YGS-LYS diye başlayan süreç bir akamete uğradı ve sistem değişti. Hem TEOG hem de üniversiteye giriş sınavlarında bir değişiklik meydana geldi.

Bu değişikliğin dönem ortasında olması, öğrencileri olumsuz etkiledi. İlk başta soru sayısındaki belirsizlik, sınavların kaç günde yapılacağı ya da ne zaman yapılacağı ile ilgili belirsizlik, öğrencilerin çalışma anlamındaki motivasyonunu sıkıntıya uğrattı.

Türkiye’nin en önemli ve en başarılı liselerinden biri olan Çapa Fen Lisesi idarecilerinden Fatih Boyracı, YKS sistemine dönem ortasında geçilmesi ve ardından sistemde soru sayılarında tekrar bir değişiklik yapılmasının öğrencileri olumsuz etkilediğini belirtti.

Boyracı "TYT için ilk başta 80 soru belirlenmişti. Gelen itirazlardan sonra 80 soru diye açıklanan sistem 120 soruya çıkarıldı ve süresi de 135 dakika olarak belirlendi." dedi.

Yeni yapılan sınav sisteminden en çok akademik anlamda öğrenci yetiştiren okullar olduğunu söyleyen Boyracı "Akademik anlamda başarısız olan bir okulun bu sistemden çok fazla etkileneceğini düşünmüyorum. Soruların nasıl geleceği, soru tiplerinin nasıl olacağı gibi belirsizlikler öğrenciyi daha fazla etkiler. Çünkü bu tip okullarda okuyan öğrenciler hep bir yarış içerisindeler." diye konuştu.

Okul döneminde öğrencilere yaptıkları deneme sınavlarını gerçek sınav saatlerinde yaptıklarını ve bu şekilde psikolojik olarak buna hazırlıklı olmalarını istediklerini belirten Boyracı, öğrencilerin son dönemde kendilerine dikkat etmeleri ve 15 dakika kuralını göz önünde bulundurarak sınav salonunda hazır olmalarını istedi.

"Öğrencilerin motivasyon anlamında bu zamana kadar ne yaptılarsa yaptılar. Bundan sonra rahat olmak zorundalar. Bu saatten sonraki gerginlik ve stres zarar getirir" diyen Boyracı, ailelere de önemli bir çağrıda bulundu.

Boyracı, "Stresli durumdaki öğrencileri rahatlatacak olan en önemli kişiler ailelerdir. Aileler bu sınavın her şeyin sonu olmadığını, bu yıl olmazsa başka bir sene olabileceğini hatırlatmalılar. Aileler çocuklarına, sen elinden geleni yaptın, artık bundan sonrası nasip diyerek onları rahatlatmalılar" dedi.

Yapılan sınavlarla ilgili fırsat eşitsizliğine de değinen Boyracı, yapılan sınavın fırsat eşitsizliğini büyük ölçüde ortadan kaldırdığını savundu.

Boyracı, "Belki de yapılan sınav aslında fırsat eşitliğini sağlamaktır. Çünkü önceden bilgiye ulaşmak kolay değildi. Eskiden biz bilgiye ulaşmada çok sıkıntı çekiyorduk ama bu dönemdeki öğrenciler bilgi rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Dağda çobanlık yaparak sınava hazırlanıp derece elde eden öğrenci ile çay ocağında çay dağıtırken birinci olduğunu öğrenen öğrencilerle diğerleri arasında bir anlamda fırsat eşitliği sağlanmış oluyor. Buna rağmen maddi anlamda sıkıntıda olan ve maddi durumu iyi olup özel hoca tutabilenler arasında fırsat eşitsizliği olsa da asıl mesele inanç ve kendine güvenmektir. Bu şekilde çalışarak sınava hazırlanmak başarı getirir." şeklinde konuştu.

Öğrenciler YKS'ye nasıl hazırlandıklarını anlatılar

Öte yandan, İstanbul'daki öğrenciler de bu sene ilk defa düzenlenecek olan YKS'ye nasıl hazırlandıklarını anlatılar.

Geçen yıl liseden mezun olan Fatih Furkan Yücekaya, mezun olmanın avantaj ve dezavantajlarının olduğunu söyledi.

Yücekaya, "İlk sene sürecin gerginliği daha yoğun olarak yaşanıyordu. İkinci senede şunun avantajını görüyorum. Kişinin kendine olan güveni daha fazla artıyor ve yaşın verdiği avantaj olarak dersleri daha iyi anlayabildiğimizi düşünüyorum. Okulun olmaması da daha fazla çalışmamıza olanak sağlıyor. Bununla beraber okula gitmediğimiz için otokontrolümüzü kendimiz sağlamak zorundayız. Dershanede hocalarla beraber bir sürece giriyoruz ama evde süreç bize kalıyor. Bu süreci çok iyi yönetmek gerekiyor, ben bu süreci çok iyi yönettiğime inanıyorum. İnşallah bu sene başaracağım." dedi.

Sınava ikinci kez hazırlanan Leyla Şevval Yüca ise, bir yıl boyunca yaptığı çalışmasından bahsederek şunları aktardı:

"Hafta içi her gün dershaneye gidiyordum. Hafta sonu evdeydik. Bazen arkadaşlarımızla kütüphaneye giderdik. Dershane sonrası da arkadaşlarımızla kütüphaneye gittiğimiz zamanlar da oluyordu. Arkadaşlarımızla birlikte çalışıyorduk. Çalışma disiplini konusunda dershanedeki rehber öğretmenlerimiz de çok yardımcı oldular. O konuda çok memnun kaldık inşallah bu sene olur. "

İlk defa uygulanacak sınav sistemiyle ilgili meraklarının olduğunu söyleyen Yüca, "Soruların nasıl olacağı ile ilgili merak içerisindeyiz. Heyecan var ama kendimize de güveniyoruz. Çalışmanın verdiği bir güven var. Tabi çalışınca beklentilerimiz de artıyor. Geçen seneye göre beklentimiz biraz daha fazla ama buna oranla daha fazla da çalıştık." diye konuştu.

Sınava arkadaşı Şevval’le beraber hazırlandığını söyleyen Hümeyra İvecek, "Benim de bu sene ikinci senem. Sınava gerçekten çalıştık. Geçen sene de çalışmıştık ama bu sene geçen seneden farkı, psikolojik olarak daha fazla yıprandığımı düşünüyorum. Dershaneye devamlılığımı sağlamaya çalıştım. Evde ders çalışarak hafta sonlarını da iyi değerlendirmeye çalıştım. Dershanedeki denemelere katılarak sınava hazırlandık." ifadelerini kullandı.

Yeni başlayan sistemin bazı avantaj ve dezavantajları beraberinde getirdiğini söyleyen İvecek, "Sınava ilk defa biz gireceğiz. İlk olması sebebiyle iyi yönlerinin de olduğunu düşünüyorum. Belki sorular kolay olur, bizi çok zorlamazlar diye düşünüyorum. Sınav heyecanım var, iki senedir çalışıyorum. Geçen sene yapamamanın heyecanı vardı ama bu sene artık olacağına inanıyorum. Bundan sonrası nasip." dedi.

İLKHA