Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde incelemelerde bulundu.

Bakan Özhaseki Tarihi Ulu Cami’de Cuma namazı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Yıkım yapılan mahallelerdeki geleneksel doku yapısının yapılabilmesi hususunda çok somut adımlar atamadıkları söyleyen Özhaseki bunun sebebinin de oradaki evlerin veya bir kısım tarihi eserlerin hepsinin tescilli ve planlamasının yapılması, bu nedenle kurullardan geçmesinin ve hayata geçirilmesi zaman alması olduğunu belirtti.

Özhaseki, "İşte onların hepsinin geçtiği yakın bir zamanda işe başlıyoruz.  Diyarbakır ve Sur bundan sonra terörle anılmaz. Hiç değilse tarihin en güzel eserlerin yaşandığı medeniyetten kalan en güzel eserlerin yaşandığı bir belge olarak, bölge olarak turizm destinasyon olarak geçer ve herkes buraları görmeye gelir, Diyarbakır’ı tanımaya gelir." dedi.

"Aslında ilk geldiğim günlerden itibaren arkamdan dönen yalan furyası var.  ‘Yıkılsın’ diyenler var.  Bunu söyleyenler sivil toplum örgütü adı altında bir araya gelmiş.’ diyen Özhaseki, şöyle devam etti:

"Aslıdan şahsi kanaatim olarak söylüyorum bunu, PKK terör örgütünün uzantıları, onların sözcülüğünü yapıyorlar. İlk geldiğim günlerde şunu söylüyorlardı: Burası tamamıyla boşalacak. Tarihi eserler bile istimlâk ediliyor.  Meclisteki uzantıları da şöyle söylüyorlardı: Tarihi eserlerden ne istiyorsunuz?  Buralardaki halk tehcire uğruyor.  Devlet yıkacak, alışveriş merkezleri kuracak ve zenginlere peşkeş çekecek. Bakın, bu kulaklar bunu duydu. Aradan bir buçuk yıl geçti. Hangi dedikleri doğru çıktı? Hiçbir dedikleri doğru çıkmadı. Burada 2012 yılında onaylanmış olan koruma amaçlı bir imar planı var.  Bunu eski belediye de kendileri yapmışlar.  Daha doğrusu o planı baz alarak yaşanabilir bir hale gelen ticaretiyle canlı geleneksel yaşamın sürdüğü bir ortam haline getirmeye çalıştık. O plan doğrultusunda hareket ediyoruz. Bu plan haricinde hiçbir şey yapmadık. Zaten burada yapılacak konutlar da yakında Cumhurbaşkanımız temelini atacak; binlerce konut yapılacak, hepsi klasik Diyarbakır evi olacak."

Surda evi yıkılın vatandaşlara bazı seçenekler sunduklarını hatırlatan Özhaseki, "Birincisi şu. Eğer vatandaş, yıkılan evinin karşılığında bedelini istiyorsa direk parasını ödüyoruz. Bedelini düşük buluyorsa mahkemeye gidiyor, bilirkişiler geliyor, yeniden tespit ediliyor. Hatta biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak gelip bir daha tespit ediyoruz. Vatandaş doğru söylüyorsa parasını aynen veriyoruz. İkinci tercih hâlihazırda yapılmış evlerimiz var. Çöl Güzeli'nde Üç Kuyular'da 6 bine yakın ev yaptırdık. Suriçi'nde yıkılan evinin metre karesi kadar karşılığında bedava oradan isterse ev de verebiliyoruz. Vatandaş bunu almıyorsa haklı olarak diyorsa ki 'ben burada büyüdüm. Burası benim babamın malı. Burada evimi yapmak istiyorum. Geleneksel evde yaşamak istiyorum.' O zaman projeyi biz yapabiliriz. Kendisine yıkılan evinin bedeli kadar parasını veririz. Kendisi evini yaptırabilir bunda mahzur yok. Veya bunu yaptırmakta güçlük çekerse o tescilli evlerin, tarihi evlerin hepsini yaptıracağız. Burada oturan vatandaş, ‘Orada kalmak istiyorum.’ dediğinde yine o vatandaşa vereceğiz, onlar oturacak."  ifadelerini kullandı.

İLKHA