Yavuz: Küfür İslam coğrafyasına ayar çekmeye çalışıyor video foto
HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, küfrün İslam coğrafyasına ayar çekmeye çalıştığını belirterek, yaşanan bu savaşta en etkili silahın medya olduğunu söyledi.
Umut-Der Antalya Şubesinin düzenlediği bilgilendirme seminerine konuşmacı olarak katılan Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, küfrün İslam coğrafyasına ayar çekmeye çalıştığını belirterek, bu emeline de medya, eğitim sistemi, siyaset ve silahla ulaşmaya çalıştığını söyledi.
İslam Âleminin zor günlerden geçtiğini belirten Yavuz, “İslam Âlemi 450 yıldır ne düşünebiliyor, ne fikir ne bilgi ne de teknoloji üretebiliyor. Hz. Peygamber (sas) ‘İki günü birbirine denk olan ziyandadır.’ buyururken, İslam Âleminin neredeyse iki asrı birbirine denk olduğunu görüyoruz. Üzülerek belirtiyoruz ki; Müslümanlar 200 yıldır yerinde sayıyor. İslam dünyasının şu anda içinde bulunduğu zillette bundan kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.
“Sosyal medyayı kullanıp algı oluşturuyor ve algıyı iyi yönetiyorlar”
Konuşmasının devamında küfrün İslam’la büyük bir savaş içerisine girdiğini ve bu savaşını da etkili silahlarla yaptığını belirten Yavuz, bu savaşta en etkili silahın ise medya olduğunu söyledi.
Yavuz ‘’ Medyayı iyi kullanan küfrün başı İslam dünyasında o kadar katliam yapıp binlerce ocak yıkmasına, on binlerce çocuk ve sivil katledip tecavüzde bulunmasına rağmen kendisini barış havarisi gibi gösterebiliyor. Görsel, işitsel ve sosyal medyayı kullanıp algı oluşturuyor ve algıyı iyi yönetiyor. Maalesef insanlar da bu gördükleri karşısında aldanıyorlar.’’ ifadelerini kullandı.
“Toplumu ifsat eden eğitim sistemleri oluşturuldu”
Küfrün oluşturduğu bu algıyı eğitim sistemi ile insanlara bir yaşam biçimi olarak dayattığını ve bunda da oldukça başarılı olduğunu belirten Yavuz, toplumu ifsat eden bu tür eğitim sistemlerine karşı alternatif eğitim kurumlarının mutlaka kurulması gerektiğine de vurgu yaptı.
Yavuz, ‘’Çocuklar ve gençler medya ve batı tipi laik eğitim düzeninden maalesef virüs kapıyorlar. Anne, babalarından Allah ve Kur’an’dan uzaklaşıyorlar. Bunun yanında alternatif İslami eğitim veren kuruluşları çoğaltmaya çalışmamız maddi ve manevi anlamda desteklememiz gerekmektedir. Yoksa bu çocukları tamamen kaybederiz.’’ dedi.
Konuşmasının son bölümünde Müslümanların bekleyen en büyük tehlikelerden birinin de siyasetle İslami kimliklerinden uzaklaştırılmaları olduğunu belirten Yavuz, özellikle bölgede siyaset ve siyasi kurumlar üzerinden kadim bir Müslüman halk olan Kürd halkının marksistleştirip dinsizleştirilmeye çalışıldığına dikkat çekti.
“Toplumu, annelerinin tesettürüne ninelerinin çarşafına düşman ettiler”
Binlerce gencin kaçırılarak ideolojik eğitimden geçirildiğini ve dedelerinin sarıklarına, annelerinin örtülerine ve medreselerine düşman bir nesil yetiştirildiğine dikkat çeken Yavuz konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Toplumu, İŞID algısıyla annelerinin tesettürüne, ninelerinin çarşafına düşman ettiler ve bunu da siyaset ve siyasi kurumlarıyla yaptılar. Çözüm süreci hatırına can ve mal emniyeti tamamen terkedilmiş durumda. Diyarbakır’ın kenar mahallerinde ceplerine birkaç kuruş bırakılan gariban çocuklar otobüslere bindirilip pikniğe götürüyor bahanesiyle dağa çıkarıldılar. 15 yaşında küçük kız erkek çocukları babalarının haberi bile olmadan kaçırılarak dağa çıkarıldılar. Siyasi kurumları üzerinden halkın çocuklarını kaçırıp adeta imanlarını çalıyorlar. Çocuklarımızın imanı gitmesin diye çalışan, çabalayan hocalarımızı da katlediyorlar.”
“Müslüman halk bu zulme engel olabilecek bir siyaset oluşturmalı”
Çözüm süreci denilen PKK - Hükümet arası görüşmelerin halka verilen zararı daha da artırdığını ve bölgede yaşanan sıkıntıların giderilmesine yardımcı olamadığını belirten Yavuz, Müslüman halkın bu zulme engel olabilecek bir siyaset oluşturmasının zorunlu olduğunu, teşkilatlanıp güçlenmek zorunda olduğunun da altını çizdi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.