Her Kurban Bayramı'nda Türkiye'den dünyanın farklı yerlerindeki ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmanın büyük bir mutluluk olduğunu dile getiren Taşcı, iki kurbanı olan Müslümanların birini muhakkak açlıkla mücadele eden insanlara ulaştırması gerektiğini belirtti.

"Kurban, Allah'a yaklaşma niyetiyle yapılan bir ibadettir"

Kurban kesmenin temeline Allah'ın emrini yerine getirerek Allah'a yaklaşma olduğunu vurgulayan Taşcı, "Kurban, Allah'a yaklaşma niyetiyle yapılan, hem Rabbimiz ile hem de kardeşlerimizle yakınlaşmamıza vesile olan bir ibadettir. Her şeyden önce kurban paylaşmaktır. Fakr-u zaruret içerisinde olan kardeşlerimizi koruyup gözetmektir. Onlarında bir nebze de olsa kurban etinden istifade etmelerini sağlamamız gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 'Kurbanını Paylaş Kardeşinle Yakınlaş' sloganıyla yola çıkmış olduğumuz 1993'ten bugünlere kadar kesintisiz devam eden vekâlet ve kurban organizasyonumuz var. Geçen yıl bu organizasyon sebebiyle beş yüz on yedi bin den fazla kurbanını milletimiz bize emanet etmiş. Biz bu rakamı dört milyondan fazla aileye, yirmi üç milyondan fazla ferde ulaşmasına vesile olduk. Halkımızın bize emanet ettiği bu kurbanları seksen bir ilimizde, dokuz yüzden fazla ilçe olmak üzere yurt içinde dört yüzden fazla noktada dağıtımını yaptık. Yurt dışında ise yüz kırk dokuz ülkede üç yüzden fazla bölgede bu emanetleri ehline ulaştırdık." dedi.

"Dünyadaki bütün insanlar bizim yaşadığımız hayatı yaşamıyor"

Yeryüzünde çok fakir insanların olduğunun altını çizen Taşcı, "Bizde son üç yıldır Allah'a hamd olsun Adıyaman'ımızda bir sıçrama yaptık. 2017'de üç yüz küsur olan kurban vekâletini 2018'de bin iki yüz, 2019'da bin sekiz yüzlere, 2020'de iki bin üç yüz seksen gibi bir rakama ulaştırdık. Bölgemizde nüfusa oranla büyük şehirler de dâhil en iyi rakamı aldık. Adıyamanlı kardeşlerimize buradan özellikle şükranlarımı arz ediyorum. Allah nasip ederse Adıyamanlı kardeşlerimizle beraber bu sene bu rakamı üç binlere ulaştırmayı hedefliyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu süreci başlatmasıyla beraber Adıyaman'ımızda önce il merkezinde ki görevlilerimizle, imamlarımızla, Kur'an kursları hocalarımızla, müezzinlerimizle ve tüm din gönüllüsü kardeşlerimizle toplantılarımızı yapıyoruz. Tüm ilçelerimizi tek tek gezmek ve oradaki görevlilerimizle buluşmak suretiyle konunun önemini arz ediyoruz. Allah razı olsun din gönüllülerimiz aşk ve şevkle bu konuda efor sarf ediyorlar ve güzel bir katılım sağlıyoruz. Gerçekten çok güzel neticeler alıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Ben özellikle bunu buradan vurgulamak isterim: Dünyadaki bütün insanlar bizim yaşadığımız hayatı yaşamıyor, Allah'a hamd olsun haftada bir neredeyse etsiz sofralarımız olmuyor." şeklinde konuşan Taşcı şöyle devam etti:

"Zenginlerimiz ve hali vakti yerinde olan komşuları sebebiyle fakirler dahi et bulabilmekte ve yemektedir. Ama dünyada öyle ülkeler var ki eti yalnızca bizim seneden seneye kurban bayramında götürmüş ve hediye ettiğimiz kurban hisseleriyle yiyen insanlar var. Özellikle Afrika'da bu dağıtım organizasyonunda görev alıp dağıtan arkadaşlardan birisinden dinlemiştik 'Afrika'da bir ülkede insanlara et dağıtırken poşetle dağıtılıyor, sırası gelen alıyor. Bir kadın yanında küçük çocuklarıyla beraber gelmişti kurban etini annelerine poşetle verdiğimiz anda çocuklardan bir tanesi poşetin içindeki etten bir parça koparıp yemeye çalıştı. Çocuk daha etin pişirilip yenilecek bir şey olduğunu bilmiyor.'

"Bu sadece vekâlet ile kurban dağıtma olayı değil bu aynı zamanda bir davettir"

İslam'ın yayılmasında kurban ibadetinin önemli bir yer tuttuğunu belirten Taşcı," Eti dağıttığımız bölgelerde sadece Müslümanlara değil, gayrimüslimlere et veriyoruz ve hediye olarak verdiğimiz etlerden dolayı hidayete eren İslam'a giren kabileler var. Senegal'de sekiz yüz kişilik kabilenin toptan Müslüman olduklarını altı ay sonra haber aldık ve bir buçuk sene sonra çocuklarından hafız olanlar oldu. Bu sadece vekâlet ile kurban dağıtma olayı değil bu aynı zamanda bir davettir, İslam'ın güler yüzlüğü İslam'ın cömertliğini göstermesi açısından çok önemli bir faaliyettir. Yıllarca o bölgelere Bilal-i Habeşi'nin torunlarına emperyalistler, siyonistler sadece sömürmek için gittiler. Biz yıllardır o bölgelere onları yaşatmak için, onlara su kuyuları açmak için, onları doyurmak ve giydirmek için gidiyoruz ve onların dualarıyla ayaktayız." dedi.

"Bizim onlara yapmış olduğumuz bu yardımlar bize dua olarak geri dönüyor"

Taşcı son olarak, "Adıyaman'daki kardeşlerimize özellikle bu konuda daha duyarlı olmalarını bize destek olmalarını hiç değilse bir kurbanlarını bu kardeşlerimize hediye etmelerini bekliyoruz. İnternet üzerinden, online olarak, camilerimizde imamlarımız vesilesiyle veya direkt müftülüklerimize müracaat etmek suretiyle bağışta bulunabilirler. Ben bu duygu ve düşüncelerle bu destekte bulunan ve bulunacak olan kardeşlerime şükranlarımı arz ediyorum." ifadelerini kullandı.