Abdullah KAVAN
Suriye'de yeni bir dönem başlar mı?
Savaşın ismi Suriye… Ancak birçok devletin güç ve çıkar savaşının devam ettiği bir mazlum ülke. Katledilen yüz binlerce insandan sonra çözülmesi güç bir durumda meseleye çözüm getirmek… Bilindiği gibi Suriye'de siyasi çözümün sağlanması için Rusya ve ABD'nin öncülük ettiği “Viyana” görüşmelerinden; 1 Ocak tarihinden başlamak üzere 6 ay içinde Suriye'de bir geçiş hükümeti kurulması, 18 ay içinde seçimlere gidilmesini öngören bir yol haritası çıktı… Bu yol haritasının muğlâklığı ve “nasıl sonuçlanır” sorusu kafaları karıştırıyor. Birincisi, Esed'li'mi?-Esed'siz'mi? denklemi bu görüşmelerde netleşmedi. Zira yapılan açıklamada Esed'le ilgili bir netlik yoktu. Esed'li bir geçişin bugünkü şartlarda kabul görülmesi neredeyse imkânsız gözüküyor. Başta muhalifler olmak üzere Esed'li bir geçişi kabul görmeleri çok zordur. Esed'siz geçişe ise, ona taraf olan başta Rusya ve İran olmak üzere ne kadar ikna edilmişler? Böyle net olmayan bir süreçte 6 ay gibi bir zamanda ateşkesin sağlanması nasıl gerçekleşebilir ya da 6 ay içerisinde ateşkes ortamı sağlanmazsa 18 ayda belirlenen seçim dönemine nasıl geçilsin? Bir de hangi taraflar arasında anlaşma sağlanacak? Diyelim ki muhalifler ve Esed rejimi arasında bir şekilde mutabakat sağlandı. Peki, Suriye'nin yüzde 60'nı kontrol eden IŞİD nereye konulacak. Çünkü bu anlaşma içerisinde En-Nusra ve IŞİD'le bir diyaloga girilmeyeceği vurgulanmış. Anlaşmaya dâhil edilmeyen bu tarafların çatışma konumu sağlanmadan ateşkes nasıl sağlanacak? Bunun yanında irili ufaklı başta Ahrar-uşŞam gibi birçok muhalif gurup daha var. Şu anda Suriye toprakları üzerinden kendi hesaplarını yapanlar ve birbiriyle savaşanların ikna edilmesi nasıl sağlanacak? Viyana'daki bu karara göz atıldığında kâğıt üzerinde bir karara varılmış. Ancak bunun nasıl sağlanılacağı ve Suriye içerisindeki bu grupları destekleyen devletlere bakıldığında çözüm zor gözüküyor. Örneğin Viyana'daki karardan sonra Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu'nun “bu geçiş kesinlikle Esed'siz olacak” açıklaması geldi. Peki, başta Rusya ve İran olmak üzere bunu kabul edecekler mi? Kendi kırmızıçizgileri ve prestijleri olarak gördükleri Esed'ten vaz geçecekler mi?
Şimdi konuya muhatap olan dünya liderlerine şunu sormak gerekmez mi? Suriye'yle muhatap olan tüm devletler, Suriye meselesini çözmek mi istiyorlar yoksa karşılıklı bir hesaplaşma mı var? Benim gördüğüm Suriye meselesini çözmekten ziyade karşılıklı hesaplaşmalar ve satranç gibi hamlelerle “çıkar” adımları atmaktalar. İşin çözümünden ziyade bir hesaplaşma arenasına dönüşmüş durumdadır. Bugün Suriye'de olan devletler IŞİD bahanesiyle orada cirit atmaktalar. Bütün devletlerin Suriye'de bulunmasının ortak ismi “IŞİD'e karşı mücadele” olmuş. Eğer bunun üzerinde bir ittifak söz konusuysa orada bulunan devletlerarasında niye bir ittifak yoktur? Oraya müdahale gerekçesinde -sözde bir ittifak varken- bu devletlerin fiili ittifak olmamasıyla birlikte bir hesaplaşma olduğu daha gerçekçi bir bakış olarak önümüzde duruyor. Demek ki mesele IŞİD'ten ziyade çıkar ve hesaplaşma meselesidir. Bu denklem içerisinde Suriye'de 6 ay gibi bir zamanda ateşkesin sağlanması hayal gibi görünüyor. Suriye'deki meseleyi çözmeden de Ortadoğu'daki tansiyonun düşmesi zordur. Hatta devletlerarasındaki rekabet ve tansiyonun da sürekli gerilebileceği bir ortamla karşı karşıyadır.
Sonuç olarak; şu an itibariyle Esed rejimi, Muhalifler, IŞİD ve PYD arasında fiili olarak dörde bölünmüş bir Suriye'de,6 ay gibi kısa bir sürede ateşkesin sağlanmasını zor görüyorum. Oranın halkı ve içi acıyan her duyarlı kişinin bütünüyle böyle bir çözümü istemekle beraber; irili ufaklı birçok gurubun oluşmasıyla ve devletlerin de kendi çıkarları doğrultusunda destekledikleri gruplar sayesinde, zamanında oluşabilecek bir fırsatı kaçırdılar diye düşünüyorum… Umarım ki yanılıyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.