Şanlıurfa’nın Hilvan İlçesinde biber hasadı devam ediyor. Hasat hakkında değerlendirmelerde bulunan çiftçiler, fiyatların maliyetlere göre belirlenmesi gerektiğini söylüyor.

İlçeye bağlı Kâraburç Köyü’nde biber eken Suphi Bedlek, ürünlerde fiyat belirlenirken maliyetlere bakıp ondan sonra fiyat konulmasının daha iyi ve faydalı olacağını söyledi.  

Bedlek, “yaklaşık 30 dönüm arazide biber ektim. Ben geçimimi bu biberle sağlamıyorum ama alternatif bir ürün olarak ektim. Bölgemizde bir ürünle geçinme gibi bir şey yok. Çünkü ekilen ürünlerde kâr mı zarar mı edeceğimiz belli değil. Bazen bir ürünün fiyat veya veriminden dolayı zarar edebiliyoruz. Pamuk, buğday, arpa yani bir ürün ektiğimiz zaman bakıyorsunuz para etmediği zaman zarar ediyorsunuz. Ama çeşitlilik olduğu zaman birinden zarar, birinden kâr edebiliyorsunuz. Bu sene az da olsa pamuk ektim, ama bakıyoruz millet pamuk maliyetinden şikâyetçi. Biber hasadından kâr edeceğiz gibi görünüyor. Geçen sene de biber ekmiştim. Pazarda para etmiyordu, kimse almıyordu. Bu sene biber piyasası iyi, kâr etmeyi umuyoruz.” Dedi.

“Ürün fiyatları maliyetlere göre belirlenmelidir”

Şanlıurfa’nın tarım bölgesi olduğunu ve politikaların buna göre yapılması gerektiğini söyleyen Bedlek, “Sadece benim kâr etmem önemli değildir. Önemli olan bölgemizde her insanın her üründe kâr etmesi ve daha güzel işler yapabilmesidir. Tarım Bakanlığı’nın, İl Tarım, Ziraat Odası Başkanlığı’nda belirlenecek mühendisler gözetiminde önce ürünün maliyeti belirlenip ona göre fiyat belirlemeleri daha sağlıklı olacaktır. Bir ürünün maliyeti, örneğin biberin fiyatı bin 500 liraysa, en az 500 lira da kâr bırakılıp 1 liradan fiyatın belirlenmesi lazım. Fiyat konulduğu zaman ürün çok da olsa, az da olsa kimsenin üründen zarar edeceği korkusu kalmaz. Böyle olursa ürünler güzel yetiştirilir, piyasada sıkıntı olmaz, herkes ona göre ürününe daha temiz bakar ve pazara daha iyi ürün gelir. Bu şekilde hem üretici hem de tüketici daha kâr eder. Önemli olan bölgemizde fiyatların bu şekilde belirlenmesidir. Fiyatların belirlenmesinden sonra altı ay boyunca yetiştirdiğim üründen eğer 500 lira kazanıyorsam hal pazarındaki komisyoncular, iki saat içerisinde sadece ürünü devrederken benden daha fazla kâr ediyor. Biz bir sanayi ülkesi değiliz, burası tarım ile ilgili bir bölgedir, insanımızın % 90’ı çiftçilikle uğraşıyor. Büyüklerimizin tarım üzerine politikalar geliştirip, insanımızın refah seviyesini nasıl yükseltebilecekleri üzerinde kafa yormaları gerekir. GAP bölgesinde güzel tarım alanlarımız var. Ben kendi imkânlarımla suyu buraya getirdim. Çözüm için fiyatların belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.

Akçaören Köyü’nden biber eken Mithat Taştan ise, bu sene yağışlardan dolayı verimin düşük olduğunu, ancak fiyatların iyi olduğunu belirterek,

 “Bu sene 7 dönüm biber ektim, fiyatlar iyi ama verim düşük. Mart ayında ektiğimiz bibere bu zamana kadar çapasını, gübresini, ilacını, sulamasını yapıyoruz. İlkin biberin tonunu bin 700 sonra 2 bine sattık, şu anda biberin fiyatı 3 liradır. Bu sene genelde verim düşük. Şu anda ürünümüzü rahat bir şekilde satabiliyoruz. Verim iyi olsaydı, 7 dönümden 15-20 ton biber elde ederdik, ama 7-8 ton ancak ürün elde edebilirim. Verim düşük olduğundan dolayı fiyatlar iyi. Tabi herkes ekmeye başlasa pamuk gibi biberin de fiyatı düşer.” ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa’nın vazgeçilmezi arasında yer alan biber hasadı konusunda konuşan Nasrettin Köyü’nden çiftçi Âdem Oruç da şöyle konuştu, “Şanlıurfa’da biber, vazgeçilmez ürünler arasındadır. Fiyatlar da iyidir. Yağışlar nedeniyle verim düşük olduğu için fiyatlar iyi. Biber ekenler şu anda memnun, keşke fiyatlar konusunda pamuk da böyle olsaydı. Genelde tüm çiftçiler özelde Şanlıurfa bölgesindeki çiftçiler pamuk ekiyoruz. Şanlıurfa tarım bölgesidir. Şanlıurfa sanayi bakımından iyi değil, ancak tarım ile kalkınabilir. Atatürk Barajı hemen yanımızda. Bunun avantajlarından en iyi şekilde yararlanmak istiyoruz.”

İLKHA