Umut-Der, Antalya'da şehadet programı düzenledi
Şehadet ayı münasebeti ile Antalya Umut-Der Manavgat Şubesi tarafından dernek binasında şehadet programı düzenlendi.
ANTALYA-Manavgat’ta Umut-Der tarafından düzenlenen şehadet programa katılan Mehmet Göktaş, şehitleri ve şehadeti anlamak için Peygamberlerin İlahi mesajını iyi anlamak gerekiyor diye konuştu.
Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş’ın konuşmacı olarak katıldığı programda, İslam şehitleri ve 6-7 Ekim olaylarında hunharca katledilen Yasin Börü ve arkadaşları da yâd edildi.
“Peygamberler vahiy gelir gelmez küfür ile mücadele etmeye başlamışlardır”
Programda bir konuşma yapan Göktaş “Allah-u Teâlâ peygamberlerini bir ülkenin ana merkezine göndermiştir. Kasas Suresinde, ‘Senin rabbin bir memleketin merkezine resul gönderip hakkı haykırmadığı sürece orayı helak etmez.’ buyuruyor. Bunun için peygamberlerin ilahi mesajını iyi anlamamız gerekiyor. Peygamberler sanıldığının aksine yaşlı eli yüzü nur ihtiyarlar değildi. Peygamberler vahiy gelir gelmez küfür ile savaşmaya ve mücadele etmeye başlamışlardır. Onun için şehitleri ve şehadeti anlamak için peygamberlerin ve onların mücadelesini iyi anlamamız gerekiyor.” dedi.
“Biz ancak şehadet ile onlara ulaşabiliriz”
Şehadetin Allah tarafından bahşedilen bir lütuf olduğunu belirten Mehmet Göktaş, “Şehadet Allah’ın bir lütfudur ve şehadet ile ulaşılan bir makama ulaşmak mümkün değildir. Hz. Ömer halife iken halkın sorunlarını görüşmek üzere tebayı kabul ediyordu. Dışarıda da Süheyl bin Amr, Ebu Süfyan ve Haris bin Hişam bekliyorlardı. Bu üçlü Mekke’nin fethinden sonra Müslüman olmuş, Mekke’nin eski liderleriydiler. Hz. Ömer’in hizmetkârı insanları içeri alırken ilk Müslümanlara öncelik tanıyordu. Bunun üzerine Ebu Süfyan ‘Vallahi bugün yaşadığım rezaleti başka hiçbir gün yaşamadım’ dedi. Süheyl bin Amr ise ‘Ey Ebu Süfyan! Vallahi biz bunu hak ettik. Şu içeri girenler var ya Allah Resulünün çağrısını duyar duymaz koştular, biz ise direndik inanmadık. Benim korktuğum öbür dünyada da böyle olmasıdır. Biz ancak şehadet ile onlara ulaşabiliriz.’ dedi. Ve Süheyl bin Amr o lütufa ulaşmak için İslam ordularına katılıp şehit oluncaya kadar durmadı.” ifadelerini kullandı.
Şehadet İçin Her Zaman Savaş meydanına Gidip Savaşmak Gerekmez
Göktaş, “Müslüman olmak, kâfirlerden ve gafillerden ayrı olmak, giyim ve kuşam olarak onlardan farklı olmak şehadet için yeterli bir sebeptir. Bunun için bir şey yapmanıza gerek yoktur, şehadet gelip sizi bulur. Sizin kurban bayramında fakirleri doyurmanız onlara yardım etmeniz şehadet için yeter. Hem de öyle bir yeter ki katlardan atılırsınız, üzerinizden arabalarla geçilir ve bedenleriniz yandırılır. Niye, çünkü siz Müslümansınız ve bu sizin için yeterli bir sebeptir.” şeklinde konuştu.
Program yapılan duanın ardından son buldu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.