İZMİR - İKÇÜ Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Gürbüz, aşırı sıcakların kalp sağlığına etkisini anlattı.

Havaların ısınması ile birlikte gerek sağlıklı bireylerde daha çok ise kronik hastalığı olanlarda birçok sağlık probleminin ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Gürbüz, "Vücut sistemlerinin düzenli çalışabilmesi için vücut ısısının belirli aralıklarda olması gerekmektedir. Yüksek dış ortam sıcaklığı ile birlikte organizma vücut ısısını belirli aralıklarda tutmak için çeşitli mekanizmaları devreye sokar. Bu mekanizmaların temeli vücudun ısı kaybetmesini sağlamaktır. Vücut ısı kaybını 3 şekilde gerçekleştirir. Bunlar artan dış ortam ısısı ile birlikte tüm vücudumuzu saran derimizin altındaki kılcal damarlarda genişleme ve buna bağlı olarak bu bölgedeki kan akımının artması, terleme ve solunum yoluyla ısı kaybetmektir" dedi.

Risk grupları hangileridir?

Yüksek sıcaklıklarda özellikle bazı grupların risk altında olduğunu kaydeden Gürbüz, şu bilgileri verdi: "Bunlardan bazıları 75 yaşından büyükler, bebek ve çocuklar, kronik hastalığı (yüksek tansiyon, kalp hastalığı, solunum hastalığı, şeker hastalığı veya kan dolaşımı hastalığı) olanlar, aşırı şişmanlardır. Özellikle bu risk grubundakilerin çok sıcak havalarda dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu hususlar kıyafetlerde hafif, ince ve açık renkleri tercih etmek, bol sıvı tüketmek, azar azar ama sık yemek yemek, yağlı ağır ızgara türü yiyeceklerden kaçınmak, hava sıcaklığının çok yüksek olduğu saatlerde dışarıya çıkmamak, klimalı ortamlarda bulunmaya çalışmak, başımızı koruyucu şapka vesaire kullanmak, vücudun nemini destekleyici koruyucu kremler kullanmak ve ağır efor gerektiren işlerden sakınmak olarak sayılabilir. Eğer bir kalp hastası ya da kronik hastalığı olan bir kişi yukarıda anlatılan basit önlemlere rağmen rahatsızlık duyuyor ise mutlaka bir sağlık merkezine başvurarak doktor kontrolünden geçmelidir. Hatta bazen hastanede yatarak tedavi almak bile gerekebilir."

Kan miktarı azalıyor

Damarlardaki genişlemeye bağlı olarak kalbe dönen kan miktarı azaldığını ifade eden Prof. Dr. Gürbüz, "Bu durumda, kalp kaslara ve diğer organlara yeterli kan akışını sağlayabilmek için daha hızlı ve daha güçlü çalışmak zorunda kalır. Bu da özellikle kalp hastalarında ciddi problemlere neden olur. Kalp hastaları ile ilgili bir diğer problemde yoğun sıvı kaybı nedeniyle kan yoğunluğunda artma ve buna bağlı olarak da kalbi besleyen koroner arterlerde kan akımının yavaşlaması ve tamamen durması sonucu meydana gelen kalp krizidir. Aşırı terleme ile sıvı kaybına bağlı olarak da vücudumuz için hayati öneme sahip bazı elektrolitlerde kaybedilir. Bu da başta kalpte ritim problemleri olmak üzere pek çok probleme sebep olur" diye konuştu.

Kullanılan bazı ilaçlar olumsuz etkiliyor

Kalp hastalarının kullandığı bazı ilaçların da vücudun ısı ayarlama sistemini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Gürbüz, "Betabloker dediğimiz ilaçlar kalbi yavaşlatır, kalp hızlanamayınca serinletme sistemi de iyi çalışamaz. İdrar söktürücüler sıvı kaybını arttırır. Tuzsuz diyet rejiminde olanların da sıcağa dayanma eşiği düşer. Sıcağın etkisi devam edip önlemler alınmazsa bu durum bir kısır döngü halini alarak vücut sıvısının azalması ve ısı kaybını zorlaştırır. Bunun sonucu vücut ısısı daha da artar" diye konuştu. (İlyas yıldız - İLKHA)