Şerif EMİN
Terörü(müzü)n Kodları
Yaşam alanlarını tahrip için “yaşam alanı” arayan terör mikrobunun son hedef ülkesi Türkiye'dir. Terörümüzün imalatı, Haçlı laboratuarları; beslenme alanları da Müslüman halkları, İslam'a rağmen yöneten ucûbe yasalardır.
Türkiye; üst üste yediği ölümcül darbelerle çökmeyen hatta ağaların hesaplarını bozan son ülkelerden olduğu için teröre hedef olmaya devam edecek.
Terör konusunda söylenecek çok şey var. “Kim veya kimler, nasıl yaptı; can-mal kaybı..” gibi. Bunlar önemli ama daha da önemli olan, bizdeki, bölgemizdeki terörün kodlarıdır.
Alanın dâhisi olmaya gerek kalmadan Türkiye'deki terörizmin, “tür ve cins” olarak bir paydada birleştiğini; benzer “kodlara” sahip olduğunu görülebilir. Yani terör ve bileşenleri; adresi açıkça ortada. İşte:
*Terör eylemlerinde kullanılan patlayıcıların cinsi ve silahlar, AB ve özellikle de ABD ordularının envanterinde.
Teröristler, sıradan özelliklere sahip değil. Hedefe yönelmeleri, soğukkanlılıkları, davranışlarına kadar “özel eleman” diyebileceğimiz profesyoneller.
Simetrik mücadele veren düzenli orduların kolay başa çıkamayacağı “asimetrik” eylem tarzını uyguluyorlar. İntihar eylemcisi ölüyor veya buharlaşıp kaybolabiliyor. Buna, “canlı yakalanması mümkünken, öldürülenler” dahil.
Silahların “kimliği, yol haritası, menşei” anlamına gelen seri numarasının silinmesi sıradan ve amatörce bir olay olamaz. Belli ki birileri; bir şeyleri gizliyor.
Milliyetler farklı. Son İstanbul'daki Reyna eylemini yapanın Uygur olması iddiası; değişik Arap ülkelerinden gelenler, farklı Türk ve Kürt coğrafyalarından; AB devletlerinden, Kafkaslardan; Hendek-Çukur çatışmalarında, Avrupalı-Hıristiyan keskinnişancı, -gazeteci(?), turistleri(!)- de gördük.
İnanç olarak; Müslüman, Hıristiyanlaik-atesit gibi geniş bir yelpaze var. Terörizmin harman olduğu yer.
Kullanılan slogan ve motifler de ilginç. Kullanılan mankurt robotların(!) her biri “diğerinin veya istenen yerlerin ADRESLERİNİ” olay yerinde bırakıyor veya haykırıyor. Yutulmuyor tabi; avam dahi paralel hinliğin bilincinde.
*Zihin bulandırmak, halk tabanında endişe uyandırmaya yönelik sosyal medyadaki malum mesajlar; tek ağızdan. İlginç profil resimleriyle hedef saptırmaya çalışılıyorlar.
İslamî kutsallar; Türk, Kürt, Arap ulusalcılığıyla ilgili –neredeyse- tek takipçisi olmayan, çeşitli sembollerden oluşan profil resimleri ve ihtiyaca binaen atılmış güncel mesajlar
Zaman, ve zemine yönelik anlık açılıp kapatılan sosyal medya hesapları; asılsız ihbarlar.
Müslüman ülkelerin maruz kaldığı “siber saldırılar” da aynı hedefe yönelik ve aynı adresten.
*Muhalefet cephesinin manzarası da tam bir talihsizlik. Gaflete benzemeyen, ihanete, işbirliğine varan söylemler...
Malum çevreler; sosyal alanları dolaşarak, güncele ait yanlış algı oluşturacak, provokatör diyebileceğimiz tahrik-kâr propagandalarda bulunabiliyorlar. “Laiklik, şeriat, Kemalizm, Atatürkçülük” gibi ifadeler; halkı “kin ve düşmanlığa sevk etmenin aracı” olarak kullanılıyor.
CHP gibi bir parti; halk iradesine sahip çıkması; Türkiye'nin artık olmazsa olmazı olan yeni anayasa çalışmalarına destek vermesi gerekirken; “ohal anayasası” deyip oturumları provoke ediyor.
HDP; çıkış sebeplerinin “Kemalist ve Eski Türkiye'nin Dayatmaları” olduğunu unutup, unutturması yetmiyormuşçasına; anayasal tamiratlara bile “yeni rejim dayatması(!)” diyebiliyor. Kısacası; Kemalist muhalefetimiz de sırtını, “5+1'e” dayamakta.
*Bütün bunların neticesinde; son “altı ayda, altı kitlesel saldırı” ve tedirginlik..
Değerlendirme:
1-Türkiye'yi hedef alan saldırılar; “1979 Afganistan'la başlayan ve İkinci Dünya savaşı sonrasında başlayan İkinci Emperyalist Dalga'nın bir neticesidir.
2-Saldırılar; Libya, Tunus, Mısır, Irak ve nihayet Suriye'deki canî hesaplarla aynıdır ancak;
3-Haçlı ve taşeronları; halktan umudunu kesmiş, Türkiye'nin Suriyeleşmeyeceğine inanmışlardır.
4-Provoke edemedikleri Anadolu halkında infial uyandırmak; hükümeti köşeye sıkıştırmak ve Eski Türkiye'yi dayatmak isteğindeler.
5- Türkiye; Sayın Cumhurbaşkanının şahsında direniyor; bölgesel hatta küresel aktör oluyor. Haçlılar; Türkiye'yi sıradan bir bende ülkeye çevirinceye kadar da mevcut terörü kullanmaktan vazgeçmeyecekler!
6-Ortadoğu ülkelerindeki savaşlar, “tarz ve taşeron” değiştirerek daha uzun süre devam edecek! Acımayacaklardır!
Çare;
“Ey inananlar! Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında Allah'ın bilip sizin bilmediklerinizi yıldırmak üzere kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda sarfettiğiniz her şey size haksızlık yapılmadan, tamamen ödenecektir.(Enfal 60).
Korkunun ecele faydası yok ve yiğit bir kere; korkak bin kere ölecekse o zaman; “Soluk soluğa süratle koşanlara! (Koşarken ayaklarını) vurarak tırnaklarıyla kıvılcımlar saçanlara! Sabah erkenden baskın yapanlara! ve orada tozu dumana katarak düşman topluluğunun içine (aniden)dalan (at)lara andolsun..!(Adiyat 1-5)
Selam ve dua ile!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.