2015 yılında, PKK'nin çukur siyeseti sonucu uzun süre çatışmaların sürdüğü Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde evler kullanılamaz duruma gelmiş, çatışmalar sona erince de, ilçenin yeniden eski yapısına uygun şekilde imar edileceği belirtilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde çalışmalar başlatılmıştı.

Başlatılan çalışmalar doğrultusunda yıkılan evlerin yerinde yapılacak olan yeni konutlar, tapu sahiplerine imzalanan sözleşme neticesinde verilecekti. Sur sakinlerinin iddialarına göre 2015 yılından bu yana farklı gerekçeler ile ailelere yeniden dilekçeler imzalatılmış ve süreç uzatılmıştı.

İddialara göre, son olarak 2 gün önce hak sahipleri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne çağrılarak evlerinin kendileri verilmeyeceği, karşılığında farklı adreslerde konutlar tahsis edileceği söylendi. Söz konusu iddialar üzerine bir araya gelen yüzlerce Sur mağduru aile, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önüne gelerek kendilerine yöneltilen tekliflere tepki gösterdiler.

Merkez Bağlar ilçesinde bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapmak isteyen Sur mağdurlarına polisler müsaade etmedi.

Diyaloglar neticesinde mağdurlardan oluşan bir heyet Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binasına giderek yetkililerle görüştü.

Görüşmenin müspet yönde sonuçlanmaması ailelerin tepkilerine neden oldu.

"2015'ten bu yana yaklaşık 10 dilekçe yazmamıza rağmen tarafımıza geri dönüş yapılmadı"

2015 yılından bu yana yaşadıkları sıkıntıları anlatan Sur mağdurlarından Bilal Aslan, "2015 de terör olaylarından dolayı ikamet etmekte olduğumuz adresten ayrılmak zorunda kaldık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, kimsenin mağdur edilmeyeceğini, yapıların onarılarak hak sahiplerine teslim edileceğini söylediler. Ama Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü her defasında bizi telefonla arayarak, 'Gelin dilekçe yazın, ev mi yoksa TOKİ konutlarından mı istiyorsunuz? diye dilekçe yazıp tarafımıza verin.' dediler. Bizler de Sur'daki evlerimizi istediğimizi belirttik. Yani taşınmazımızın üzerinde ticari veya konut olarak ne yapılmışsa hak talebinde bulunduğumuza dair dilekçe verdik. 2015 yılından bu yana yaklaşık 10 tane dilekçe yazmamıza rağmen tarafımıza geri dönüş yapılmadı." dedi.

Son olarak 20 gün önce tekrar telefonla aranarak kuruma yeniden dilekçe yazılması için çağrıldıklarını belirten Aslan, "Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne geldiğimizde yetkili kimseyi bulamadık. Orada bize söylenilen, uzak adreste kura yöntemi ile konut verileceğiydi ve bizler de bunu kabul etmedik. Çünkü sonuçta bu adreste bir yapı yapılmışsa neden bize verilmiyor? Zaten borçlandırarak verecekler, o da kabulümüzdür. Ama onu da yapmadılar." ifadelerini kullandı.

"Alınan bu karardan Cumhurbaşkanımızın haberdar olabileceğini düşünmüyorum"

Aslan, "Alınan bu karardan Cumhurbaşkanımızın haberdar olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü kendileri kimseyi mağdur etmeyeceklerini söylemişlerdi. Ama şu anda Sur halkının elinde olan evlerini ellerinden almaya çalışıyorlar ve bizler de bunu kabul etmiyoruz. Tüm hukuki haklarımızı kullanacağız." şeklinde konuştu.

"Evlerimizin yerine yapılan yapılar zenginlere satılıyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine verdiği sözü hatırlatan Sur mağdurlarından Mehmet Kaya, "Sayın Cumhurbaşkanımız Ulucami önünde bizlere söz verdi. Şu anda Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı, 'Ankara malınızı size vermiyor,' diyor, inanmıyoruz. Ankara bizim malımızı ne yapsın? Ona-buna peşkeş çekiyorlar, zenginlere satıyorlar. Artık yetkililer sesimizi duysun. Müfettiş mi gönderecekler, ne yapacaklarsa yapbınlar. Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı, 'Sizin tapulu yerlerinizi başkalarına satarak karşılığında sizlere farklı yerler vereceğiz. Bu yapıları çok pahalıya yaptık.' diyor. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Bizler, tapumuzda belirtilen yerleri istiyoruz." diye belirtti.

"Tapulu yerlerimizde kamu yararına bir şey yapıyorlarsa Sur halkının malı kurban olsun"

Tapulu arsalar üzerinede kamu yararına yapılabilecek yapılar için haklarından vazgeçmeye hazır olduklarının altını çizen Kaya, "Eğer Türkiye Cumhuriyeti kendi halkının malını gasp ediyorsa buyursun. Tapulu yerlerimizde hastane, sağlık ocağı veya kamu yararına farklı bir şey yapıyorlarsa Sur halkının malı olarak kurban olsun. Ama dükkan yapıp başkalarına satıyorlar." dedi.

"Yeni yapılan yapılar tapuda belirtilenden daha küçük"

Yeni yapılacak yapıların tapuda belirtilen metrekareden daha küçük olduğuna dikkat çeken mağdurlardan Mehmet Aydın, "2015'te evimiz yıkıldı. Toplamda arsam 150 metrekare iken yaşam alanı ise 237 metrekare idi. Şu anda devletin bize tahsis ettiği 153 metrekare, arsa alanı ise 143 metrekare üzerine bir sözleşme imzalayıp 214 bin liranın altına imza atmış bulunmaktayız." ifadelerini kullandı.

"Bize zamanında imzalatılan sözleşmeler iptal edilmiş"

Aradan yıllar geçmesine rağmen ailelerin mağdur durumda olduğunu ve aynı zamanda kira yardımı yapılmadığına vurgu yapan Aydın, "Sözleşme imzalarsınız kira yardımı yapılacak! denilmesine rağmen halen kira yardımı yapılmamış ve söz konusu sözleşmeler şu anda iptal edilmiş durumda. Bize verilecek olan evler nerede? Hangi amaçla kullanılacaksa biz kendimiz kullanmak istiyoruz. Kesinlikle malımızı, mülkümüzü vermiyoruz." şeklinde konuştu.

"Hakkımızı sonuna kadar savunacağız ve gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız"

Aydın, "Yapıların kamulaştırma sebebi nedir? Bize herhangi bir tebligat yapılmadı. Sadece telefonla aranarak kamulaştırma yapılacağı ve bunun için gelip imza atmamız istendi. Karşılığında TOKİ veya Lalebey Mahallesinde kura ile konutlar verileceği söyleniyor. Bizler bunların hiçbirini istemiyoruz. Biz bunu kabul etmiyoruz, kesinlikle… Hakkımızı sonuna kadar savunacağız ve gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız." diye belirtti.

"Yaklaşık 3-4 yıldır kira yardımı yapılmıyor"

Verilen vaatlerin yerini bulmadığını söyleyen Hıdır Atli, "Bize ilk başta dükkan vereceklerini söylediler. Sonra telefonla aradılar, tekliflerinin iptal edildiğini belirterek yeniden konuşmak üzere kuruma çağırdılar. 3-4 yıldır zaten kira parası verdikleri yok. Bizleri mağdur ettiler." dedi.

"Şu anda evimi yapmışlar ve benden izinsiz başkalarına veremeye çalışıyorlar"

Sur mağdurlarından Abdullah Fidan ise, "5 yıldır evlerimizi yıkmışlar. Verdikleri kira desteğini de kestiler. Sur'da ev vereceklerini söylediler ve şu an evimi yapmış, benden izinsiz başkalarına veremeye çalışıyorlar. Bizim malımızı neden elimizden zorla almaya çalışyorlar. Evimizi de tapumuzu da hiç kimseye vermiyoruz."ifadelerini kullandı.