"Ümmetin özgürlüğü Kudüs'ün özgürlüğü ile gerçekleşir"

"Ümmetin özgürlüğü Kudüs'ün özgürlüğü ile gerçekleşir"

Özgür Kudüs Platformu tarafından Dünya Kudüs Günü dolayısıyla düzenlenen programda bir araya gelen yüzlerce kişi, Fatih camisi avlusunda kortej oluşturarak meşalelerle Saraçhane parkına kadar yürüdü.

İSTANBUL - Siyonist İsrail'in işgali altında bulunan Mescid-i Aksa ve Filistin'de devam eden işgalin son bulması ve Kudüs'e dikkat çekmek için her yıl Ramazan ayının son cuması Dünya Kudüs Günü olarak idrak ediliyor. Türkiye'de ve dünyanın birçok ülkesinde bir araya gelen Müslümanlar Siyonistlerin işgali altında bulunan Kudüs'ün sadece Filistinlerin davası olmadığını tüm Müslümanların davası olduğunu haykırarak Filistin davasına sahip çıkıyor.

 

"Direnen Müslümanlara selam olsun"
Teravih namazından sonra Fatih Camii avlusunda bir araya gelen yüzlerce kişi kortej oluşturarak meşalelerle Saraçhane parkına kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında "Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz", "Ümmet Uyuma Kardeşine Sahip Çık", "Yaşasın Ümmet Direnişimiz", "Terörist İsrail Filistin'den defol", "Kudüs'e selam direnişe devam", "La ilahe illallah", "Kahrolsun İsrail", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol", "Hamas'a Selam Direnişe Devam", "İstanbul'dan Kudüs'e Direnişe Bin Selam", "İstanbul'dan İhvan'a Direnişe Bin Selam", "İstanbul'dan Mısır'a Direnişe Bin Selam", "Defol Sisi Seninleyiz Muris" sloganları atıldı.

 

Molla Abdülbari Çelik'in Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından bir konuşma yapan Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin, "Ümmetin izzeti için Kudüs'te, Filistin'de, Afganistan'da, Mısır'da, Suriye'de, Çeçenistan'da ve dünyanın dört bir tarafında direnen, zindana atılan ve pak kanını Ümmetin uyanışı için yakıt yapan Şehitlere selam olsun. Şu anda Mısır'da, Adeviyye'de, Nahda'da ve Mısır'ın birçok meydanlarında zalim darbecilere karşı direnen, ümmetin uyanışı için kanlarını feda eden yiğitlere selam olsun. Yıllardır işgal altında olan Kudüs'ü, maalesef bu yıl da işgal altında yâd ediyoruz. Hepinizin bildiği üzere Mübarek Ramazan ayının son Cuması "Dünya Kudüs Günü" olarak dünyanın değişik noktalarında kutlanmaktadır. Bu günlerde Müslümanlar Kudüs'ün önemi ve Kudüs'ün kurtuluşu için sokakları, meydanları doldurmaktadırlar" diye konuştu.

 

"Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması bizler için imani bir sorumluluktur"
Kudüs'ün özgürlüğünün kendileri için imani bir sorumluluk olduğunun altını çizen Eşin, "Dünya genelinde sadece bu gün veya bu haftalarda etkinlik yapılması yeterli değildir. Kudüs'ün özgürlüğü için tüm Müslümanlar bir araya gelmeli, vahdeti oluşturmalı ve Kudüs'ün kurtuluşu için gereken mücadeleyi gereken adımları atmalıdır. Tabi bugün işgal altında olan sadece Kudüs değildir. Mısır, Çeçenistan, Afganistan, Myanmar ve dünyanın daha birçok yerinde Müslümanların kanları akıtılmakta ve Müslümanlar zulüm görmektedirler.

 

Ümmetin özgürlüğü için Kudüs'ün özgürleşmesi gerekir. Kudüs'ün kurtuluşu tüm Müslümanlar üzerinde bir vebaldir. Kudüs özgürlüğüne kavuşmadıkça, Kudüs işgalden kurtulmadıkça ümmetin özgürlüğünden bahsedilemez. Bunun için Ümmet aradaki ihtilafları bir kenara bırakıp Kudüs çatısı altında birleşmeli ve bir araya gelmelidir. Allah'tan temennimiz, önümüzdeki yıl Dünya Kudüs Günü'nde Özgür Kudüs ve Özgür Ümmetle bir araya gelmemizdir. Allah bizlere Özgür Kudüs'te bir araya gelmeyi ve orada Özgür Kudüs çatısı altında namaz kılmayı nasip eylesin" dedi.

 

"Mısırlılar dik duruşunuzu tebrik ediyor"
Mısır'daki son durumu aktarmak üzere basın açıklamasına katılan Cemaati İslami yetkililerinden ve sözcülerinden İslam Ahmet-El Ğamri, "Ben bugün sizlere konuşmak için Mısır'dan, Rabiatül Adeviyye meydanından geldim. Bu Mübarek Dünya Kudüs Günü'nde sizlerle buluşmak için oradan buraya geldim. Bu münasebetle bizler Lebbeyk ya Kudüs, canlarımız sana feda olsun diyoruz. Sana yine lebbeyk diyoruz. Direnişçilerin senin için kanlarını döktükleri için sana yine Lebbeyk diyoruz. Ey Kudüs elbet bir gün sana döneceğiz. Velev ki önümüzde setler de kurulsa sana yine şehit olarak döneceğiz ey Kudüs. Yine Mısır'dan sizlere selamlar getirdim. Mısırlılar, siz Müslümanların dik duruşundan dolayı sizleri tebrik ediyor.

 

Ben öyle bir yerden geliyorum ki bir aydan fazla bir süredir kadınlar, erkekler, yaşlılar ve çocuklar İslami Mukaddesatlarını kurtarsınlar diye bir meydanda toplanmışlar. 5 Ocak devriminden sonra Mursi'nin başa gelmesiyle işleri sıkıntıya giren Amerika ve İsrail, cunta eliyle bir darbe yaptı. Ama bizler yine canlarımızı feda ederek de olsa geri alacağız İnşallah" diye belirtti.

 

"Hiçbir güç bizleri meydanlardan çıkaramayacaktır"
Mısır'da gerçekleştirilen darbenin Amerika, İsrail ve Körfez ülkelerinin desteğiyle olduğunu ifaden eden Ğamri, "Gerçekleştirilen darbe sonrası Mısırlılar ve dünya Müslümanları meydanları doldurarak darbe karşısında durmuşlardır. Sizlerin buradan Mısır direnişi için yükselttiği sesler Mısır'daki kardeşlerinize ulaşıyor ve oradaki Müslümanların azmini ve maneviyatını yükseltiyor. Filistin ve Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşmaz ta ki tüm Müslümanlar La İlahe İllallah bayrağı altında toplanmadığı müddetçe. Mısır'daki Müslümanlar tüm meydanları doldurmuş ve meşru başkanları olan Muhammed Mursi dönünceye kadar da meydanlardan ayrılmayacaklardır" diyerek hiçbir gücün onları meydanlardan çıkaramayacağının altını çizdi.
Konuşmalardan sonra özelde Filistin'in, Kudüs'ün özgürlüğü genelde ise tüm Müslümanların vahdeti için dua edildi.

 

"Bu günde, İslami vahdet ve ümmet bilinci zirveye çıkmalıdır"
Yapılan konuşmalar ve duanın ardından Platform üyelerinden Murat Karinçu basın açıklamasını okudu. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında Müslümanların tüm yönleri ile teorik ve pratik düzlemde zirveye ulaşmaları gerektiğini belirten Karinçu, "Bu ayda ibadi, sosyal, siyasal alanda öyle bir dönüşüm olmalı ki, tüm bir yıla kifayet etsin. Mü'minlerin ulaştıkları takva şuuru, hayatın her alanını kuşatmalıdır. Yüreklerimizden ve sinelerimizden kopup gelen dalga, İslam Ümmetinin sahillerine ulaşmalıdır. Dünya Müslümanlarının sorunları ve acıları, ibadet şuuru ile ele alınmalı, bu alandaki hassasiyetin ve pratik hamlelerin ibadet dairesinin ayrılmaz bir parçası olduğu bilinmelidir.

 

Dünya Kudüs gününü de bu çerçeve içerisinde ele almak lazımdır. Bu günde, İslami vahdet, ümmet bilinci zirveye çıkmalı ve "bünyanun mersus" hakikati tüm benliğimizle yaşanmalıdır" diye konuştu.

 

"İhtilaflar bir kenara bırakılarak Muhammedi hedeflere doğru yürünmelidir"
"Kudüs Günü" nün Rahmetli İmam Humeyni tarafından, Kudüs davası bilincinin insanlar arasında sürekli diri kalması için ümmete hediye edilen bir gün olduğunu ifade eden Karinçu, "Dünya Kudüs Günü, ümmetin gücü ve azameti, İslami kardeşlik ve bilincin tecelli ettiği gündür. Bu günün ruhu ile Müslümanlar, aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp tayin edilen Muhammedi hedeflere yürüme yolunda kenetlenmelidir.

 

Dünya Kudüs Günü, Siyonistler karşısında, ezilen mazlum Filistin halkı için büyük bir moral ve manevi destek günüdür. Kudüs Günü, zalimler ve müstekbirler karşında kutlu direnişin ve İslam kardeşliğinin sembolüdür. Dünya Kudüs günü, dünya müstekbirlerinin zulmüne karşı, insanlığın ortak itirazının haykırıldığı gündür" diye belirtti.

 

"Kudüs ve Mescid-i Aksa, hayatımızın temel hedeflerinden biri olmalıdır"
Bu günün Müslümanların yeniden ahitlerini ve şuurlarını tazeleme, Kudüs için daha fazla çaba sarf etme kararlılığını ve duruşunu sergileme günü olduğunun altını çizen Karinçu, "Şunu unutmayalım ki, Kudüs'ü hatırlamak ve bu konudaki vazifemizi yapmak, senede bir gün bir etkinlik düzenlemek ve hissiyatın zirveye çıkması demek değildir. Bilakis hissiyat ve mefkûrenin aksiyona dönüşmesi yolunda her Kudüs günü yeni bir kilometre taşı, sonuçların alındığı ve yeni hedeflerin belirlendiği bir milat olmalıdır… Ta ki Kudüs'ün esareti son bulsun ve Mescid-i Aksa özgür olsun... Selahaddinî bir şuur ve Selahaddinî bir mücadele ile Kudüs davası için verdiğimiz mücadeleyi hayatımızın tüm alanlarına yaymalıyız. Kudüs ve Mescid-i Aksa, hayatımızın endişesi ve temel hedeflerinden biri olmalıdır.

 

Kudüs; Allah Azze ve Celle dışında tüm ma'budlara başkaldırmanın, esaret zincirlerini kırmanın, Allah'a "hanifler" olarak yönelmenin ve hür olmanın adıdır. İşgal altındaki tüm ümmet toprakları özgürlüğe kavuşsa bile, Kudüs özgürleşmedikçe, bu özgürlük fotoğrafının bir parçası, belki de en önemli parçası eksik kalacaktır" dedi.

 

"Kudüs, Müslümanların namusudur"
"Kudüs, Allah'ın mukaddes arzı ve Müslümanların namusudur" diyen Karinçu, "Kudüs'ün bu ümmetin ortak paydası ve vahdet zeminidir. Kudüs davası, sadece Filistinlilerin ya da Arapların davası değil, tüm İslam Ümmeti'nin, hatta gönlü Tevhid aşkıyla tutuşan ve mazlumların safında yer alan tüm insanların davasıdır.

 

Kahire Adeviyye Meydanında darbeci zalimlerin kurşunlarıyla can veren Müslüman Kardeşlerimizin mücadelesi Kudüs'ten, Kudüs'teki mücadele ümmetin diğer coğrafyalarından ayrı ve bağımsız değildir" diyerek Mısır'daki Müslümanların yanında yer aldıklarının altını çizdi.

 

"Kudüs'ün özgürlüğü için elimizden gelen gayreti göstereceğiz"
Tüm Müslümanların bu davaya destek vermesi gerektiğini belirten Karinçu, "Özgür Kudüs platformu ve Kudüs âşıkları olarak; Kudüs'ün özgürlüğe kavuşması için elimizden gelen gayreti göstereceğimizi haykırır, tüm Müslümanları ve idarecilerini bu konuda duyarlı olmaya davet eder, üzerlerine düşen görev ve sorumluluklarını hatırlatırız" diyerek tüm Müslümanların bu dava için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. (Erkan Yavuz, Enes Durmaz - İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.