturduğu birikimin günümüze taşımış olduğu en faydalı icadıdır. Bilgi, haber, alışveriş, resmi işleri yapma bunlar gibi birçok nokta da faydalı bir alandır. Bu gibi faydalı bir alanı Müminun suresinde geçtiği gibi boş bir şekilde değerlendirir isek elbette sıkıntılara yol açacak. Sosyal medyayı bal tadında kullanmakta bizim elimizde onu zehre çevirmek de bizim elimizde." ifadelerini kullandı.
Dünyada ve Türkiye’de internet ve sosyal medya kullanımı ile ilgili bilgi veren Dağılma, insanların çoğunun bu tür iletişim araçlarını kullandığını vurguladı.
Dağılma, "Şu an internet ve sosyal medya bütün dünyayı etki alanına almış bulunmakta. Neredeyse küresel dijital dünya her yıl yüzde 2 ile yüzde 9 arası katılımcı artışıyla daha da büyüyor. Dünyanın nüfusu 8 milyar civarındadır. 5 milyar 110 milyon insan, telefondan internete giriyor. Yine dünyada 4 milyar 390 milyon insan internet kullanıyor ve yine 3 milyar 480 milyon insan sosyal medya kullanıyor. Türkiye’ye baktığımızda ise her 10 kişiden 7’si internet kullanıyor. 59 milyon insan internet kullanıyor. 56 milyon insan telefonla internete bağlanıyor. Türkiye’de 52 milyon sosyal medya kullanıcısı var. Birçok sosyal medya kullanıcısı var." dedi.
Konunun fıkhi meselesini ele alan Sadullah Arpa ise sosyal medya üzerinde İslam alimlerinin çalışmalar başlattığını ve bu konu hakkında ilmihaller yazılma aşamasında olduğunu belirtti.
"Müslümanların sosyal medyayı toptan reddetmesi makul bir durum değildir"
Arpa, "İlk etapta şunu kabul etmek lazım; sosyal medya, bizlerin dünyalık işlerini kolaylaştıran bir yönü var. İletişimsizlik olmaz çünkü insan sosyal bir varlıktır. İletişim halinde olmalıdır. Peygamber Aleyhisselatu vesselam Allah’tan aldığı vahyi bizlere iletişim yolu ile aktarmıştır. Kendileri de iletişim aracı olan dili kullanmıştır. Dolayısı ile Müslümanların sosyal medyayı toptan reddetmesi makul bir durum değildir. Fıkıhta bir kural vardır. Eşyada haram olduğuna dair delil bulunmadığında asıl olan mubahtır. Eğer bir eşyada haram olduğuna dair bir delil yoksa fıkıhta bu eşya helaldir. Çünkü ayet-i kerimede Allah, ‘Oysa Allah, haram olan şeyleri sizlere ayrıntılı olarak bildirdi.’ buyurur. Aslında haram olanların sayısı belirlidir. Allah Teâlâ bütün eşyayı bize mubah kılmıştır. Örneğin bir alışveriş merkezine gittiniz, raflarda yüz çeşit içecek var ve Allah Teâlâ bunlardan sadece 1 tanesini içkiyi haram kılmış. Dolayısıyla haramların sayısı belirlidir. Saydıklarının dışında kalanlar ise size helaldir. Sosyal medya da asıl itibari ile helaldir. Fakat insan hem kötüye hem de iyiye kullanabileceği için iyiye ve kötüye vesile olabilir. Bu anlamıyla helalliği ve haramlığı konuşulabilir." dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.