İslam ümmetinin özellikle son yıllarda ödediği bedellerin büyük bir bölümü Vehhabilik yüzündendir.

Vehhabiliği ümmetin başına bela olarak saran Suud krallığı en sonunda kendisi de bunun bedelini çok fena bir şekilde ödeyeceğe benziyor.

Suud yönetimi petrolle birlikte, hatta petrolden çok daha fazla Vehhabilik ihraç etmekle geçirdi ömrünü.

Hacca ve umreye gidenlerimiz hemen bunun farkına varmışlardır. Fakat Suudiler bu mezhebi yaymak için oturup insanların Hicaz'a gelmesini beklemediler, dünyanın dört bir tarafına kendileri gittiler.

Aslında petrol gelirinden önemli bir payı Vehhabilğin yayılması için kullandılar. Onlara göre yaptıkları bu iş Allah yolunda cihad ve davetin ta kendisiydi.

İşin bir acı yönü, İslam ülkelerindeki bir takım gençler için cazip bir tercihti. Bedavadan, kestirmeden kahraman olunuyor, mücahid sayılıyorlar, ‘Tevhid ehli' oluyorlardı. Bir yönüyle çok kolaydı; bidatlara savaş açılacaktı, türbelere, mezar taşlarına, tarikatlara savaş açılacaktı, gariban Müslümanlar kâfir ilan edilecek, buna mukabil dış dünyanın zalimlerine hiç bir çıt çıkarılmayacaktı.

Bütün bunlar Selefilikle ambalajlanan Vehhabilikten kaynaklanıyordu.

Suud şimdiye kadar gerek kendi ülkesinde gerek ülkesi dışındaki gençleri ustalıkla hep dışarda savaştırdı. Fakat şimdi her şey kendisinin kontrolünden çıkmış, hatta bir anlamda kendisine yönelmiş durumda.

İşin daha da kötü yönü başta 11 Eylül olayları olmak üzere Amerika tarafından Suud'a 750 milyar dolar bir fatura çıkarılmak üzeredir.

Aslında Suud sarayında olup bitenler söz konusu faturadan dolayı elinin ayağının bir birine dolaşmasından ibarettir. Suud şimdi Ilımlı İslam martavalıyla başta kendisine çok pahalıya mal olan Vehhabilikten bir anlamda kurtulma oyunları oynamaktadır.

Fakat ne yaparsa yapsın Amerika ile olan birlikteliği kendisini kurtaramayacaktır.

Trilyonlarca silahı Yemen'de fazla bir işe yaramadığı gibi Katar'da da yaramayacak. Şu anda saldırmaya hazırlandığı Lübnan'da da bir işe yaramayacaktır.

İşler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Amerika 750 milyar dolarlık tazminat talebinden vaz geçmeyecektir.

Tabi bu arada olan İslam Ümmetine olacak.

Bütün bunlar Vehhabilğin değirmenine su taşımakta olan Haşdi Şabi gibi unsurlar bulunduğu müddetçe sürüp gideceğe benzer. İşin acı yönü bunlar hep bir birini beslemekte, bir birlerinin varlık sebebi olmaktadırlar.