Diyarbakır'ın Hazro ilçesine bağlı 300 haneli Dadaş köyünde su dalgıçları bozulan köylüler, yaklaşık bir aydır su sorunu yaşıyorlardı. Köyün çocuk ve kadınları, yaz sıcağına aldırmadan çeşme başından su doldurarak, bunları eşeklerle evlerine götürmeye çalışıyorlardı.

Söz konusu sorunun medyada yer almasından sonra yetkililer, köyün sorunuyla ilgilenerek, yeniden suyun akmasını sağladılar.

Dadaş köyünün yukarı kısımlarında hâlâ suların kesik olduğunu belirten vatandaşlar, sorunlarının giderilmesini istediler.

Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünden (DİSKİ) bir ekibin gelip, sorunlarıyla ilgilenmesini isteyen köylülerden Mehmet Kalkan, "Yaklaşık 40 gün boyunca suyumuz gelmedi. Suyu bıraktılar ama yine sorunlarımız bitmiyor. Bazı evlere su gelirken bazılarına gelmiyor. Biz yine su mağduriyeti yaşıyoruz. DİSKİ'ye gidiyoruz, bizimle ilgilenmiyorlar. Biz susuz ne yapacağız? Bu sorun için nerelere kadar gideceğiz? Suyu bıraktılar, gerisiyle ilgilenmediler. 'Su gidiyor mu gitmiyor mu?' diye bakmadılar. Biz de insan değil miyiz? DİSKİ'den gelip, sorunumuzla ilgilenmesini istiyoruz. Ev ev gezip baksınlar. Benden abone parası alıyor ama yine de evime su gelmiyor." dedi.

"Köydeki bir sondaj yetersizdir"

Köydeki hane sayısına göre mevcut sondajın yetersiz kaldığını dile getiren Zübeyir Canpolat, şunları söyledi: "Suyla ilgili sıkıntımız vardı ve bu, bir ay sürdü. DİSKİ gelip sorunumuzu giderdi ama yine sıkıntımız var. Bizim için yeni bir sondaj istiyoruz. Köydeki bir sondaj yetersizdir. Devletin bize bir çare bulmasını istiyoruz. Yukarı mahalleye su gitmiyor. Birçok ev susuzdur. Yaz mevsimindeyiz, susuzuz. Sadece biz değil, hayvanlarımız da susuz kalıyor."

"Depo bize yetmiyor"

Tek başına yaşayan ve yaşlı haliyle su taşımak zorunda kalan Nezife Ceneviz, "Yaklaşık bir aydır suyumuz yoktu. Çözüme kavuşturdular ama yine de suyumuz gelmiyor. Depo bize yetmiyor. Aşağıdaki evlere gidiyor ancak bize gelmiyor. Devletten bize yardımcı olmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Suyun derdinden nasıl yapalım?"

Yiyeceksiz idare edilebildiğini ancak bu durumun su için geçerli olmadığını vurgulayan Mehmet Çetin, "Suyun derdinden nasıl yapalım? 40 gün boyunca köyün su sıkıntısı vardı. Daha sonra gelen DİSKİ, sorunumuzu halletti. Bunun ardından yine su yok. Bazı mahalleler su çekemiyorlar. Su olmadığı için DİSKİ'ye gidiyoruz. Bize, 'Tek kişinin sorunudur.' diyor. Bu tek kişinin değil, birçok evin sorunudur. Yine de sorunumuzu gidermiyorlar. Mahallemize başka bir sondaj kurulmasını istiyoruz. Bir sondaj bize yetmiyor. Sondaj gelmezse mahallemizde su olmaz. Eğer Türkiye'deki diğer vatandaşlar susuz idare edebilirse biz de ederiz. Gelsinler, bizim yerimizde idare etsinler. Burada bir saat idare edemezler. Kim de gelse dayanamaz. Ekmeksiz, yiyeceksiz idare edilebiliyor fakat suyu nereden getirelim? Köyümüz büyüktür. Birkaç mahalleye su gitmiyor. Bir sondaj daha olsa kimse bu köyde susuz kalmayacak." şeklinde konuştu.

"Doyacak kadar da olsa su içmeyi istiyorum"

"Biz susuzuz. Ne elbiselerimizi yıkayabiliyoruz ne abdest alabiliyoruz ne namaz kılabiliyoruz." diyen Hanım Ceneviz, şöyle konuştu: "Bir damla suyumuz yok. Sebebini bilmiyorum ama mahallemize su gelmiyor. Biz su istiyoruz. Doyacak kadar da olsa yeterdir. Elbisemi götürüp, su gelen evlerde yıkadım. Köylüler benim için yıkadılar. Benim elim sakattır, gidip de su getiremiyorum. Bazen çocuklar eşeklerle taşıyarak su getiriyorlar. Ben, evime su gelmesini, doyacak kadar da olsa içmeyi istiyorum."

"Su olmadığı için her türlü sıkıntıyı yaşıyoruz"

Su olmadığı için her türlü sıkıntıyı yaşadıklarını anlatan Ali Ceymuz, "Burada sıkıntı çekiyoruz. Köydeki bir sondaj hepimize yetmiyor. Birkaç mahalle o suyla idare ediyor ama bizim mahalleye su gelmiyor. Su olmadığı için her türlü sıkıntıyı yaşıyoruz. Mesela sabahtan akşama kadar eşeklerle su taşıyoruz. Belimiz kırıldı. Yetkililerden çözüm istiyoruz. Birkaç kere gittik. 'Geleceğiz.' dediler ama gelmediler, yapmadılar. Bizler mağduruz. Ne yapacağımızı bilemiyoruz artık. Bir an önce yapılsın, mahallemize su gelsin. Akşama kadar eşeklerle su taşımaktan yorulduk. Sudan başka isteğimiz yok." dedi.

"Aboneliğimizi yaptık ama su yüzü görmedik"

Diyadin Çetin, abonelikleri olduğu halde sudan faydalanamamalarına anlam veremediğini kaydederek, "Eskiden caminin yanındaki çeşmeden su taşıyorduk. Sonradan şebeke geldi. Tesisatımızı çekip döşedik. Sonradan muhtar ile DİSKİ müdürü yanımıza geldi. Evimiz yukarı tarafta olduğu için su vermiyorlardı. Bize, 'Aboneliğinizi yapın. Kimin evine su gelmediyse kapıma gelin.' denildi. Aboneliğimizi de yaptık. Evimiz üst tarafta olduğu için bize su gelmiyor. Çocuklarımız gelip, caminin yanında bidonlarla su taşıyorlar. Bize bir çare bulunmasını istiyoruz. Ricamız, bize bir önlem alınmasıdır. Aboneliğimizi yaptık ama su yüzü görmedik. Birkaç defa gelip baktılar, saat dönmemişti. Su gelmediği için 50 kuruş, bir TL yazıp gidiyorlar." ifadelerini kullandı.

"Katkılarından dolayı HÜDA PAR'a teşekkür ederim"

Su sıkıntısı nedeniyle geçtiğimiz günlerde kendilerini ziyaret eden HÜDA PAR heyetine teşekkür eden Hacı Ramazan Bozan ise "Dalgıcımız bozuk olduğu için bir ay boyunca su sorunumuz vardı. Siz gelip haberleştirdikten sonra bir gün arayla suyumuzu bıraktılar. Size tekrardan teşekkür ediyoruz. HÜDA PAR'dan bir heyet de bizi ziyarete gelmişti. Katkılarından dolayı onlara da teşekkür ederim." şeklinde konuştu.

İLKHA