Yaklaşık 2 yıl önce bedensel engelli oğulları İbrahim (22) ve Şahin Ömer’i (16) kızı Hıtem Ömer’e (13) teslim eden anne Meryem Ömer (50), kalp rahatsızlığı yaşayan oğlu Muhammed Ömer’i (14) tedavi ettirmek için Suriye’den Gaziantep’e geldi.

Oğlunun tedavi süreci devam ettiği için ülkesine geri dönemeyen anne Ömer, defalarca çocuklarını Türkiye’ye getirmek için girişimlerde bulunsa da bir sonuç elde edemedi.

Gaziantep Cengiz Kökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi altına alınan oğlu Muhammed Ömer’e refakat ettiği için oğlunu bırakıp gidemeyen, Suriye’de de ikisi bedensel engelli 3 çocuğu kalan anne Ömer, çaresiz bir şekilde çocuklarına kavuşacağı günün hayali ile zorda olsa hayata tutunmaya çalıştı.

Son olarak çocukları İbrahim ve Şahin Ömer, kendilerinden küçük olan kardeşlerinin tedavisi için 2 yıldır Türkiye’de bulunan annelerinin yanına gelebilmek için sosyal medya üzerinden paylaştığı bir video ile Türkiye yetkililerinden yardım istedi.

Türkiye’deki yetkililerin girişimleri üzerine Halep’te bulunan İbrahim, Şahin ve Hıtem Ömer ile irtibat kuruldu. Suriye’nin Halep kentine bağlı Cekke köyünden alınarak Türkiye sınırına getirilen ve burada yakınlarına teslim edilen İbrahim, Şahin ve Hıtem Ömer kardeşler, 2 gün önce Türkiye'ye giriş yaptı.

Ömer kardeşler, anneleri Meryem Ömer ve tedavisi devam eden kardeşleri Muhammed Ömer’in Gaziantep’te yaşadıkları eve getirildi.

Anne Ömer yaklaşık 2 yıldır göremediği çocuklarını karşısında görünce büyük bir sevinç yaşadı. Kapıda çocuklarını uzun bir süreden sonra bir anda karşısında gören anne Ömer, sevinç gözyaşları döktü.

Duygusal anların yaşandığı buluşma sırasında anne Ömer, çocukları ile uzun uzun hasret giderirken, 2 yıl süren ayrılığın ardından çocuklarına kavuşmanın sevincini yaşadı.

Uzun bir süreden sonra çocuklarına kavuşmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren anne Ömer, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarının Türkiye’ye gelmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Oğlu İbrahim ve Şahin’in yaşadıkları mağduriyeti sosyal medya ve basında anlatmasından sonra birçok Türkiye yetkilisinin kendileri ile yakından ilgilendiğini belirten Ömer, “Şu anda hissettiğim duygular hiç anlatılamaz.” dedi.

“Çocuklarımdan ayrı kalmaya dayanamıyordum”

Oğlu Muhammed’in tedavisi için yaklaşık 2 yıl önce Türkiye’ye geldiğini anlatan Ömer, “Suriye'de iken çocuğum hastalandı, hastaneye götürdüm ve bizi Türkiye'ye gönderdiler. 7 ay boyunca çocuk hastanesinde kaldık. Daha sonra bizi üniversite hastanesine sevk ettiler. Bir ay boyunca oğlum burada tedavi gördü ve tedavi süreci devam etti. Diğer çocuklarım Suriye'de, ben de Türkiye'de kaldım. Uzun bir süredir çocuklarımı göremedim, bayramlarda bile çocuklarım yanımda olmadı. Çocuklarımdan ayrı kalmaya dayanamıyordum. Yakınlarım sabırlı olmamı istiyorlardı. Anne yüreği dayanamıyordum, sürekli ağlıyordum. Ramazan ayında sofraya bile oturamıyordum, yemek yiyemiyordum. Kardeşlerim yemek yemem için ısrar ediyorlardı. Ben de kardeşlerime, ‘çocuklarım benden ayrı uzaktalar, oruç tutuyorlar, ben burada nasıl yemek yiyeyim’ diyordum. Bu süreçte benim çektiğimi bir Allah bir de ben bilirim. Aylarca yüreğim yandı. Allah hiç kimsenin yüreğini yakmasın ve bu duruma düşürmesin.” dedi.

Bir yandan hasta olan çocuğunu tedavi sürecinin diğer yandan Suriye'de kalan çocuklarının ayrılığının kendisini çok yıprattığını belirten Ömer, “Ne yapacağımı bilmiyordum. Suriye'de çocuklarıma bakan kimse yoktu. 13 yaşındaki kız kardeşleri onlara bakıyordu. Zor şartlar altında yaşadıklarını biliyordum ama oğlumun tedavisi sürdüğü için onu bırakıp yanlarına gidemiyordum. Çocuklarım artık büyümüş, kız kardeşleri onları kaldırıp indirmek de zorlanıyordu. Çünkü engelli olduklarından dolayı her türlü ihtiyaçları var. Bunları ancak sadece bir anne yapabilir. Ama yine de kızım ağabeylerine baktı, tüm ihtiyaçlarını gidermeye çalıştı. Allah bu dünyada da ahirette de kendisinin yardımcısı olsun.” ifadelerini kullandı.

Hasta olan oğlu Muhammed’in tedavisinin halen devam ettiğini ve tedavisinin 7 yıl süreceğini ifade eden Ömer, oğlu sağlığına kavuşuncaya kadar Türkiye’de kalacaklarını belirtti.

“Kız kardeşim iki yıldır bize hem annelik hem de babalık yaptı”

Yaklaşık 2 yıllık bir ayrılığın ardından annesi ve kardeşine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirten İbrahim Ömer de şunları söyledi:

“Kardeşim ve ben engelliyiz. Küçük kardeşimde su kesesi ve kalp rahatsızlığı çıktı. Suriye'deki doktorlar kardeşimi Türkiye'ye sevk ettiler. Sağ olsunlar Türkiye'de kardeşimin tedavisi ile ilgilendiler. Kardeşim bugün hayatta ise bize kucak açan Türkiye’nin vesilesiyle hayattadır. Allah herkesten razı olsun. Türkiye'ye gelmeden önce annem bize telefon açtı, ‘oğlum biz Türkiye'ye gidiyoruz, nasıl yapalım?’ diye sordu ben de, anne Allah'tan ümit kesilmez ama biz zaten engelliyiz, sen kardeşimin tedavisi ile ilgilen, inşallah kardeşim iyileşir’ dedim. Annem, ‘Peki siz ne olacaksınız?’ diye sordu. Ben de ‘kız kardeşim bizimle, bize bakar. Bakmasa da Allah bize yardım eder’ dedim. Allah razı olsun kız kardeşimde bizimle iyi ilgilendi. Bütün ihtiyaçlarımızı karşıladı.”

“Halen annemin yanında olduğuna inanamıyorum”

Sosyal medya ve basın aracılığıyla annesi ve kardeşine kavuşmak için Türkiye yetkililerden yardım talebinde bulunduğunu belirten Ömer, “Sesimizi dünyaya duyurduğunuz için çok teşekkür ederim. Türk yetkililer, Allah razı olsun bizimle ilgilendiler, bize kucak açtılar. Bizi Türkiye'ye kabul ettiler. Ben hiç Türkiye’ye geleceğimi ummuyordum. Bu gece annemin yanında uyudum, halen annemin yanında olduğuna inanamıyorum. Allah'tan ümit kesilmez ama ben anneme kavuşmanın ümidimi kesmiştim. Elhamdülillah haber geldi, hazırlanmamız istendi, bizi almaya geldiler. Sağ olsunlar bizi anneme ve kardeşime kavuşturdular. Allah emeği geçen herkesten razı olsun.” şeklinde konuştu.

İLKHA