Stajyer hemşirenin vurduğu iğne hayatını kararttı

Stajyer hemşirenin vurduğu iğne hayatını kararttı

Mardin'de grip şikâyetiyle gittiği hastanede stajyer hemşirenin vurduğu iğneden sonra sağ ayağının tutmadığını savunan genç, hayatının karartıldığını söyledi.

Mardin'de 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce grip rahatsızlığı nedeniyle Kızıltepe Devlet Hastanesinin aciline giden Enver Ölçer'e (24) stajyer hemşire tarafından iğne vuruldu.

İğnenin sinir damarına denk geldiğini belirten Ölçer, bu nedenle sağ ayağının tutmadığını ve genç yaşta hayatının karartıldığını savundu.

62 kilodan 49'a düştüğünü ve günlerce uyuyamadığını söyleyen Ölçer, bir buçuk ay yatarak tedavi gördüğü İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakülkesinde kendisine "Ayağında yüzde 85 kayıp var." dendiğini bildirdi.

Yaşadıklarıyla ilgili Ölçer, "Darbe girişiminden bir gün önce grip olmuştum. Hastaneye gittim, muayene olduktan sonra iğne yapılması için beni hemşirenin yanına gönderdiler. İğne yapılırken bağırdım, hemşire hanım benimle dalga geçti. İlacı bıraktıktan sonra artık dayanamadım, ayağımı çektim. Artık ayağımı hissetmiyordum, ayağım gitmişti. İğneyi batırdığı gibi ayağıma kara sular indi. Başparmağıma öyle bir ağrı girdi ki anlatamam. Akşam saat 21.30'da stajyer hemşire bana iğne yaptı, beni bu hale soktu. Ondan sonra 15-20 dakika beklememi söylediler. Bekledim ama geçmedi. Daha sonra doktora gittim. Doktor işin vahametini anlayınca uzman doktoru çağırdı. Uzman doktor geldiğinde 'İğne sinir damarına denk gelmiş.' dedi. Sabaha kadar müşahede altında bekledik, ayağım gitti." dedi.

"Genç yaşta hayatımı kararttılar"

Hastaneden çıktıktan sonra Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığına gidip ifade verdiğini dile getiren Ölçer, sözlerine şöyle devam etti: "'Bu işin peşini bırakmayacağım.' dedim. Avukat tuttum, savcılığa gidip ifademi verdim. Mahkeme süreci devam ediyor. Bu dünyada hukuk içerisinde davamı sürdüreceğim ama öbür dünyada onların yakasını bırakmayacağım. Kendilerinden davacıyım. Hiçbir iş göremediğim için kendimi yarı insan gibi hissediyorum. Genç yaşta hayatımı kararttılar."

"Günlerce uyuyamadım"

Ayağının sağ tarafını hissetmediğini ve sadece diziyle hareket uygulayabildiğini sözlerine ekleyen Ölçer, "Aşırı ağrımdan dolayı İstanbul'a gittim. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde bir buçuk ay kaldım. 62 kilodan 49 kiloya düştüm. 23 gün uyamadım. Burada 'Ayağının yüzde 85 kaybı var.' dediler. Orada bir buçuk ay fizik bölümünde yatarak tedavi gördüm. Bu olaydan önce KPSS'ye hazırlanıyordum. 6-7 aylık bir süreç vardı önümde, derslerime çalışıyordum. Ayağım öyle olduktan sonra dersleri de bıraktım, çalışamadım artık. Şimdi hiçbir iş yapamıyorum. Ayağımın sağ tarafını hiç hissetmiyorum. Sadece dizimden hareket uyguluyorum. 5 dakikadan fazla ayakta duramıyorum." ifadelerini kullandı.

"İnsan hayatı bu kadar mı ucuz?"

Oğlunun yaşadıklarından sonra hukuki yollarla bu işin peşini bırakmayacağını belirten Mehmet Salih Ölçer (62), "Oğlum hastaneye gitti, hastanede onu sakat bıraktılar. Sakatladıktan sonra hastanede kimse bizimle ilgilenmedi. Oğlumun başına bunu getirenin cezasını çekmesini istiyoruz. Başkalarına da aynısını yapmasınlar diye avukat tuttuk, onları mahkemeye verdik. Bunun takipçisi olacağız. Oğlumun hayatını kararttılar. Ne hakları vardı? Artık bir iş yapamaz halde. Yarın nasıl kendini geçindirecek? Hükümetten, devletten bir şeyler bekliyorum. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? Ben 20 yıl bin bir zahmetle onu büyüteyim, onlar da bir saniyede hayatını söndürsünler. Hükümetten beklentimiz var. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Sağlık Bakanı oğluma sahip çıksın." ifadelerini kullandı.

"Oğlumu bu hale sokan kişi onunla ilgilenmedi"

Anne Hedla Ölçer (60) ise "Oğlum gribe yakalanmıştı. Biz de ona 'Doktora git.' dedik. Akşam Kızıltepe Devlet Hastanesinin aciline gitti. Hemşire kendisine iğne yaptı ve oğlumun hayatını kararttı. Hem bu dünyada hem de öbür dünyada ondan davacıyız, yakasını bırakmayacağız. O akşam nöbeti olanlar da bize yardımcı olmadılar. Sabah babası hastaneye gitti, baktı ki oğlumuz ayağa kalkamıyor. Daha ömrünün baharındaydı oğlum. Okulunu bitirmiş, atama bekliyordu. Sınavları da vardı. Artık sınavlara da giremedi. Yokluk içinde onu bu yaşa getirene kadar ne çektiğimizi Allah bilir. Oğlumun hayatı kalmadı. Hem bu dünyada hem öbür dünyada ondan davacı olacağım. Hem oğlumu bu hale soktu hem de ilgilenmedi. Özür dileseydi derdik bir kaza oldu, onu affederdik ama o kadın bugüne kadar daha çıkıp gelmemiş." dedi.

Öte yandan, konuyla ilgili görüştüğümüz Kızıltepe Devlet Hastanesi yetkilileri, herhangi bir açıklama yapmak istemediklerini söylediler.

Ayrıca, olayın sorumlusu olduğu iddia edilen stajyer hemşireye ise ulaşamadık. (Mehmet Aslan-İLKHA)




























 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.