Üniversiteli gençlerden ABD'ye dört dilde Kudüs tepkisi
Mardin'de üniversiteli gençler, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü, işgalci Siyonistlerin "başkenti" olarak tanıma kararını üniversite kampüsünde düzenledikleri Kudüs yürüyüşünden sonra dört dilde düzenledikleri basın açıklaması ile protesto ettiler.
ABD'nin Kudüs'ün statüsüne ilişkin kararına sert tepkiler gelmeye devam ediyor. Mardin'de üniversiteli gençler, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü işgalci Siyonist terör şebekesinin "başkenti" olarak tanıma kararını Artuklu Üniversitesi kampüsünde düzenlediği Kudüs yürüyüşünden sonra üç dilde düzenledikleri basın açıklaması ile protesto etti.
Ellerinde Filistin bayrakları ve Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce dillerindeki afiş ve dövizlerle İlahiyat Fakültesi önünde toplanan öğrenciler, ABD'nin aldığı kararı protesto etmek amacıyla kampüs içerisinde Kudüs yürüyüşü yaptı.
Yürüyüş boyunca İsrail ve Amerika aleyhine slogan atan üniversiteli gençler, Edebiyat Fakültesi önünde basın açıklaması yaparak, işgalci çetenin paçavralarını da ateşe verdiler.
Açıklamada ilk olarak üniversitede akademisyen olan Filistin asıllı Prof. Dr. İhsan El Atiye bir konuşma yaptı. Arapça yaptığı konuşmasında Kudüs ve Filistin hakkında bilgiler vererek, Kudüs'ün bütün İslam ümmetinin ortak mirası olduğunu dikkat çekti.
Daha sonra kürsüye gelen ve Kürtçe bir konuşma yapan Doç. Dr. Mehmet Akbaş da alınan bu kararın Müslümanları İslam Ümmetini birleştirmeye vesile olacağını işaret ederek, terör çetesinin, Müslümanların sessizliğine güvenerek bu kadar cesur olduğunu dikkat çekti.
Müslümanlara seslenerek Kudüs davasında birlik olmaya çağıran Akbaş, gençlerden de Kudüs için her hafta ve her ay düzenli olarak bir bilinç oluşturulması için bir etkinliğe imza atmalarını istedi.
"Kudüs davası sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam âleminin ve İnsanlığın davasıdır"
Üniversite Öğrencisi İbrahim Halil Yetim de öğrenciler adına yaptığı açıklamasında, "Buradan paslanmış ruhlara sesleniyoruz. Hala Filistinli Muhammed'in sesini duyamıyor musunuz? Babasızları anlamak için babasız mı kalmamız gerekiyor? Müslüman kimliğini boş verelim, insanlığımızdan da mı çekinmiyoruz? Biz bugün burada unutulan insanlığımızı hatırlatmak için toplandık. Çevresi mübarek kılınmış toprakların Gayrı meşru çocukları olan İsrail, ezelden ebede Beytül Makdis'in muhafızlığını üstlenen Filistin halkına zulmetmekten vazgeçmiyor. Kudüs davası sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam âleminin ve İnsanlığın davasıdır." dedi.
"ABD'nin ta kendisi dünyadaki tüm terör olaylarının müsebbibidir"
Kudüs ile ilgili hadsiz ve hukuksuz bir tasarrufta bulunan Amerika'nın; Afganistan'dan Irak'a, Suriye'den Libya'ya İslam coğrafyasını kana boyayan bir seri katil olduğunu ifade eden Yetim, "ABD'nin Siyonist işgalin ilk günlerinden beri terör şebekesi İsrail'i kanatları altına aldığını herkes görüyor. Bunu uygulayan Siyonist gücün bir buçuk milyondan oluşan küçük bir azınlık olduğunu hatırlatırken, saraylarında zevk-ü sefa içerisinde hayatlarına devam Suudi yönetiminin ve Mısır'ın gayri meşru lideri olan Sisi'nin elemli bir azap ile baş başa kalacaklarından hiç bir şüphemiz yoktur. Elindeki kirli propaganda gücü ile İslam'ı ve Müslümanları terörle özdeşleştirmeye çalışan ABD'nin gerçekte ta kendisi dünyadaki tüm terör olaylarının müsebbibidir." ifadelerini kulandı.
"Haçlıların akıbeti ne olduysa Amerika, İsrail ve tüm emperyalistlerin akıbeti de o olacaktır"
Bu coğrafyada barışın iki şartı olduğunu dikkat çeken Yetim, açıklamada şunları söyledi:
"Bunlar, Amerika'nın mutlaka evine geri dönmesi ve İsrail'in mutlaka işgal ettiği topraklardan sökülüp atılması ile sağlanabilir. Kudüs; İstanbul'un, Kahire'nin, Şam'ın, Bağdat'ın, Saraybosna'nın, Mardin'in ve diğer tüm şehirlerin gönül kardeşidir. Kudüs direnişin başkentidir. Kudüs insanlığın vicdanıdır. Kudüs varlığı ile ümmetin gözbebeğidir. Dolayısıyla Kudüs hiçbir şekilde pazarlık konusu edilemez ve asla terörist İsrail'in başkenti olarak tanınamaz. Tüm dünya bilsin ki her Müslüman genç, yeni bir Selahaddin'i Eyyubi olmaya adaydır. Tüm emperyalistler duysun ki her girişiminiz biz Müslüman gençler için yeni bir Selahaddin olma çağrısıdır. Ey Kudüs! Ümmetin çocukları olarak sana söz veriyoruz; Seninle özgürleşip seninle dirilinceye kadar meydanlarda senin soluğun ve senin haykırışın olacağız. Bunlar hamaset değildir. Biz Allah'a ve ahiret gününe inanıyoruz. Haçlıların akıbeti ne olduysa Amerika, İsrail ve tüm emperyalistlerin akıbeti de o olacaktır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır."
"Kudüs, hiç bir zaman Siyonistlerin değildir"
Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Khalıd El-Awaisi, Kudüs'ü işgalcilerin başkenti olarak tanıma kararının Selahaddin Eyyubi’nin torunlarına hakaret olduğunu söyledi. El-Awaisi, “Müslüman ülkelerin liderleri Siyonistlerin köpekleri olduğu için artık korkmuyorlar. Mescid-i Aksa, sizleri bekliyor, liderleri değil.” diye konuştu.
Yürüyüşün organizasyonunda yer alan üniversite öğrencisi Muhammed Şahin Doğu, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamasının ardından, alınan kararı protesto etmek için bir araya geldiklerini belirterek, "Biz, o kararı tanımıyoruz. Kudüs, hiç bir zaman Siyonistlerin değildir. Kudüs, Müslümanların ortak davasıdır. Amacımız burada bir duruş sergilemek. Kudüs Müslümanlarındır ve kimseye peşkeş çekilemez. Kudüs'ün 3 dinin ortak merkezi olduğu doğrudur. Ancak Kudüs bize Selahattin Eyyubi'nin, Osmanlının mirasıdır. Trump geri adım atana kadar tepkimizi sürdüreceğiz. Müslüman dik durur, biz de bu duruşumuzu herkese göstereceğiz." dedi.
Yürüyüşe ve basın açıklamasında üniversitedeki akademisyenler ve üniversitedeki yabancı öğrenciler de destek verdi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.