26 Haziran 1992 yılında yatsı namazı sonrası Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Susa (Yolaç) köyünde PKK tarafından cami avlusunda kurşuna dizilerek katledilen 10 Müslüman bu gün düzenlenen etkinlikle anıldı.

Susa-Der tarafından organize edilen "Susa Şehitlerini Anma Etkinliği" kadın-erkek, çocuk, yaşlı-genç onbinlerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Düzenlenen etkinliğe yoğun ilgi gösteren halk, programdan önce katliamın yaşandığı Susa camisi ile katledilenlerin kabirlerini ziyaret etti.

Katliamın yaşandığı Susa Cami ziyaretinde, o akşam yaşananlar anlatıldı ve olayda şehid edilen 10 Müslümanın hayatından kesitler sunuldu.

Cami ziyaretinden sonra mezarlık bölgesinde düzenlenen etkinlik Hüseyin Taş Hoca’nın okuduğu Yasin-i Şerif ile başladı.

Susa-Der Başkanı Muhammed Afif Çetinkaya’nın açılış konuşması ve Susa şehitleri ile Diyarbakır Silvan (Farqin) ilçesinde PKK ve devletin eliyle katledilen Müslümanların hayatlarından bir kesitin anlatılmasıyla program devam etti.

Program dâhilinde platforma çıkan sanatçılar Susa Şehitlerine atfen yazılmış ezgiler seslendirdi. Seslendirilen ezgiler alanda duygulu anlar yaşanmasına neden olurken, program sık sık atılan tekbirler ve PKK'ye yapılan telinler ile kesildi.

Programda bir konuşma yapan Susa-Der Başkanı Muhammed Afif Çetinkaya, PKK’nin uluslararası istihbarat örgütlerin tetikçiliğini yaptığını belirterek, 26 Haziran 1992 tarihinde Susa köyünde İslam ve Kur’an hizmeti veren Muvahhit Müslümanları hedef seçtiğini söyledi.

Çetinkaya, “Kemalist rejim Askerlerinin kıyafetlerini giyerek susa köyüne saldırdılar. Cuma akşamı yatsı namazına müteakip siyer dersi yapan Müslümanları cami avlusunda toplayarak yayılım ateşine tuttular. Cami avlusunda yere serilmiş bedenler içerisinde Baba ile oğul, dört kardeş, nişanlı, evli ve on dört ile on beş yaşlarında taze fidanlar vardı. Susa denilince mazlumiyetler, yiğitlik, korkusuzluk, fedakârlık, kardeşlik, birlik, beraberlik ve İslam ümmetinin uyanışını hatırlıyoruz.” dedi.

Yaşanan bu katliamın Mürtet örgüt olarak tanımladığı PKK’nin acımasızlığını ve vahşette sınır tanımamazlığını bütün dünyaya gösterdiğini belirten Çetinkaya, bu vahşetin tüm Müslümanlar tarafından görülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Şehadet Dik duruştur

Günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan İbrahim Yaz Hoca ise, İslami camianın çok zorlu bir süreçten geldiğini belirterek, “Bu mücadele 90'lı yıllarda bu dava uğruna canını veren ve davayı ihlaslı bir şekilde omuzlayan ihlaslı ağabeylerin vasıtasıyla bu günlere geldi.” dedi.

Yaz konuşmasına şöyle devam etti: “90'lı yıllarda Küfre, Mürtetlere, komünist, sosyalist ve laiklere karşı dik bir duruş sergileyip bize kutlu bir miras bıraktılar. O gün yola çıkan şehadet silsilesi bu günde devam ediyor ve bu silsilenin son halkası da Aytaç Baran hoca oldu. Onlar şehit gibi yaşayıp, sözleri ile eylemleri bir olanlardı. Sözlerini pratike yansıtanlardı ve onlar davasını kendisine dert edinenlerdi. Gece gündüz bu dava uğrunda mücadele edenlerdi.”

İslami  mücadele safında korkmadan, eğilmeden, diz çökmeden, kınayıcıların kınamasından korkmadan, dünyalığın esiri olmadan, basit hesapların peşinden koşmadan verilen bir mücadelenin olduğunu ve bunun artık tüm Müslümanlar tarafından fark edildiğini belirten Yaz, tüm Müslümanların iman ettiği ulvi davası uğruna, Allah rızası için kendisini amade edip bu uğurda mücadele etmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Program Muhammed Ali Altun hocanın okuduğu dua ile son buldu.

İLKHA