Mehmet Ali GÖNÜL
Veer mehteri
HDP Eş Başkanlarından Pervin Buldan, Ak Parti Grup Başkanı Naci Bostancı ile dün bir görüşme gerçekleştirdi. Ne tesadüftür ki HDP, 5 büyükşehirde seçime girmeyeceğini söylediği gün bu buluşma gerçekleşti. Elbette Buldan "Tamamıyla bir tesadüf. Seçim meselesinde bizim AK Parti'ye olan tavrımız nettir. Onu çok açık ifade etmek isterim. Özellikle son yaşananlar. Bu kadar insanın cezaevinde olduğu dönemde, tecritin olduğu bir süreçte farklı bir konu konuşma gibi bir durum olamaz" dedi.
Bu sözler ve bu buluşma yan yana konarak şu sonuca ulaşılabilir mi?
-Ak Pati ile HDP arasında gizli bir seçim ittifakı var. Taraflar ret etse bile aslında gerçek bu. Çünkü açıklama ve buluşma, aynı gün gerçekleşti.
Doğrusu Buldan'ın söylemine göre, beyan esas alınmalı. Durum tamamen tesadüf ve gerçekte böyle bir ittifak veya anlaşama yok. Gerçek şu ki HDP alanda zor koşullarda seçim çalışması yürüttüğü için iktidarla buna zemin açmalarını söyleme gerekçesiyle görüşmüş. Görüşürken başka mevzular gündem olmamış.
Tüm bunları doğru kabul etmememiz önyargılı olduğumuz veya aşırı yorum yaptığımız anlamına gelebilir. Gerçekçi olmayız. Yoksa ayıplanırız.
Şimdi gelelim kazın diğer ayağına. HÜDAPAR birkaç şehir değil, tamamen seçime girmeyeceğine dair bir açıklama yaptı. Geçmişte de iktidar ile bazı görüşmeleri siyasi çerçevede olduğunda tıpkı bu seçim için aldığı tavır gibi iftiralar sosyal medyada ve dillerden düşmedi. Yok, Ak Partiyi destekledikleri için girmediler de aslında zaten hep öyle idilere kadar daha neler neler… Hele bu yaklaşım HDP zihniyetinin dilinde adeta pelesenk oldu.
Adalet bu mu? HDP, AK Partiyle görüştüğünde sütten çıkmış ak kaşık misali temiz, HÜDA PAR görüştüğünde Ak Partiyi destekleyen oluyor.
Hele bu söylem ve düşünceler Ak Partililerin ne kadar da çok işine geliyor. Mehmet Metiner sözde Engin Ardıç'a karşı HÜDAPAR'ı savunurken Ardıç'ın ayıbı veya cehaletinden aşağı düşmüyor ve iftirayı yapıştırıyor. Güya HÜDA PAR, Ak Parti'yi desteklemek için seçime girmeyecekmiş. Bir an kendimi tutamadım. “Veer mehteri” diyecektim ki, ağzımda kalakaldı.
*
Sayın Erdoğan, SMA hastalarının ilaç sorununun çözüldüğünü dün itibarıyla bizzat duyurdu. "SMA ilaç bedelinin geri ödemesiyle ilgili sorunu çözmüştük. Hastalığın diğer tiplerini de geri ödeme sistemine dahil ettik." diye bir açıklama yaptı.
Ayrıca "Nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 5'ten yüzde 2.5'a indiriyoruz" açıklamasını yine Erdoğan ilan etti. Erdoğan endüstriyel kenevir üretiminde kararlılık mesajları vermiş ve bu konuda girişimler teşvik edilmiş.
ERDOĞAN şöyle dedi, ERDOĞAN böyle dedi. Her iş için Erdoğan hep açıklama yaparsa, bu iyi bir yönetici olmak demek değildir. İyi bir yönetici iyi bir koordinasyon ve planlamayla idarecilik yapandır. Okul müdürü, hademenin işini yaparsa kendi işini ihmal eder. O kadar yardımcı ve bağlı birimler varken bu yöneticilik güven sorununa umarım dönüşmemiştir. Aksi halde baş, ayakların işini yaptığında sonu hüsrandır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.