Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşanan vahşetin yankıları devam ediyor. Yaşanan bu olaya her kesimden tepki geldi. Toplumumuzda giderek artan sorunlarla ilgili İlke Haber Ajansı’na (İLKHA)konuşan kanaat önderlerinden Molla Cemal Çınar, önemli açıklamalarda bulundu.

Çınar, yaşanan vahşetlerin önüne geçmenin tek yolunun toplum olarak İslam’a göre yaşamak olduğunu belirtti. Çınar, Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesine sebep olanların ise Tarsus’taki vahşete tepki göstermesini samimi bulmadığını da sözlerine ekledi.

“İnsanlar tüm işlerinde Allah’a itaat etmelidirler”

 “Bütün kâinatı yaratan ve idare eden bir Allah vardır” diyen Çınar, şunları ifade etti: “Her şeyi O yarattığı için, her şeyi en iyi bilen de odur. O’ndan başka her şeyi yaratan her şeyi bilen ikinci bir varlık yoktur. Bunun için insanlar tüm işlerinde Allah’a itaat etmelidirler. Bu inanca sahip olan bir toplumun O’nun emirlerine karşı başkaldırması tamamen inancımıza aykırıdır. Bu tür kişilerin Müslüman olma iddiasında bulunmaları ise büyük bir çelişkidir. Bir Müslüman için hayatın bütün sıkıntıları bu anlayıştan kaynaklanır. Yani hem Allah’a inanıyorum diyecek hem de O’nun emirlerini, indirdiği kitapları, gönderdiği peygamberleri hayatın tüm alanlarından uzaklaştıracaksın. Sonra da hayatın sıkıntısız ve sorunsuz geçeceğine inanacaksın. Bu mümkün olur mu hiç? Kur’an’da belirtildiği gibi bir Müslüman toplumun Kur’an’dan yüz çevirip başka tarafa yönelmeye başladığı andan itibaren hayatının zorluk, sıkıntı, anlaşmazlık, çelişki ve zıtlıklarla geçeceği bellidir. Her kim Kur’an-ı Kerim’in hükümlerinden yüz çevirip çekip giderse hayatı sıkıntılı olur.”

“Yasin Börü’yü benzin döküp yakacaksın, sonra da Mersin’deki olayın failleri cezalandırılsın diye bağıracaksın”

Tarsus’ta yaşanan vahşete tepki gösteren kimi çevrelerin samimi olmadığını vurgulayan Çınar, “Müslüman Kürt halkını dini, imanı, namusu ve tüm değer yargıları ile savaşıp yol kesen, araba yakan, kepenk kapattıran; işyeri, dernek, vakıf, kitabevi ve Kur’an Kursları gibi mekânları yakan güruh da Mersin’deki olaya güya tepki gösteriyor. 16 yaşında Yasin Börü gibi fakirlere kurban eti dağıtan gençleri öldürecek sonra da onları balkondan aşağı atıp benzin döküp yakacaksın, sonra da gelip Mersin’deki olayın failleri cezalandırılsın diye bağırarak gerçek yüzünü saklamaya çalışacaksın. Halk buna inanmayacaktır.” dedi.

“Allah, kadın mahremi olmadan tek başına yola çıkmamalı diyerek önleyici tedbiri farz kılmıştır”

Kadının mahremi olmadan tek başına yola çıkmasının yasak oluşundaki hikmetin, önleyici tedbir olduğunu belirten Çınar, “Kadın erkek yaratılışı itibarı ile birbirini cezbedip aralarında çekiciliği bulunan varlıklardır. Allah, kadınların bu cazibeli dediğimiz çekicilik yönlerini, yani süslerini, dışarıya çıktıklarında örtünsünler emri ile kapatmalarını emretmiş, sonra da kadın mahremi olmadan tek başına yola çıkmamalı diyerek önleyici tedbiri farz kılmıştır. Birileri kalkıp Allah’a isyanı özgürlükle, namusa karşı başıboşluğu hürriyetle, çıplak gezinmeyi insan hakları olarak tarif ederse bu tür vahim sonuçların yaşanası da kaçınılmaz oluyor. Evet, günümüzde günahlar serbest bırakılmış, iyilikler ve doğrular ise esaret zincirine bağlanmış durumdadır. Böyle bir dünyada huzurla yaşama talebinde bulunmak mümkün olur mu? Şu an dünyanın her tarafında bu çelişki yaşanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Cemal Çınar Hoca, son olarak “Gelin hep beraber Allah’ın kitabına sarılalım. Sebepsiz yere insan öldürenlere Kur’an’ın kısas emrini tatbik edelim. O’nda bizim için hayat vardır. Kur’an mü’min erkeklere ve kadınlara yönelik hitabında gözlerini haramdan sakınmalarını emretmiştir. Kadınların dışarı çıktıklarında korunmaları için onlara örtünmeleri emredilmiş, hatta çekici bir şekilde yürümekten ve konuşmaktan bile men edilmişlerdir. İslam’a tümüyle teslim olan bir toplum oluşturmaktan başka bir kurtuluş yolumuz yoktur. Dünya ve ahiret saadeti ancak Allah’a itaat etmekle olur.” şeklinde konuştu. (Osman Gülebak - iLKHA)