Van Sivil Toplum İnisiyatifi: Aileyi yıkan tüm yasalar iptal edilmelidir

Van Sivil Toplum İnisiyatifi: Aileyi yıkan tüm yasalar iptal edilmelidir

Van’ da 44 STK’nın bileşeni olarak kurulan Van Sivil Toplum İnisiyatifi (Van SDİ) yaptığı yazılı açıklamayla, aileyi tahrip eden yasa ve sözleşmelerin iptal edilmesi gerektiğini açıkladı.

Van SDİ adına açıklamalarda bulunan dönem sözcüsü Cevdet Arvas, “İnsanlığın son kalesi olan aileyi eski haline döndürebilmek için önce aileyi tahrip eden, fıtrata ve hukuka aykırı yasa ve sözleşmelerin iptal edilerek işe başlanması gerekmektedir. Aileyi yıkan faiz, kumar, içki, fuhuş, feminizm ve her tür cinsi sapkınlığın insanlığa karşı suç kapsamına alınması ve terör suçundan cezalandırılması gerekir.” dedi.

Arvas “Türkiye'de ve dünyada aileyi yok etmeye karşı küresel çapta topyekûn bir saldırı var. Aileyi korumak tüm insanların tabii ve insani vazifesidir. İnsanlığın kurtuluşu, aile kurumunun korunmasına bağlıdır. Anayasanın 41’inci maddesine göre de aileyi koruma görevini devlet üzerine vazife olarak almıştır. Devletin varlık sebebi milletin huzurunu, refahını ve geleceğini temin etmekse bunun yolu aileyi korumaktan geçiyor. Dolayısıyla devlet, milletin değerlerini muhafaza etmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Aileyi korumak için el birliği ile mücadele etmeliyiz”

“Ailesiz ve ahlaksız bir toplum oluşturmak için küresel çapta yapılan dezenformasyona karşı, ailenin korunması ve ahlak medeniyetin inşası için elbirliğiyle mücadele edilmesi gerekir.  Kınayanların kınamasından ve linç girişimlerinden korkmadan “dünya dönüyor” diyebilmeliyiz.” diyen Arvas, cinnet ve cinayetleri engellemek ve ahlak medeniyeti inşası için gereken tedbirlerden bazıları da şöyle sıraladı:

“Cinsi sapıklık ve savunuculuğu terör kapsamına alınmalı, faaliyetleri yasaklanmalı, mal varlıklarına el konulmalıdır.

Fıtrata, hukuka ve aile medeniyetimize aykırı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği maskesiyle eşcinsellik teşviki politikalar durdurulmalıdır.

 Ailesiz, ahlaksız ve cinsiyetsiz toplum projesi olan CEDAW, İstanbul Sözleşmesi ve bağlı uygulamalar acilen iptal edilmelidir.

 Kadının beyanını esas kabul eden 6284 sayılı yasa iptal/ıslah edilmeli. İftira edenlere 2 kat ceza verilmeli. 2014'den bugüne her yıl 550 bin kişi evden uzaklaştırılmış ve yıkılan aile sayısı katlanarak artmıştır.

Şiddetin her türlüsüne karşı çıkılmalı. İnsana ve diğer bütün canlılara şiddet uygulayanlar cezalandırılmalıdır.

 Cinayetleri engellemek, boşanmalarda çocuk velayetini istismar edenlerden, EYS (Eğitim Yönetim Sistemi)’de ebeveyne yabancılaştırma sendromu uygulayanlardan velayet hakkı alınarak karşı tarafa verilmeli. EYS (Eğitim Yönetim Sistemi) uygulayıcıları cezalandırılmalıdır.

Nafaka hapsi ve süresiz nafaka zulmü durdurulmalı. 1988 öncesine dönülmeli. Nafakayı mirasçılar öderse boşanmalar da önlenir. Türk Medeni Kanun’un 364. maddesi uygulanmalı.

Kadın/erkek mağdur edilmemeli. Türkiye boşanma oranları yüzde 22 olmuş. Nerdeyse 4 evlilikten birisi boşanma ile neticeleniyor.

İnsanlık suçu çocuk haczi travması, devletin çocuğa karşı uyguladığı bir şiddettir. Çocuk istismarıdır ve sonlandırılmalıdır. Her yıl 150 bin kişi velayet istismarı mağduru oluyor.

Genç akran evliliği yapan gençler cezalandırılmamalıdır. Genç evlilik teşvik edilmelidir. 64 yıllık uygulamaya devam edilmelidir. Evlilik yaşı ortalaması 28.5’tur. Genç evlilik mağduru ise 80 milyonda 8 bin kişidir.

Mal paylaşımı kaç yıl evli kaldıysa yüzdelik oranı o kadar olmalıdır. Örneğin; 10 yıl evli kaldıysa ve mal ayrılığı rejimi tercihi yoksa yüzde 10 oranında olmalıdır. Boşanma davası açınca süre durdurulmalıdır.

Aile yıkan faiz, içki, kumar, faiz, fuhuş, feminizm yasaklanmalıdır. Aile okulu, evlilik kursu çalışmaları yapılmalıdır.

Reissiz aile olmaz. Tıpkı iki devlet başkanı veya eş devlet başkanlığı olmadığı gibi. İnancımız ve kadim kültürümüzün de ön gördüğü gibi ailede reis baba olmalıdır. Ailenin otoritesini sarsarsanız aileyi kaybedersiniz.

Tüm medya; çocuk, gençlik, aile değerlerini ifsat etme yönüyle kontrol altına alınmalıdır. Bağımlılıkla ciddi anlamda mücadele edilmelidir.

 Aile kurmak teşvik edilmelidir. Aile kuranlara en az 100 gram altın değerinde karşılıksız kredi verilmelidir.

Her çocuk için aileye en az 7 yıl boyunca yarım asgarî ücret verilmelidir.

Asgarî ücrete ve emekli maaşına vergi ve her tür nafaka dahil haciz yapılamamalıdır.

Zaruri ihtiyaçlara zam oranı, maaşlara zam oranını geçmemelidir. Şayet geçerse farkı devlet tarafından ödenmelidir.

6284 nolu yasa; erkeği kendi evinden, çocuklarının gözü önünde sokağa atıyor. Toplum önünde aşağılıyor ve aileleri geri dönülmez bir noktaya götürüyor. 2011'den bugüne kadar 3 milyon kişinin evden uzaklaştırılmış olması bir ülke için afettir... Bu yasa şiddeti ve cinayetleri teşvik ediyor. Bu yasa derhal kaldırılmalı/ıslah edilmelidir.

Bizim de çocuklarımızı sağlıklı bir şekilde büyütebileceğimiz, koruyabileceğimiz, aileden başka bir çözümümüzün olmadığı kamu spotlarıyla işlenmelidir.

Hatırlatırız ki, beraber ihtiyarlayabileceği bir hayat arkadaşı, yaşlandığında sığınabileceği çocukları olmayan yapayalnız kadınlar için de bu dünya cennet olmayacaktır. “Güçlü kadın” mottosuyla ailesi ile bağı koparılmaya, eşi ile rakip haline getirilip düşmanlaştırılmaya, çocuktan koparılıp bireysel bir yaşama yönlendirilmeye çalışılan kadın, kapitalist sermaye karşısında yalnız ve çaresiz kalacaktır.

Süreç böyle devam ettiği takdirde; toplum, erkek, kadın, çocuk, devlet hepimiz kaybedeceğiz. Bundan tek kâr eden elbette çok uluslu kapitalist sermaye olacaktır. Boşanmaların ve evlilik yaşının artması, genç evliliğin teşvik edilmeyip cezalandırılması, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” maskesiyle eşcinsellik sapıklığının teşviki, genç değil geç evlilik sebebiyle geleceğimiz ve milli güvenliğimiz tehlikededir.

Gelecek nesillerin hakkı adına, kendi çocuklarımızın ve torunlarımızın hakkı adına, huzur evlerinde ölüme terk edilmiş ihtiyarların hakkı adına, intihar noktasına gelmiş depresyon hapları müptelası yalnızların hakkı adına, sokaklara terk edilmiş çocukların hakkı adına, geleceğimiz adına, insanlık adına; önce aileyi savunabilmeliyiz.

İnsanlığa ve aileye savaş açmış, toplumu ve aileyi terörize eden CEDAW, İstanbul Sözleşmesi, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi ve bağlı uygulamalarının Avrupa ülkeleri gibi geri dönülmez aşamalara gelmeden iptal edilmesini istiyoruz. AİLEYE, DEVLETE ZARARLI #İSTSÖZ'e ve #TCE'ye karşı olanlar: Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya, Ermenistan, Azerbaycan, İspanya, İngiltere… gibi biz de çöpe atmalıyız. #ÖnceÂİLE #2020AileYılı, 1441 HİCRİ AİLEYILI #ÖnceAileyiKoru

İnsana, aileye şiddeti ve cinayetleri engellemek için; insanlığa fıtrata hukuka aykırı aile yıkan yasalar ve sözleşmeler kalksın. İstanbul Sözleşmesi kalksın. Son çare Referandum

Tüm STK, üniversiteler, ilgililer ve vatandaşlar aile medeniyetimize uygun “AİLE ANAYASASI” “ANADOLU SÖZLEŞMESİ”, “FITRAT SÖZLEŞMESİ” hazırlanmalıdır. Aile yıkan yasalar sözleşmeler, fullbright, montessori vb. olduğu sürece ve AIDS virüs mikrop merkezleri, feminist terör örgütleri kapatılmadıkça, cinsi sapıklığı ve savunuculuğunu yasaklamadıkça; kendimiz, ailemiz, vatanımız, ülkemizin geleceği ve milli güvenliğimiz tehlikede! Aileyi savunmak vatanı savunmaktır.

Namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olursa ailelerimiz, ülkemiz, geleceğimiz ve insanlık kurtulur. Reisi cumhurumuzun “Aileyi ifsat eden İstanbul sözleşmesi nas değildir, iptal edilsin” 2 Haziran2019 / 14Temmuz 2020 talimatının acilen uygulanmasını bekliyoruz.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.