Zifaftan sonra kadının isteğiyle boşanma gerçekleşirse, mehir kendisinden geri alınır mı?
Nikâh akdinden sonra zifaf meydana gelmişse, mehirin tamamı kadının sayılır. Boşanma nedeniyle erkeğin eşinden mehri talep etmesi veya borç olarak kendisindeyse, eşine vermemesi caiz değildir.
Nikâh akdinden sonra zifaf meydana gelmişse, mehirin tamamı kadının sayılır. Boşanma nedeniyle erkeğin eşinden mehri talep etmesi veya borç olarak kendisindeyse, eşine vermemesi caiz değildir. Zira kadın kendi nefsini eşine teslim ettikten sonra mehrin tamamını hak eder.
Ancak boşanma kadının kendi isteğiyle gerçekleşmişse, erkek başta mehir olmak üzere bunu herhangi bir maddi karşılık şartıyla kabul edebilir ki buna fıkıhta hul' denir. Hul'; kadının, maddi şeyler vermesi karşılığında kocasından boşanma talebinde bulunmasıdır. Allah'u Teâla bu hususta şöyle buyurmaktadır;
“…(Evlilikte) tarafların Allah'ın belirlediği ölçüleri koruyamama endişeleri dışında kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şeyi geri almanız, sizin için helâl olmaz. Eğer onlar Allah'ın belirlediği ölçüleri gözetmeyecekler diye endişe ederseniz, o zaman kadının (boşanmak için) bedel vermesinde ikisine de günah yoktur..." (Bakara 229)
İslam âlimleri, ayette geçen “bedel" lafzıyla, kadının hul' yaparak boşanma talebinde bulunmasının kastedildiğini bildirmektedir.
Rivayet edildiğine göre Sahâbeden Sâbit Bin Kays'ın karısı kocasının çirkinliğinden, başka bir rivayette ise kendisini dövdüğünden şikâyetle Hz. Peygamber'e gelir ve kocasından ayrılmayı talep eder. Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) kadına mehir olarak aldığı bahçeyi Sâbit'e geri vermesini söyler. Kadın ayrıca başka mal vermeyi teklif etse de Resûlullah, Sâbit'ten yalnız bahçeyi geri alıp karısını boşamasını ister (Buhârî).
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.