HDP'nin sokağa inme çağrısıyla yaşanan 6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır’da PKK/HDP tarafından vahşice katledilen Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Riyat Güneş ve Van’da katledilen M. Latif Şener, Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi tarafından özel bir düğün salonunda düzenlenen programda anıldı.

Sabır-Der Genel Sekreteri Yusuf Türk’ün okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program,  Grup Rahmet’in seslendirdiği ilahi ve ezgileriyle devam etti.

Programa konuşmacı olarak katılan Mehmet Ali Ortaç, emperyalistlerin bölgedeki oyunlarını dile getirerek, “Bu bölgelerde 2006 yılına kadar Emperyalistler hedeflerine ulaştıklarının kanısına varmıştı. Fakat planları 2006 yılında, Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda İslami STK’ların öncülüğü ile yüz binlerce Peygamber Sevdalısı ve bölge dindarları bir araya gelip ‘canımız, malımız İslama ve onun Aziz Peygamberine fada olsun’ deyince bozuldu. O tablodan sonra emperyalistler, bölgede hesaplarının tutmadığını görünce yeni hesaplar içerisine girdi. Bölgenin dindar Müslümanlarını gözden düşürmek ve bölge halkına düşmanlaştırmak adına yeni projeler üzerinde çalışmaya başladılar.” şeklinde konuştu.

“Emperyalistler algı operasyonları düzenliyor”

Bölge üzerinde planlar yapan emperyalistlerin planlarının bozulduğunu belirten Ortaç, emperyalistlerin planlarının bozulması ile bölge üzerinde algı operasyonları düzenlediklerine dikkat çekti.

HDP’nin 2014 yılında Diyarbakır Dağkapı Meydanı’ındaki davetini ve sonrasında yaşanan olayları anımsatan Ortaç, “Emperyalistler projelerini oluştururken bölgeye sürekli ziyaretler gerçekleştirdiler. Bu ziyaretlerin öncülüğünde Amerika yapıyor ve artık ziyaretlerini de bölgede yoğunlaştırmaya başlamıştı. Ziyaretleri sırasında malum örgütün siyasi kanadı olan parti temsilcilerinden bölgedeki İslami hassasiyeti üzerine değerlendirmelerde bulunuyorlardı. En sonunda ilişkilerini meşrulaştırmak adına, 2014 yılında Diyarbakır Dağkapı Meydanı’ndaki oruçsuzların bir araya geleceği ve iftar açacağı bir çadırda, ABD Adana Başkonsolosu John Espinoza’yı davet edecektiler. Fakat hesapları yine tutmadı. Bölgenin dindar Müslümanları Emperyalistlerin hesaplarını altüst edip, çadırlarını başlarına geçirdiler. Emperyalistler de dindarları bölgede düşmanlaştırma adına, algı operasyonları düzenleme yoluna gittiler. Algı operasyonlarını da uluslararası ve ulusal medya aracılığı ile yaptılar.” ifadelerini kullandı.

“Mehmet amca gibi İbrahim yürekli babalar, Hasan gibi evlatlarını Allah yoluna kurban etti”

6-7 Ekim vahşetini ve iç yüzünü anlatan Ortaç, “Bölgede yaşayan sakallı Müslümanlara IŞİD gözüyle bakılıyordu. İşte bunlar planlı projelerdi ve bu planın başında ABD vardı. ABD’nin taşeronu İslama düşman Marksist ve Komünist örgüt vardı. Tarihler 6 Ekimi gösteriyordu Kurban Bayramı vardı ve bu Kurban Bayramı her bayramdan biraz farklı olacaktı, çünkü anneler yavrularını Allah yoluna kurban vereceklerdi.  Mehmet amca gibi İbrahim yürekli babalar, Hasan gibi evlatlarını Allah yoluna kurban verecektiler. PKK dışarıdan canavarlaştırılıp getirdikleri o zavallı Kürt gençlerini, İslami cemaatlerin ve STK’ların yetiştirdiği nur yüzlü Müslümanlara, 7 Ekim günü saldırttılar. Yasin Börü ve arkadaşları Kurban Bayramının 4. günü fakirlere kurban eti dağıtırken PKK yandaşları saldırdı. Apartmanın 3. katında bulunan eve sığınan Yasin ve arkadaşları, PKK yandaşları tarafından silahla vurulduktan sonra defalarca bıçaklandı ve yetmedi 3. kattan aşağı atıldı. Yine yetmeyip başları taşla ezildi ve üzerlerinden otomobille geçildikten sonra vücutları yakıldı. Sanki çok güzel bir iş yapmışcasına kadınları da zılgıtlar çektiler.” diye konuştu.

“Devlet devletliğini o gün yerine getirmedi”

Ortaç, “O gün devlet yöneticileri ekranları başında 4 gün boyunca yaşanan vahşeti, hiç kıpırdamadan seyrettiler. Devletin bölgedeki idarecileri de yaşanan vahşeti seyretmekle kalıp, kendi mevzilerini, karakollarını, hükümet binalarını korumakla yetindiler.” şeklinde ifade etti.

Etkinlikte, Van’da HDP/PKK tarafından suikast sonucu katledilen M. Latif Şener’in oğlu Müslüm Şener’in babasını anlattığı yazı ile duygulu anlar yaşandı.

Program minik Müzeyyen Timurtaş’ın okuduğu Yasin Börü ve arkadaşlarını konu eden şiirle ve ardından okunan dua ile son buldu.

İLKHA