Zaman ahir zamandır diyerek pes etmek
Elbette zaman ahir zamandır. Ahir zaman Peygamberinin (s.a.v) ümmetiyiz. Üstelik ondan sonra nerdeyse bin beş yüz yıla yakın bir zaman daha geçmiştir, yani zaman iyice ahir zamandır, âmenna.
Elbette zaman ahir zamandır. Ahir zaman Peygamberinin (s.a.v) ümmetiyiz. Üstelik ondan sonra nerdeyse bin beş yüz yıla yakın bir zaman daha geçmiştir, yani zaman iyice ahir zamandır, âmenna.
Fakat “zaman ahir zamandır” diye söze başlayanlar farkındaysanız genellikle karamsar düşünenler, bir anlamda İslam davasında pes edenler, yorgun düşenler oluyor.
“Zaman ahir zamandır” dedikten sonra bunun ardından da kötülüklerin gittikçe artacağını, başta fuhşiyat olmak üzere haramların çoğalacağını, dünyanın kötülerle dolacağını söylerler veya böyle düşünürler.
Daha da acı olanı, aşk ve heyecanlarını kaybetmiş olduklarından tebliğ ve davetten bir anlamda el etek çekmiş olurlar.
İyi yetiştiremedikleri evlatlarının vebalinden kurtulmak için de “zamane çocuğu” diyerek kesip atarlar. Daha sonra da “bizim zamanımızda böyle miydi” diyerek eskiyi överler de överler.
Peki, doğru mu bütün bunlar. Asla doğru değil.
Her şeyden önce “her gün daha da kötüye gidildiği” iddiası asla kabul edilemez.
İster Türkiye’yi ister İslam âlemini göz önüne alıp detaylıca incelediğimizde İslam’ın bir önceki asra, bir önceki elli yıla göre çok daha güzel bir noktada olduğunu görürüz.
Evet, bazı kötülükler çoğalıyor veya yeni yeni kötülükler ortaya çıkıyor olabilir. Ama unutmayalım iyiler de çoğalmaktadır.
Müslümanlar olarak bundan elli yıl önce en büyük hedefimiz; başörtüsü serbest olsun, imam-hatipler üniversiteye girebilsin, Yüksek İslam Enstitüleri akademi olsun. Bir de Ayasofya ibadete açılsın…
Sadece bugünkü iktidarı övmek değil, Müslümanların azim ve çalışmalarıyla bugün gelinen noktaya bir bakar mısınız?
Sayıları binlerle ifade edilen imam-hatip okulları, yüze yakın ilahiyat fakültesi, binlerce Kur’an Kursu faaliyet göstermektedir. Sonra, bu eğitim kurumlarındaki sayısız akademisyen ve ilim adamlarını düşünün.
Bu arada İslam’ı daha güzel bir şekilde yaşama imkanlarını ve bunu değerlendirenleri göz önünde bulunduralım.
Daha da önemlisi; bugün emperyalizm kendisine en büyük tehdit ve rakip olarak İslam’ı ve Müslümanları görmüyor mu?
Peki, o halde şu “zaman ahir zamandır” karamsar zihniyetini kovmamız gerekmez mi?
Unutmayalım ki, İslam davetinin önündeki en büyük engel dışarıdan değil, bu şekilde içeriden gelen ve bütün heyecanımızı söndüren, ayağa kalkma mecalimizi yok eden düşünceler değil mi?
Mehmet GÖKTAŞ
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.