53 yılını verdiği baba mesleğini şimdi torununa öğretiyor
Babasından öğrendiği bıçakçılık mesleğini, 53 yıldır geleneksel yöntemlerle sürdüren 60 yaşındaki bıçak ustası, babasından kendisine miras kalan mesleği oğlu ile birlikte torununa öğretiyor.
Gaziantep’te yarım asrı aşkın süredir babasından öğrendiği bıçakçılık mesleğini sürdüren 60 yaşındaki Ali Kaz, babasından devir aldığı bıçakçılık mesleğini devam ettirmek için büyük bir çaba sarf ettiğini ve ata mesleği bıçakçılığı gelecek nesillere aktarmak için oğlu ile birlikte torununa da öğrettiğini söyledi.
Bıçakçılık mesleğinin kendisine babasından miras kaldığını, çıraklıktan başladığı bıçak sanatını yarım asırdır büyük bir şevkle sürdürdüğünü belirten Gaziantep’in tanınmış bıçak ustalarından Ali Kaz, yıllardır icra ettiği baba mesleğinin kendisinden sonra devam etmesi için oğlu Erhan Kaz (35) ile birlikte torunu Mehmet Korkmaz’ı (22) yetiştiriyor.
Unutulmaya yüz tutmuş bıçak sanatına ilgi giderek azalıyor. Baba mesleği bıçak sanatını yaşatmak için uğraş veren Ali Usta, yarım asırdır mesleğini ayakta tutmaya çalışıyor. El yapımı ünlü bıçakları, hiçbir teknoloji kullanmadan üreten ve Gaziantep’te "Kasım Usta" olarak da tanınan Ali Usta, çırak olarak başladığı meslekte kentin en önemli bıçak ustalarından biri oldu.
"Mesleğe 7 yaşındayken başladım"
Bıçakçılık mesleğine gençlerin ilgi göstermediğini ve bu nedenle ata mesleğine sahip çıkmak istediğini belirten Ali Usta, “Bu meslek bize ata yadigârı. Bu mesleği ben de oğluma öğrettim. Mesleğimin ilerde devam etmesi için oğlum ile birlikte torunuma öğretiyorum. Ben bu mesleğe 7 yaşındayken başladım. Bu mesleğe başladığımdan beri bıçak, zırh, satır yani her türlü kesici aletleri yapıyorum. Burada hem bileme yapıyorum hem tamirat hem de yenisini imal ediyorum.” dedi.
Ömrünün 53 yılı örsün başında geçen Ali Usta, sabah iş yerini açar açmaz kömür ocağını yakıp, körük çekerek mesaisine başlıyor.
"Ocak başında çalışmak zor, ancak sigara kullanmadığım için beni pek fazla yormuyor"
İlerlemiş yaşına rağmen halen çalışmasını sigara kullanmamaya bağlayan Ali Usta, bıçağa şekil vermek için gün boyu çekiç kullansa da sigara içenler kadar yorulmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Çocuklarım ve torunlarımla birlikte sabahleyin 07.30’da geliyorum. Ocağımı yakıyorum. Demiri ocağa atıyorum. Daha çok zırh yapıyorum. Saat 11.00’den sonra taşa geçeriz. Dövdüğümüz bıçakları bileriz. Şu an 60 yaşındayım ve 53 seneden beri bu mesleği yapıyorum. Tabi aynı zamanda mesleği çocuklarıma ve torunlarıma öğretiyorum. Ocak başında çalışmak zor, ancak sigara kullanmadığım için beni pek fazla yormuyor.”
Bıçak üretmekle birlikte daha çok sipariş üzerine zırh ve satır üretimi de yaptığını belirten Ali Usta, bir yandan körük çekip kömürü alevlendirirken, diğer yandan da örsün başına geçip, demir dövebildiğini anlattı.
"Bir işi kendin beğenmezsen başkası hiç beğenmez"
Baba mesleğini yıllardır severek yaptığını kaydeden Ali Usta, “Mesleğini sevmeyen insan zaten meslek yapamaz ve usta olamaz. Yaptığın mesleğini sevmelisin ki usta olmalısın. Bir işi kendin beğenmezsen başkası hiç beğenmez. Sen mesleğini kendi için yapacaksın. Eğer birileri için yaparsan asla başarılı olamazsın. Sadece bir defa yaparsın. Ama kendin için yaparsan devamlı yaparsın. Yaptığın mesleğe özen göstereceksin. Zaten sen mesleğini dürüst bir şekilde yaparsan ve insanlar senin yaptığın işi beğenirler ise sana gelirler. Ama kötü yaparsan kimse yaptığın ürünlerini almaz.” şeklinde konuştu.
"Baba mesleğini öğrenmek güzel bir duygudur"
İlkokul yıllarından beri babasının yanına gelerek bıçak sanatını öğrenen Erhan Kaz ise “25 yıldan beri bu mesleğin içerisindeyim. İlkokula giderken okul çıkışı babamın yanına gelerek mesleği öğrenmeye başladım. Halen de devam ediyorum. Baba mesleği olduğu için mesleğimi çok seviyorum. Çünkü baba mesleğini öğrenmek güzel bir duygudur.” diye konuştu.
Dedesinden bıçakçılığı öğrenmeye çalışan Mehmet Korkmaz da şöyle konuştu: “Ortaokulu bitirdikten sonra dedemin yanına gelmeye karar verdim. 8 yıldır dedem ve dayılarımla bu meslekte çalışıyorum. Burada mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz. Bu meslek dedemizden inşallah bize kalacak. Ben de dede mesleğini öğrendiğimden dolayı çok memnunum.” (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.