Türkiye'de en temel sorunlarından bir tanesi adalettir
Adıyaman'da MAZLUMDER tarafından düzenlenen seminerde, Türkiye'nin en temel sorunlardan bir tanesinin adalet olduğuna dikkat çekildi.
Adıyaman'da MAZLUMDER tarafından "İnsan Hakları Okulu" adı altında bir seminer verildi.
Seminere MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Nesip Yıldırım ve MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Mahmut Aytekin katıldı.
"İnsan Hakları Okulu" adı altında il il dolaşarak vatandaşlara haklarının neler olduğunu ve haksızlıkla mücadelede nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini seminerlerle anlatmaya çalıştıklarını dile getiren MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Nesip Yıldırım, "Türkiye'de en temel sorunlarından bir tanesi adalettir." dedi.
Vatandaşın hak arama yöntemlerini bilmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, "Adıyaman'a geliş sebebimiz temel insan hakları eğitimidir. Çok şükür şubemizin şu an yapmış olduğu eğitim, temel olarak insan hakları ile ilgili. Vatandaşın hakkı nedir, hukuku nedir, bir haksızlıkla karşılaştığında ne yapacak, nereye gidecek, nasıl başvuracak, hangi şeyler hakkıdır? Bunları özellikle öğretmeye çalışıyoruz. Kısmet olursa bunu bilirse kardeşlerimiz yarın öbür gün bir kamu kurumunda bir sıkıntı yaşarsa ne yapacağını bilecek. Buradan hareketle oluşturabilecekleri yol, yöntem öğrenecek hedefimiz özetle budur. Bugün bizim anlatacağımız insan hakları seminerindeyse temel olarak hak nedir, hukuk nedir, tarihsel olarak ne oldu, savaş dönemlerinde ne oldu, günümüze yansıyan, gelişen bir süreç mi? Kısmetse kardeşlerimize bunları anlatacağız. Bunlardan sonra da bu mücadelede ne şekilde hakkını, hukukunu arayacaksa onları öğreteceğiz." dedi.
"Adalet toplumdaki İslami hassasiyeti olan, olmayan herkese bir ihtiyaçtır"
Bir zamanlar uzun süren gözaltı sürelerinin şimdilerde yaşanmadığına değinen Yıldırım, "1990'lı yıllarda 6 aya varan gözaltılar ya da daha değişik işler, sorunlar oluyordu. Şu an çok fazla onlar olmuyor. Bir ara Ankara, İstanbul gibi değişik yerlerde kaybetme hadiseleri oldu, ama şu an itibariyle gözaltı süresi bellidir. Vatandaş 24 saat ya da 48 saat buralarda ihlal edildiğini, onu şikâyet etme hakkı var. Tazminat isteme hakkı var. Hemen serbest bırakılmasını isteme hakkı var. Gözaltından hemen sonra tutukluluk noktasında savcılığa sevk ediliyor, oradan da mahkemeye gönderiliyor. Ama adalet dersen Türkiye'de şu an en temel sorunlarından bir tanesi adalettir. Vatandaş hakkını hukukunu aradığında doğru düzgün bazen muhatap bulamayabiliyor, bir yasal hakkını aradığında çok uzun sürebiliyor, bıkkınlık verebiliyor. Etkili bir adalet her Müslümana, toplumdaki İslami hassasiyeti olan, olmayan herkese bir ihtiyaçtır. Bizim derdimiz hak dernekleri olarak vatandaşın hakkı, hukuku nasıl korunur ve vatandaşın güçlü bir şekilde hakkını aramasıdır." ifadelerini kullandı.
Kamu kurumlarında keyfi uygulamalar olduğunda vatandaşın bu durumu kayıt altına almasında yarar olduğuna değinen Yıldırım, "Yasal olarak hakkın aranması lazımdır. Çünkü sen aramazsan, ben aramasam kim arayacak. Bu haksızlığın önüne geçebilmemiz için hakkımızı yasal şikâyetlerimiz ve başvurularınızı yapabilirsek ümit diyorum o zalim en azından bir adım geri atmak zorunda kalır." şeklinde konuştu.
"Türkiye'deki en büyük sorun şu an adalet sorunudur"
Türkiye'de yaşanan mağduriyetlerin adalet kaynaklı olduğuna değinen MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Mahmut Aytekin, "Bu seminerlerle amacımız haklarını bilen vatandaşın topluluk önünde bir konuşmaya yaptığında etkin bir konuşma nasıl yapılır, bunu izah etmek, yöntemlerini göstermek olacaktır. Toplumda hak bilinci oluşmasını sağlamak ve nasıl mücadele edilmesi gerektiğini anlatmak, bunun tekniklerini öğreteceğiz. Ve bunu neticesine vardırmak gayesindeyiz. Bu anlamda İnsan Hakları Okulu çok önemli bir okul. Tüm kurumların bu şekilde bir okul düzenlemesini talep ediyoruz. Bizler toplumsal bir hak bilinci sağlarsak ancak etkin mücadele verebilir ve mücadelemizi ilerletebiliriz." dedi.
"MAZLUMDER'in de tespit ettiği Türkiye'deki en büyük sorun şu an adalet sorunudur." diyen Aytekin, şunları söyledi:
"Bu sorunun çözümü yönünde çalışmalar yapıyoruz. Sivas davası yönünde de etkin bir çalışma var. Bu kamuoyuna açık yürümüyor. Çünkü Sivas davasının mağdurları bu toplumsal tepkiden çekindiği için bunun daha çok lobicilik bağlamında çalışma yapılmasını istiyor. Bu çalışmalarda onların talepleri doğrultusunda o noktada yürüyor. Tabi çok büyük bir zulüm… 30 yıla yaklaşan bir mağduriyetleri var. Umarız 2020 yılında bu mağduriyet biter ve bu mağdurlar tahliye olurlar."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.