"Topluma faydalı bireyler yetiştirmek zorundayız"
Bingöl’ün Solhan ilçesinde düzenlenen bir seminerde konuşan Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca, topluma faydalı birey yetiştirmek için herkes elinden geleni yapması gerektiğini belirtti.
Solhan'da düzenlenen seminerde konuşan Eğitimci Yazar Sait Çamlıca, “Anne, baba ve öğretmen olarak, çocuklara yön ve yol göstererek, topluma, millete, İslam coğrafyasına faydalı bir birey olma bilincini vermek zorundayız.” dedi.
Solhan Kaymakamlığı, Solhan Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından "Eğitimde farkındalık oluşturmak" amacıyla idareci, öğretmen, veli ve öğrencilere yönelik seminerler verildi.
Programa, Kaymakam Fatih Okumuş, Belediye Başkanı Abdulhakim Yıldız, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali İhsan Yanılmaz, idareci, öğretmen, veli ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Solhan Kültür Merkezinde düzenlenen seminere Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca katıldı. Çamlıca, öğrencilere; kişisel gelişim, sınav kaygısı nasıl yok edilebilir ve özgüven duygusunun Pekiştirilmesi, motivasyon ve başarı duyguları pekiştirilmesi gibi konuları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Seminerin ikinci oturumu ise, memurlara, imam ve velilere; ‘olumlu ve özgüvenli çocuklar yetiştirmek ve aile içi iletişim çocuğun başarısını nasıl etkiler’ hakkında bilgiler verildi.
Seminerin üçüncü ve son oturumu ise öğretmenlere eğitim sürecinde motivasyonlarının arttırılması öğrenci ve öğretmen ilişkileri konularında konferans verdi.
Seminerin birinci oturumunda 9-10-11-12 sınıf İmam Hatip Lisesi ve Kız Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Öğrencilerine ‘Kişisel gelişim, sınav kaygısı nasıl yok edilebilir ve özgüven duygusunun pekiştirilmesi’ hakkında konuşan Çamlıca, öğrencilere, zamanın iyi değerlendirilmesi yönünde tavsiyelerde bulundu.
Çamlıca, “Öğrenciler için ders sıkıcı ve zor gelebilir, öğrenci yaşı gereği ders ona sıkıcı gelir, ama ders öğrenmek için olursa sıkıntı olmaz. Anne babalar öğrenciyi ders okuma alışkanlıklarını aşılayabilmelidir. Okuma işi, biraz gayret ve fedakârlık ister. Kötü anne baba yoktur, eski alışkanlıklar çocukların eğitimi üzerinde etkisi vardır. Lise eğitiminde zorunluluk olmaması gerekir, istenmeyen öğrenciyi zorla bitirip zorla üniversiteyi okutamazsınız. Okumasanız meslek edinebilirsiniz. Okuyan kişi derslerini de sevmek zorundasınız. Hem ders çalışmayıp hem üniversite okuyorum ikisi bir arada olmaz.” dedi.
“Bir meslek sahibi olmak istiyorsanız bir bedel ödemek zorundasınız”
"Her işte olduğu gibi öğretmen, doktor veya herhangi bir meslek sahibi olmak istiyorsanız bir bedel ödemek zorundasınız." diyen Çamlıca, “Önce sıkıntılara katlanırsınız sonra sefayı sürdüreceksin. Üniversiteyi çalışmak için her gün düzenli ve disiplinli ders çalışmaktan geçer. Uzun süre hafızada bilgiyi tekrar edilirse hafıza onu daha uzun süre saklar. Okulda öğrendiğinizi eğer evde tekrar etmezseniz asla öğrenme gerçekleşmez. Ders çalışma mücadelesini vermezseniz asla başarılı olamazsınız.” şeklinde konuştu.
“Teknolojiye hâkim olmakla, teknolojiye mahkûm olmak arasındaki denge sağlanmalı”
Zamanın iyi değerlendirilmesi yönünde öğrencilere tavsiyelerde bulunan Çamlıca, “Teknolojiye hâkim olmakla, teknolojiye mahkûm olmak arasındaki dengeyi kuramazsanız, hiçbir idealinize kavuşamazsınız. İnsanın en büyük hazinesinden birisi zamandır. Zamanla iyi bir yarış içerisindesiniz. Sizin probleminiz içinizle olan savaştır. Bu savaşı kazanmadan hiçbir savaşı kazanamazsınız. Çağımızda teknoloji çok ilerde 13-14 yaşındaki genç, anne babasından daha ileri bir düzeydedir. İnsanlık tarihinden ilk defa okuma yazma öğrenmeden ipad kullanan bir nesil yetişecek. Teknoloji karşısında zamanla yarışırsınız eğer zekânızı kullanmıyorsanız kendi geleceğinizi inşa edemezsiniz. Masanın başındasınız eğer televizyon, bilgisayar ve telefonunuzu kapatmayıp kendi idealiniz için çalışmıyorsanız başarılı olamazsınız.” ifadelerini kullandı.
“İslam bilinciyle yetişen topluma faydalı nesiller yetiştirmek lazım”
Seminerin ikinci oturumu ise, memurlara, imam ve velilere, "Olumlu ve özgüvenli çocuklar yetiştirmek ve aile içi iletişim çocuğun başarısını nasıl etkiler" hakkında konuşan Çamlıca, topluma faydalı bireyler yetiştirmek zorunda olduklarını söyledi.
Çamlıca, “Ben genelde çocuk ve gençlere eğitim vermeyi çok arzu ediyorum. Gençler bizden daha zekidir. Onlara sarraf olmak zorundayız. Anne, baba ve öğretmen olarak biz çocuklara yön ve yol vererek enerjisini topluma, millete, İslam coğrafyasına faydalı bir birey olma bilincini vermek zorundayız. Onun için hepimize çok sorumluluk düşüyor. Nasılsa sahip çıkılmazsa vatanın batması gibi mısralarda geçiyorsa çocuklara ve gençlere sahip çıkmazsak onları kaybederiz.” dedi.
"Bir çocuğa sabırlı olmayı öğretmek, matematiği öğretmekten daha iyidir"
Çamlıca, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mahkumlara da programlar yapıyorum, bazen çocuk mahkûmlarına da program yapıyorum. Programlarımda kendimi de sorgularım öğretmen olarak, öğretmenliğimi anne babalarını da sorgularım. Bizlerin yaptığı hataları sorgularım. Daha 13 yaşında bir çocuk cinayet işliyorsa, bıyıkları terlememiş 14-15 yaşındaki bir çocuk suç işliyorsa o çocuğu bozulma sürecini kötü alışkanlık edinme sürecini, nerede yanlış yapılmışsa bunun sorumlusu bizleriz. Bir çocuğa sabırlı olmayı öğretmek, matematiği öğretmekten daha iyidir. Bir çocuğa merhametli olmayı öğretmek, o çocuğa fen lisesini öğretmekten daha iyidir. Önceliklerimizi toplum olarak mutlaka sorgulamak zorundayız.”
“Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz”
Eğitimin sadece diploma almakla bitmediğini söyleyen Çamlıca son olarak şunları kaydetti: "'Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.' diyen bir Peygamberin ümmeti olarak maalesef okul bitince bizim de eğitimimiz bitiyor. Çocuklarımıza kitap ve ders sevdirmek istiyorsak kitap okumayı ilk önce kendimiz yapmalıyız. Hayatı boyunca babasının elinde kitap görmemiş bir çocuğa nasıl ders çalış diyebiliriz. Çocuklar etrafındaki büyüklerden öğrenerek, taklit ederek öğreniyorlar. 25 yıl eğitim alıp doktor olmuş biri 50 yaşına gelmiş eline kitap almamışsa kusura bakmasın o doktor cahildir. Beşikten mezara kadar, anne karnında başlar toprakta biter eğitim. 'İlim tahsil etmek her kadın ve erkeğe farzdır.' Maalesef evlerimizde, mabetlerimizde, okullarımızda kütüphane yok. Müslüman’ın elinde ve evinde kitap olmalıdır. Bizden geçti kelimesi toplumumuzda çok yanlış…" (Nihat Kanat-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.