SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Necla Keskin uyuşturucu kullanım yaşının 12’ye kadar düştüğünü söyledi.

Halkın madde konusunda bilinçsiz olduğunu söyleyen Keskin, farklı seminer ve etkinliklerle uyuşturucu vb. maddelerin olabilecek zararlarının anlatılması gerektiğini ifade etti.

Uyuşturucu kullanma yaşının düştüğüne dikkat çeken Keskin, “Uyuşturucu kullanım yaşı şu anda 12 yaşına kadar düşmüş durumda. Bu yaşlarda kullanılan sigara, alkol ve esrar sonraki süreçte daha farklı maddelere dönebiliyorlar. Bu şekilde başlayarak uyuşturucu kullanım yaşı 12 yaşa kadar düştü. Bundan sonra bu yaş daha çok düşmeden elbirliğiyle tedbir alınmalıdır. Çocuklar geleceğimizdir. İlgisiz kalarak onları uyuşturucuyla öldürmeyelim.” dedi.

“4,5 yıldır tedavi gören ve takipte olduğumuz hastalarımız var”

Hastanede günde 20 hastaya baktığını söyleyen Keskin, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Aylık baktığımız toplamda AMATEM hastası 2 yüz, 3 yüz arası hastamız var. Tabi bunların hepsi birer birey değil. Bazen bir hasta haftada 4 defa gelebiliyor. Toplam uyuşturucu kullanan hasta sayımız ise üç yüzü buluyor.”

“Uzun süreli madde kullananlarda yâda bu nedenle çeşitli fiziksel ve ruhsal problemler yaşayanlarda nispeten tedavi daha düzenli gidiyor.” diyen Keskin, “18 yaşında ilk başvurusunu ailesinin zoruyla yapmış bir hastayı bir daha göremiyoruz, gelmiyor. Tedavisini tamamladığımız hastalarımız normal hayatında bir daha uyuşturucu kullanabiliyor. Eroin ve benzeri gibi madde kullanan hastalarımızın takip süreci biraz daha uzun oluyor. 4, 5 yıldır halen takipte olduğumuz tedavi gören hastalarımız var. Bu 5 yıllık tedavi sürecinde yine tamamen bir iyileşme olmuyor. Bağımlılık farklı bir hastalık. Hastaneden çıktıktan sonra beyin tekrar maddeye geri dönmek istiyor.” ifadelerini kullandı.

“Çeşitli seminerlerle maddenin ne olduğunu ailelere anlatmamız gerekiyor”

Aile ve eğitimcilerin madde konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ifade eden Keskin, “Aile ve hastalarımız madde konusunda bilgili değiller. Farklı seminerlerle maddenin ne olduğunu, zararlarının neler olduğunu anlatmamız gerekir. Maalesef eğitimci ve ailelerimizde bu eksiklik var ve bu konuda halkı bilgilendirmeye ihtiyaç var. Genellikle aile, çocuğunun madde kullandığını öğrendiği zaman çocuğuna karşı şiddete başlıyor, onu dışlamaya başlıyor, yâda ret ediyor. Çocuğunu görmek istemiyor. Bu tarz durumlar olduğu zaman tedavi süreçleri iyi gitmiyor. Maalesef bu tavır çocuğun geleceğini kötü etkiliyor. Madde kullanım sürecinden sonra hepimizin olumlu desteği gerekiyor. Gerek doktor gerek aile gerek eğitimcilerin olumlu yönde yaklaşmaları gerekiyor. O bireyi yalnız bırakarak çok daha farklı yönlere gitmesine yol açmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)