"Ümmet Hz. Muhammed'in peşinden gittiği müddetçe dünyada söz sahibiydi"

"Ümmet Hz. Muhammed'in peşinden gittiği müddetçe dünyada söz sahibiydi"

Bitlis'in Tatvan ilçesinde düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğinde, ümmetin, Hz. Muhammed'in peşinden gittiği müddetçe dünyada söz sahibi olduğu belirtildi.

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Bitlis'in Tatvan ilçesinde "Rahmet, Barış ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temalı Mevlid-i Nebi etkinliği gerçekleştirildi.

Tatvan Belediyesi Kültür Sarayı'nda düzenlenen etkinlik, Yusuf Yıldız'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Mevlid-i şerifin okunduğu etkinlik, seslendirilen ilahilerle devam etti.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Peygamber Sevdalıları Platformu Tatvan İlçe Koordinatörü Mahmut Faruk, programa katılan herkese teşekkür etti.

Daha sonra katılımcılara hitap eden Molla Ali Arslan, tarihin hiçbir döneminde İslam ümmetinin Hz. Muhammed'in adalet ve merhametine bu kadar ihtiyaç duymadığını söyledi.

Arslan, "Tarihin hiçbir diliminde ümmet bu kadar Hz. Muhammed'in rahmetine, adaletine, şefkatine ihtiyaç duymamıştı. Eğer o adalet ve merhamet tekrar yeryüzüne hâkim olmazsa anne ve babalar artık evlatları olmasın, onun acısını göremesinler diye evlat yapmayacaklar. Yeryüzünde 'Allah' diyen, Allah'a kulluk eden insanlar azalacak. Nitekim bugün aynı şekildedir. Anneler her gün ağlıyor. Ağlayan anneler ya Türk ya Kürt ya Arap ya da Farisi'dir. Paramparça olan çocuklar aynı şekildedir. Peygamber Efendimiz döneminde binlerce yetim vardı. Zalimler o kadar mazlumları öldürmüşlerdi ki her yer yetimle dolmuştu. Bugün aynı şekilde dünya yetimlerle doludur. Ancak bu yetimleri hürriyetlerine kavuşturmak için Hz. Peygamber'in getirdiği adaletin yeryüzüne hakim olması lazım." dedi.

"Ümmet onun peşinde gittiği müddetçe azizdi, dünyada söz sahibiydi"

Herkesin kendi mıntıkasında Hz. Muhammed'i insanlara anlatması gerektiğine dikkat çeken Arslan, sözlerine şöyle devam etti:

"Ümmet onun peşinden gittiği müddetçe azizdi, dünyada söz sahibiydi. Dünyada güç ümmetindi. Gençler peygamberin arkasında koşuyorlardı. Peygamber bir kelime söylediğinde onu can kulağıyla dinliyorlardı. Onu nasıl insanlara ulaştırmaları gerektiğinin peşindeydiler. Maalesef bugün gençlerimiz Peygamber Efendimizi terk ettiler, zillete düştüler, yanlış yollara düştüler. Zulmün yeryüzüne hâkim olması için gençlerimiz kandırıldı, körü körüne yok edildiler. Biz özellikle gençlerimize, anne ve babalarımıza şunu söylüyoruz: Gençlere Hz. Muhammed'i tanıtın. Ümmet Hz. Muhammed'i unuttuğu için bu hale düştü. Her gün ortalama 200 insan öldürülüyor. Camilerde öldürülüyorlar. Hz. Peygamber camilerde hakkı, hakikati, adaleti, rahmeti, şefkati, merhameti öğretirken bugün bu camilerde kan doluyor. Her anne ve babanın sabahları kalktığında tek derdi, çocuklarının eve sağ salim gelmesidir."

"Hz. Muhammed, insanları İslam'ın adaletine, merhametine davet etti"

Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleriyle insanların değer bulduğunu, zalim ve despotların saltanatlarının yıkıldığını sözlerine ekleyen Arslan, "Eğer bir babaya, 'Sana kız çocuğu verildi.' denseydi yüzü kızarır, simsiyah olurdu. Ya öldürür ya da bırakıp giderdi. Bazıları da kızları 5-6 yaşlarına geldiğinde süslerdi. 'Seni dayı ve amcana götürürüm.' diye Arabistan çöllerinde kazdıkları çukurlara götürüp, diri diri atıyorlardı. Kızlara kıymet, merhamet, şefkat yoktu. Zenginler, fakirleri parayla, faizle satın alıp köleleştiriyorlardı. Zalim aşiretler, ağalar, despot ve yöneticiler fakirleri bazen namazda, Harem-i Şerif'te öldürüyorlardı. İşte, bu adaletsizliğe, zulme, despotluğa dur deme zamanı gelmişti. Allah, Hz. Muhammed'i gönderdi. O, zulme uğramış olan insanları İslam'ın adaletine, merhametine davet etti. Tabi, çile çeken mazlumlar oldu. Karşı çıkanlar zalim ve despotlar oldu. Karşı çıkanlar güçlerini birleştirerek, Hz. Muhammed'i o beldeden çıkaracaklardı. Allah'ın, insanların kurtuluşu için gönderdiği en son peygamberi hareminden çıkaracak olanlar yine despotlardı. Niye acaba? Çünkü onların menfaatleri, koltukları gidiyordu. Çünkü o kan emici ağızları kapanıyordu bundan sonra. Hz. Peygamber hem rahmet hem şefkat hem de adalet peygamberidir." şeklinde konuştu.

Seslendirilen ilahilerle devam eden etkinlik, yapılan duanın ardından sona erdi.

İLKHA
























 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.