“Su baskınlarından sorumlu yetkililer hesap vermeli”
Adana’da dün etkili olan yağış sonrasında yaşanan su baskınlarının vizyonsuz belediyecilik anlayışından kaynaklandığını savunan Çevre Mühendisleri Odası, bundan sorumlu olanların hesap vermesi gerektiğini kaydetti.
Adana’da dün etkili olan yağış sonrasında yaşanan su baskınlarının vizyonsuz belediyecilik anlayışından kaynaklandığını savunan Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Adana Şube Başkanı Kenan Doğan, sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Doğan, çarpık kentleşme, altyapı sistemlerinin yetersiz olması, kentsel politikalardan ziyade rantsal politikaların yerel yönetimler tarafından tercih edilmesi, yaşanan sellerin başlıca nedeni olduğunu söyledi.
“Vizyonsuz yöneticilerin plansızlığı felaketleri yaşatıyor”
Yetersiz altyapının yıllardır felaketleri davet eder nitelikte olduğunu ifade eden Doğan, “Yağış miktarının bahane edilerek üstü örtülmeye çalışılan sel olayları, yetkililerin üstündeki sorumluluğu atmamaktadır. Yaklaşık 2 saat süren yağış ile karşılaşan şehrin alt yapı sistemleri işlevini yitirmiş ve Adana’mızın alt yapı sistemleri yağmur karşısında diz çökmüştür. Sadece bodrum katları değil, birinci katları da su basmıştır. Araçlar yollarda kalmış, bazı noktalarda sele kapılarak sürüklenmiş, altgeçitler göle dönmüştür.” dedi.
“Belediye bahaneler arkasına saklanıyor”
ÇMO Adana Şube Başkanı Doğan, yerel yönetimlerin eksikliklerini örtmek adına “Normalin dışında bir yağış miktarı gerçekleşti, küresel ısınma, iklim değişikliği, ekiplerimiz gece gündüz çalışıyor.” gibi ifadelerle geçiştirdiğini belirtti.
“Betonlaşma su baskınlarına neden oluyor”
Doğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Şehrimizin hangi bölgede, hangi iklim kuşağında olduğu herkesçe bilinmektedir. Tüm mevsimlerin şehrimize sunacakları da 3 aşağı 5 yukarı her yıl aynıdır. Yağmurun geçen yıl olduğu gibi, ondan önceki yıl olduğu gibi, daha önceki yıllarda da olduğu gibi yağacağı da bilinmektedir. Çarpık kentleşme, altyapı sistemlerinin yetersiz olması, kentsel politikalardan ziyade rantsal politikaların yerel yönetimler tarafından tercih edilmesi, yaşanan sellerin başlıca nedenleridir. Şehirde kişi başına düşen yeşil alan miktarının her geçen gün azalması, büyük bir bölümü beton ve asfaltla kaplı olan şehre düşen yağmurun, toprak tarafından emilemeyip doğrudan akışa geçmesi de diğer önemli bir nedendir.”
“Yağmur suyu projeleri inşa edilmelidir”
Çözüm önerilerini de aktaran Doğan, şehrin alt yapı sistemlerinin, Türkiye’de de yaygın olarak kullanılan birleşik kanalizasyon sitemleri şeklinde olduğunu anımsattı. Atıksuların taşınmasını sağlamakta bile güçlük çeken kanalizasyon sistemlerinin, yağmurun yağmasıyla birlikte iş göremez duruma geldiğini aktaran Doğan, “İlimizde ayrık kanalizasyon sistemleri biran evvel kurulmalı, yağmur suyu projeleri inşa edilmelidir. Doğal drenaj alanları olan akarsu yataklarına müdahaleler önlenmeli, dere ıslahları gerçekleştirilmelidir.” diye belirtti.
Dere yataklarının önemine de vurgu yapan Doğan, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Aktif ve aktif olmayan dere yatakları, taşkın saha sınırları belirlenerek haritalara işlenmeli, bu bilgiler imar planları yapılırken göz önünde bulundurulmalı, yapılaşmaya kapatılmalıdır. Belirlenen taşkın saha sınırları içinde kalan alanlarda yapılaşma kesinlikle yasaklanmalıdır. Taşkın saha sınırları içinde kalan konutlar bir an önce kamulaştırılmalı ve bu alanlar yeşil kuşak olarak yeniden planlanmalıdır. Ağaçlandırma ve erozyon önleme çalışmalarına öncelik verilmelidir. Yerel yönetimler rantsal projelerden vazgeçip, ekolojik temele dayanan kentsel projelerden yana olmalıdır.”
Doğan son olarak, “Bu şehir yıllarca kötü yöneticilerin elinde bir oyuncak gibi çevrilmiş ve o yılları kaybetmiştir. Bunda sorumluluğu olan herkes halka hesap vermelidir. Şehir kimsenin babasının malı değil; işçisi, memuru, öğrencisi, esnafı ile yaşayan halkındır.” diyerek tepkisini de dile getirdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.