AKSARAY- Aksaray Üniversitesi Aksa Gençlik Topluluğunun düzenlediği etkinliğe, başta Aksaray Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğretim görevlisi katıldı. Ayrıca görme engelli olmasına rağmen Aksa Gençlik Topluluğunu kırmayıp programa katılan halk sanatçısı Bilal Göregen birbirinden güzel ilahiler seslendirdi.

Sunuculuğunu Ayetullah Takak’ın yaptığı program Aksa Gençlik Topluluk üyelerinden Emrah Altıntaş'ın Kur'an tilavetiyle başladı.

Açılış konuşmasını Aksa Gençlik Topluluğu üyelerinden Ahmet Dikmen yaptı. Dikmen konuşmasında, “Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki Aksa Gençlik Topluluğunun İlk programı Hz. Hüseyin ve Kerbela’dır.  Aksa Gençlik Topluluğu Hz. Hüseyin' in mesajını yeniden hatırlamak, hatırlatmak ve hayata hakim kılma endişesi taşımak görev, sorumluluk ve sevdasındadır. Aksaray Üniversitesinin Müslüman gençleri olarak bu kampüste yarınlar için güzel şeyler yapmak zorunda olduğumuzun farkındayız. Bu duygu ve düşüncelerle davetimize icabet ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, Allah razı olsun diyorum.'' dedi.

Haksızlıklar karşısında susmamak

Programa katılan Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar yaptığı kısa konuşmada, programda emeği geçen Aksa Gençlik Topluluğu üyelerine teşekkür ederek, “Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerinden çıkarmamız gereken en önemli ders, bütün zorluklara rağmen haksızlıklar karşısında susmamak , hak ve adalet için mücadele etmektir.'' ifadelerini kullandı.

Program, halk sanatçısı Bilal Göregen’in  seslendirdiği ilahi ve ezgilerle devam etti.

Aşura’dan  ne anlıyoruz?

Programa konuşmacı olarak katılan  İlahiyatçı Nezir Tunç, yaptığı konuşmada,  '' Biz Müslümanlar, özellikle de genç arkadaşlar, Aşura denilince ne anlıyoruz? Bir çorba ya da bir tatlı çeşidi mı anlıyoruz, yoksa Aşura denilince şunu mu anlamamız lazım? 950 yıl boyunca insanlara Allah'ın dinini anlatan Hz. Nuh (a s) döneminde yaşasaydım Hz. Nuh' la beraber oldurdum. Hz. İbrahim döneminde yaşasaydım, Nemrud’a karşı Hz İbrahim'le beraber olurdum, veya Hz. Musa döneminde yaşasaydım Firavun’a karşı Hz. Musa ve Hz. Harun’la beraber olurdum şeklinde mi anlıyoruz? Ve bugün bizler İbrahimî miyiz, Muhammedî miyiz veya Hüseynî miyiz ?Bunu hepimizin iyi düşünmesi lazım. Çünkü Firavunların, Nemrudların, Ebu Cehillerin anlayış parametleri hiç değişmedi, bugün de aynıdır. Ve bizler bugün kimlerin yanındayız ?
 

Hz. Hüseyin kendini feda etti

Toplumdan birileri kendileri için yaşarlar, öncüler ise toplumu yaşatmak için yaşarlar. İşte Hz. Hüseyin insanlığın yaşaması için, Müslümanların yaşaması için kendini feda etmiştir. Hani Buruc suresinde Ashab-ül Uhdud kıssası var. Bir delikanlı kendini feda ediyor, toplum ihya olsun diye. Veya Yasin suresinde Ashab-ül Karye var. Ashab-ül Kariye' deki kişiler  de toplumun ihyası için kendilerini feda ettiler. İşte Hz.Hüseyin de  kendini feda etmiş, toplumu ihya etmiştir.
Biz hangi saftayız? 21. yüzyıl Müslümanları, özellikle üniversite öğrencileri şunu iyi düşünelim. Biz ulusçuluk yapan Yezid'lerden miyiz, makam ve mevki peşinde koşan Şimr bin zil Cevşen ve Ömer bin Sad'lardan mıyız, yoksa sessiz kalan Kufe halkından mıyız, veya izzetli bir duruş sergileyen Hüseynî miyiz ? Bunu iyi düşünmemiz gerek. Bir diğer husus, bugün Şimr bin Zil Cevşen' in kılıçları Hermale'nin  okları Gazze’nin, Suriye'nin ve Msır'ın üzerindedir. Herkesin buna göre iyi düşünmesi lazım. '' diye konuştu.

"Ya Rabbi bizleri Hüseyinlerden eyle"
 

Nezir Tunç Hoca konuşmasını yaptığı dua ile  sonlandırdı.

''Ya Rabbi bizi ulusçuluk, ırkçılık yapan Yezidlerden eyleme. Yarabbi bizleri makam mevki peşinde koşan Şimr bin Zil Cevşenlerden, Ömer bin Sadlardan eyleme. Ya Rabbi bizi toplumun zulmüne karşı sessiz kalan Kufe halkından eyleme ve Ya Rabbi bizleri izzetli bir duruş sergileyen Hüseynîlerden eyle.''

Ardından tekrar sahneye çıkan Bilal Göregen, İlahi ve Ezgiler seslendirdikten sonra, sahneye çıkan Ayetullah Takak kapanış konuşması ile programı sonlandırdı.
Programın sonunda  davetlilere Aşure ikram edildi.  (Ömer Yıldırım-İLKHA)