Yekgırtû Genel Sekreteri Bahauddin:Alimlerin görevi toplumu aslına döndürmektir
Kürdistan İslam Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Selahaddin Bahauddin, İTTİHADUL ULEMA'nın Âlimler Buluşması’nda yaptığı konuşmada, alimlerin görevlerini yerine getirme konusunda daha çok çaba sarf etmesi gerektiğine dikkat çekti.
İTTİHADUL ULEMA'nın 2015 yılından bu yana dünyanın bir çok yerinden değerli âlimlerin katılımıyla Diyarbakır'da gerçekleştirdiği "Âlimler Buluşması" programı bu sene pandemi sürecinden dolayı online olarak düzenlendi.
Kürdistan İslam Birliği (Yekgırtû) Genel Sekreteri Prof. Dr. Selahaddin Bahauddin, programda yaptığı konuşmada tarih boyuncu alimlerin etkilerinin büyük olduğunu, alimlerin Hazreti Muhammed'in dinini devam ettirenler olduğunu ifade etti.
Bahauddin, "İslam'a, Müslümanlara hizmet etmek isteyen herhangi bir kıyam veya hareketin, alimlerin rollerinden istifade etmesi gerekiyor. Alim bir tebliğci olarak, bir yol gösterici olarak görevlerini yapmaları gerekiyor. Alimlerimiz görevlerini yerine getirme konusunda daha çok çaba göstermelidirler. Tarihte gördüğümüz gibi rejimler, alimleri kendi saflarına çekip yaptıkları şeylerin şer’i destekçisi yapmaya çalışıyorlar. Bu da ilim ve alimler üzerine büyük bir beladır. Tarihte sürekli büyük alimler bu konuda çok büyük sıkıntılar çekmiştir." dedi.
Alimlerin; mütevazi, vasat, gözü iktidar ve halkın elinde olmayan şahsiyetlerden oluşması gerektiğini söyleyen Bahauddin, "Alimleri gözü şeriatta, kitap ve sünnette olmalı. Allah'ın rızası peşinde olmalı. Şu anda İslam'a karşı büyük bir planın hazırlandığını hissediyoruz. Alimlerin görevi, İslami hareketlerin görevleri, İslami dernek ve toplulukların görevleri daha çok stratejik ve derin düşüncelerden oluşmalıdır. Daha çok birliği savunmalıdırlar. Gereksiz şeylerle uğraşmamalıdırlar. Allah'ın istediği şekilde ve İslam dininin izzeti için çalışmalıdırlar. Askeri olarak işgal edilmiş ve sömürülen İslam devleti yok denecek kadar azdır fakat kültürel işgal vardır. Bu da teknolojik aletler ve medya aracılığıyla yapılıyor. İşgalcileri destekleyen gazeteler ile yapılıyor." ifadelerini kullandı.
Batılılaşmanın toplum ve gençler üzerinde büyük bir etkisinin olduğunu söyleyen Bahauddin, "Toplumu aslına döndürmek, dini ve dindarlığı sevdirmek, doğru ve şeri aidiyet ve mekanizmayı bulmak, fıkhen cevazı olan konuları kolaylaştırmak alimler üzerine gerekli ve ağır bir görevdir." diye belirtti.
"Ümmete rehberlik etmek için ihlas ve doğruluk gerekir"
Bahauddin, "İhtilafın olması normal bir şeydir fakat bu birbirimizi kırmaya ve birbirimize karşı olmaya sebebiyet vermemelidir. Bu ümmete rehberlik etmek için ihlas ve doğruluk gerekir. Aşırıcılık ve inhiraf eskiden beri var olan bir şeydir. Fakat bu zamanda bazı yabancı eller var ve bunları destekliyor, onu gerçek İslam olarak tanıtmak istiyorlar. Bunu kabul etmeyenler ise haksızlık ve gevşeklik ile suçlanıyorlar. Bu büyük bir komplodur. Amaçları İslam olan şahıs ve hareketler önceliklerini belirlemeleri gerekiyor. Projeleri daha derin ve kapsamlı olmalıdır. Fiili olarak çalışmaları lazım. Şu anda 'nübüvvet' ve 'ismet' yoktur. Hiç kimse hatasız ve günahsız değil. Fakat cemaat ve şura ile çalışmak büyük ölçüde yanlışlara karşı hareketleri koruyabilir. Bizim halkımız Müslüman bir halktır. Alimlere ve İslam'ın ilacına ihtiyaçları vardır. Daha çok ilgiye ihtiyaçları var. Alimler bu konuda görevlerini yapıyorlar fakat daha çok yapmaları gerekiyor." diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.