Tıraşlanan minare leyleklerin yuvası oldu
Tokat'ta uçakların geçiş güzergâhında olan ve tehlike oluşturduğu nedeniyle tıraşlanan minare, leyleklerin yuvası oldu.
Tokat'a 17 kilometre uzaklıkta olan Küçükbağlar köyünde uçakların geçiş güzergâhında tehlike oluşturduğu nedeniyle 2002 yılında tıraşlanan minare leyleklerin yuvası oldu.
Edinilen bilgilere göre, 2001 yılında bu köyde köylüler ve hayırseverler tarafından Hazreti Osman Camii yaptırıldı. Uçakların geçiş güzergâhında tehlike arz ettiği gerekçesiyle caminin minaresi tıraşlandı. Ardından leyleklerin yuvası haline gelen minare köyün simgesi oldu.
Leyleklerin misafir olmasında büyük katkısı olan köylülerden Yücel Kale, leylekleri misafir etmenin sevincini yaşıyor.
Yıllardır leylekleri misafir ettiklerini ifade eden Kale, leyleklerin yuvasını yapmak için yaptığı fedakârlığı anlattı.
Kale, "Bu minare 2002 yılında yapıldı. 2 şerefeliydi. Havaalanı müdürü, uçak değecek diye bir şerefesini almamızı istedi. Biz de uçak değmesin, kimseye zarar gelmesin diye razı olduk. Minareyi yapan ustaya bir şerefeyi geri söktürdüler. Üzerine böyle yuvarlak bir şekilde süslü vaziyette yaptılar. Ardından oraya bir leylek tebelleş oldu, yuva yapmak istedi. Leylek çalıları minarenin üzerine getirirdi ama rüzgâr o çalıları uçururdu. Ben de birkaç gün izledim. Leyleğin getirdiği çalılar düşüyor ve yuvayı yapamıyordu. Aklıma leyleğe düzgün bir şekilde yuva yapma fikri geldi. Sonra minareye merdiven yaparak çıktım. Leyleklerin üzerine yuva yapması için tahta ve sacdan yaptığım yuvayı ip ile minareye çektim. Ardından minarenin üstüne yerleştirerek, çiviledim. Bu sırada cami önünde toplanan köylüler bana 'Düşeceksin.' diyerek uyarılarda bulundular. Ben de köylülere kendime güvendiğimi söyledim. Leyleklerin yuvasını yaptıktan sonra tam inecektim ki köylülerin haber verdiği itfaiye geldi. İtfaiye beni kendi aracıyla minareden indirmek istedi ama ben kendim ineceğimi söyleyerek, merdivenle aşağı indim." dedi.
"Onları öyle görünce biz de zevk alıyoruz"
Leylekleri misafir etmekten memnun olduklarını dile getiren Kale, "Ben minarede yuva yaptıktan sonra leylek geldi, alıştı yuvasına. Ondan sonra kargalar leyleğe tebelleş oldu. Bundan dolayı leylek iki sene gelmedi. Şimdi yine geldi, yuvaya da alıştı, yavruları da oldu. Kargalar da tebelleş olmaktan vazgeçtiler, şimdi durumları iyi. Onların iyi olmasına biz de seviniyoruz. Bu, bana sevinç veriyor. Allah rızası için yaptım, cenabı Allah da oraya onu nasip etti. Görenler de şimdi seviniyorlar. Kendileri de mutlu, iki tane yavruları oldu, onlara yiyecek taşıyorlar. Onları öyle görünce biz de zevk alıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Yaratılanı yaradan için sevmeliyiz"
İnsanların hayvanlara karşı merhametli olması gerektiğini sözlerine ekleyen Kale, "Cenabı Allah'ın yarattığı her canlı Allah'tan gelen bir nesnedir. 'Yaratılanı yaratandan ötürü sev.' hesabı vardır. İnsan olsun, hayvan olsun herkesi bir gözle görmek, ayrım yapmamak bizim görevimizdir. Çünkü Allah, 'Rızkını da biz veririz, yaşamını da biz temin ederiz.' diye buyuruyor. Yani rüzgârı, yağmuru kendisinin gönderdiğini belirtiyor. 'İçeceğini, yiyeceğini göndeririz.' demesi bir tek insanlara göre değildir. Her canlıya göredir. Onun için biz yaratılanı yaradan için sevmeliyiz." şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.