Yakınlarının dilinden Xanikê şehitleri

Yakınlarının dilinden Xanikê şehitleri

Şırnak'ın İdil (Hezex) ilçesinde bağlı Kozluca (Xanikê) köyünde 29 Mayıs 2015 tarihinde HDP'liler tarafından katledilen Muhammed Şerif Şimşek ile Abdulcelil Talayhan'ın hayatlarını yakınlardan dinledik.

Şehit Abdülcelil Talayhan’ın amcasının oğlu ve Şehit Muhammed Şerif’in dayısı Hamza Talayhan, her iki şehitle küçüklükten beri sürekli beraber olduklarını söyledi. Şehitlerin şehadetine şahitlik ettiğini dile getiren Talayhan, “Rabbim şehadetlerini kabul etsin.” dedi.

“Okul çağında PKK zulmüyle tanıştılar”

Köyde ortaokul olmadığı için İdil’deki YİBO’da okul okuduklarını aktaran Talayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler dindar bir ailede yetiştiğimiz için küçüklükten beri namaz kılıyoruz. Okulda da namaz kıldığımız için PKK’li öğrenciler bizlere yapmadıklarını bırakmadılar. Özellikle lisede okuyan PKK’li öğrenciler, yatakhanede sürekli bizlere saldırıyorlardı. Ki bu saldırıları nedeniyle şehit Abdülcelil, zulümlerine daha fazla dayanamayarak okulun bitmesine 2 ay kala okulu bıraktı. PKK’li öğrencilerin zulümlerinden kaçarak Mardin’e geldi. Mardin’de de her iki şehit ile birlikte okulumuza devam ettik. Allah’a çok şükür her dönem takdirname alıyordu. Liseyi Mardin’de bitirdik.

Şehit Abdülcelil, İbni Kasım okumuş, Akait ve Fıkıh anlamında kendini yetiştirmiş muttaki bir Müslümandı. Şehitler ilkokul 3. sınıftan beri namaz kılarlardı,  farz oruçlarının dışında Pazartesi/Perşembe sünnet oruçlarını tutar ve namazlarını camide kılarlardı.”

“Şehitlerin İslami çalışmaları PKK’yi çok rahatsız ediyordu”

Şehit Abdülcelil ve Şehit Muhammed Şerif’in çok fedakâr olduklarının altını çizen Hamza Talayhan, “Allah şahittir ki; onlar mallarıyla ve canlarıyla cihat ederlerdi. Hiçbir fedakârlıktan çekinmezlerdi. İslami eğitime çok önem verirlerdi. Gençlerle ve ihtiyarlarla diyalogları çok iyiydi. Gençlere İslam’ı anlatırdılar. Bu da PKK’lilerin hoşuna gitmiyordu. Ben özelikle bilinçli bir şekilde şehit edildiklerine inanıyorum. Bir saat köyün içinde dolaşmışlar, hasat zamanı olduğu için şehitler tarlada çalışıyorlar. Onları göremeyince köy meydanında toplanmışlar. Olay çıksın diye her türlü yolu denemişler ki, bu şehitler ortaya çıksın. Şehitler, bilinçli olarak seçildi ve şehit edildi. Allah, şehadetlerini kabul etsin.” diye konuştu. 

“PKK’liler 5 ay önce işyerini yakmışlardı”

Şehit Muhammed Şerif’in kardeşi Şükrü Şimşek de liseyi bitirdikten sonra beraber İstanbul’a taşındıklarını, daha sonra ise Cizre’ye yerleştiklerini söyledi. Cizre’de esnaflık yaptığını ve tüm komşularının şehidin ahlakıyla gurur duyduklarını belirten Şimşek, ancak onun İslami ahlakı PKK’lileri yine rahatsız ettiğini ve 5-6 ay önce PKK’lilerin işyerini ateşe verdiğini aktardı.

“Meyve veren her ağaç taşlanır”

Ağabeyi Muhammed Şerif’in kendisini İslam’a adadığını vurgulayan Şimşek, davası için gece yarılarına kadar çalıştığını aktardı. Şükrü Şimşek, “Yaklaşık 6 önce işyerimize saldırı yapıldığında ağabeyim ‘Eğer iman etmişsek bu tür şeyler normaldir, meyve veren her ağaç taşlanır. Dükkânımın yakılması bir kişinin bile uyanmasına vesile olmuşsa ne mutlu bana.’ demişti.” diye konuştu. 

“Çocuklarının eğitimi için özel oda yapmıştı”

İslam davasına sahip çıktığı kadar ailesine ve akrabalarına sahip çıktığını dile getiren Şimşek, özelikle çocuklarının üzerinde çok durduğunu belitti. Şimşek, “Ağabeyim eve gider gitmez çocuklarına okul derslerini yaptın mı? Kur’an okudun mu? diye sorardı. Yapmamışsa yanlarına alır derslerini okuturdu. Çocuklarına özel bir oda yapmıştı ve her gün onlarla orada ilgilenirdi.” dedi.

“Her fırsatta nasihatlerde bulurdu”

Babalarının hayatta olmasına rağmen ağabeyini ikinci baba olarak gördüğünü ifade eden Şimşek, her fırsatta akrabalarını bir araya getirip nasihatlerde bulunduğunu söyledi. Köydeki hastaları sürekli ziyaret ettiğine işaret eden Şimşek, herkes tarafından sevildiğini aktardı.  Şimşek, “Batman’da, Gaziantep’te, Diyarbakır ve Adana’da bizim toptancılarımız vardır. Hepsi arayıp şokta olduklarını ifade ediyorlar.” dedi.

“Adım adım şehadete gitti”

Şehitlerin katledildiği Cuma sabahını anlatan Şimşek, şunları aktardı: “Cuma günüydü, sabah tıraş oldu, banyosunu yaptı ve abdestini aldı. Sonra işyerine geldi. Hesap defterini açtı ve kimin borcu varsa hepsini bana gösterdi ve ölüm var dedi. Cuma namazının ardından köye gidelim, anne ve babamızın elini öpelim dedi. O gün çok heyecanlıydı, köye gidelim dediğinde gözlerinin içi parlıyordu. Köye geldik ve ardımızdan HDP’liler geldi. Köyde sadece birkaç oyları var.  Köyümüzde, çevre mezraların sandığı da kuruluyor. Genellikle mezralardan onlara oy çıkıyor. Köyde bir aile hariç kimse onları sevmiyor, çünkü geçmişte 6 insanı katletmişlerdi. Buna rağmen köye gelip PKK propagandası yaptılar. HDP’liler, ‘Hepimiz Ermeni’yiz, biz falanları evlendireceğiz.’ şeklinde çıkışlarıyla köylüleri tahrik etmeye çalışıyorlardı. Ama buna rağmen biz eve doğru gittik. Silah sesi patlayınca geri döndük, Şehit Abdülcelil’in yerde yattığı gördük.  Araba getirin diye bağrışmalar gelince, ağabeyim arabaya yöneldi. Aracı hemen katilin evinin önündeydi. Aracı almaya giderken katil ağabeyimi görüyor ve onu da şehit ediyor. Ağabeyimin şehadetiyle sabahtan beri söyledikleri ve şahit olduklarım yerine oturuyordu. Şehadetine adım adım yürümüştü.”   

“İslami etkinliklerde en önde yer alırdı”

Şehit Abdülcelil Talayhan’ın arkadaşı ve köylüsü Hüseyin Çiçek ise şehidin esnaf olduğunu ve onunla alışveriş yapan herkesin onun ahlakından etkilendiğini belirtti. Şehidin çok fedakâr biri olduğunu ve İslami etkinliklerde en önde yer aldığını kaydeden Çiçek, İslami çalışmalarda da herkesin önünde olduğunu ifade etti. Çiçek, “Şehit; dürüst, doğru, şerefli ve namuslu kişiliğiyle biliniyor. İslami bir ahlaka sahipti, böyle olduğuna ben şahitlik ederim. Camide cemaatle namaz kılardı, bol bol Kur’an okurdu.” dedi.   

“Çevresindekiler ona imrenir gıpta ederlerdi”

Şerif Muhammed Şerif’in yakın arkadaşlarından Hüseyin Ebuliz, şehidi 5 yıldır tanıdığını, kendisinin örnek bir Müslüman olduğunu belirtti.  Şehidin ticaretle uğraştığını ve ticaretinde dürüst olduğunu aktaran Ebuliz, şehadetin kendisine çok yakıştığını dile getirdi. Ebuliz, “Mü’minler mallarını ve canlarını cennet karşılığında Allah’a satan kişilerdir. Şehid de 5 ay önce malını şimdi de canını cennet karşılığında Allah’a sattı. Ne güzel bir ticaret… Şehidimiz çalışmalarda her zaman en ön safta yer alırdı, çok cesaretliydi. Çevresindeki herkes onun bu çalışkanlığından imrenir ve gıpta ederlerdi. Allah şehadetini kabul etsin.” diye konuştu. (M. Salih Keskin/Cihat Şayık – İLKHA)


























 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.