Alevilere okullu dedeler
Hükümet, Alevi açılımına hazırlarken Alevi-Bektaşiler de 7 Aralık Cumartesi günü Ankara'da büyük bir açılışa hazırlanıyor.
ünkâr Hacı Bektaşi Veli Vakfı, tüm Alevi-Bektaşileri bir araya getirmek için Batıkent’te 7 bin metrekarelik bir alana kurulu Serçeşme Cemevi ve Kültür Merkezi’ni hizmete açıyor.
Yenimahalle Belediyesi’nin inşa ettirdiği binada, dede ve babaların eğitiminden, cem törenlerine kadar birçok etkinlik yapılması planlanıyor. Vakıf bünyesinde yer almayan dedelerin de cem yapabileceği merkez aynı zamanda bir okul gibi düşünülüyor.
Merkez, 2010 yılında başlatılan “Dergâh’ta Birlik” girişimi için de somut bir adım olarak görülüyor.
Alevi-Bektaşiler 2010 yılından başlayarak yurt içinde ve dışında çeşitli yörelerde "bir ve diri" olmak için bir dizi toplantı gerçekleştirdi.
2011 ve 2012’de ise çok sayıda dernek ve vakıfla iki ayrı toplantı yapıldı ve ‘tavsiye kararları’ alındı. Ardından da Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı kuruldu. Şimdi de Ankara’da Serçeşme Cemevi ve Kültür Merkezi açılıyor.
'Diploma değil, icazet verilecek'
Bu merkezin diğer cemevleri ve kültür merkezlerinden farkı ne olacak? Hacı Bektaşi Veli’nin torunu ve Postniş Veliyettin Hürrem Ulusoy, BBC Türkçe’ye farkı ve dergâhlarını anlattı.
Ulusoy, ‘Dergâh’ta Birlik’ kurmanın kolay bir iş olmadığını söylüyor ama “Yapılan işler görüldükçe, olumlu yaklaşımın daha da artacağına inanıyoruz. Bugüne kadar kimse, tuttuğunuz bu yol yanlıştır demedi, tam aksine bizi destekledi” diyor.
Ulusoy, birçok sebepten ötürü Alevi dedelerinde biriken ve nesilden nesile aktarılan bilgilerin kaybolmaya yüz tuttuğunu söylüyor. Serçeşme merkeziyle birlikte “Ocak” yani alternatif tıbbı oluşturan şifa bilgilerinin de tekrar topluma sunulmasının planlandığını kaydediyor.
Ulusoy, “Dedelerimiz ne kadar eğitimli ve yetkin olurlarsa toplumumuza daha iyi hizmet vereceklerdir” diyor.
Yeni açılacak merkezde "Dedelere berat ve diploma mı verilecek?" sorusunu ise “Geleneksel olarak berat ya da diploma değil, ‘icazet’ verilir. İcazeti olmayan dede cem yürütemez. Cemden önce dede usulen ‘icazetli’ olduğunu belirtir, gerekirse icazetini gösterir ama esas koşul, o toplumun dedeyi kabul etmesidir” diye yanıtlıyor.
'Dergâhımız Diyanet’in alternatifi değil'
Aleviliğin var olan yazılı kaynaklarının “kısmen de olsa bozulduklarını” kabul eden Postniş Veliyettin Hürrem Ulusoy, bazı erkânları yeniden elden geçireceklerini belirtiyor ve “Bu süreçte toplumca kabul gören erkânlar yazılı olarak da ortaya konacak ve uygulanacaktır” açıklamasında bulunuyor.
Dergâhlarında, dedeler dışında hizmet yürüten “Babalar” da olduğunu anımsatan Ulusoy, “Dedelik gibi soydan gelmeseler de ‘icazet’ verilerek taliplerin hizmetleri için görevlendirilirler. Modern bir tesiste bu eğitimler ve dolayısıyla dedelerimizin ve babalarımızın hizmetleri daha üst düzeye çıkacaktır” diyor.
Ulusoy, "Uzun vadede mektepli/mektepsiz anlaşmazlığı çıkar mı?" sorusunu ise “Bizim yolumuzda kimseye zorla dede gönderilmez. Bizim her işimizde gönülleri birlemek esastır. Bu nedenle böyle bir sorun ortaya çıkmaz” diye yanıtlıyor.
Peki, "Başka ocak ve vakıflara bağlı dedeler de bu merkezde yer alacak mı?"
“Çok seslilikten gocunmadıklarını” belirten Ulusoy, “İnanç konularında tüm ocak ve vakıfların birlikte adım atmalarına çok önem veriyoruz. Adına ‘Dergâh’ta Birlik’ dediğimiz çabalarımızın amacı da bunu başarmaktır” diyor.
Ulusoy, dedelerin devletten maaş alması önerisini “Alevilik ve dedeler, Sünni cami imamları gibi devletten maaş almazsa sönüp gidecek bir yol ise bırakalım sönüp gitsin” diyerek reddediyor.
Dergâh ve açılışı yapılacak merkezlerinin Diyanet İşleri Başkanlığıyla karşılaştırılmamasını isteyen Ulusoy, “Dergâhımız, Diyanet’in alternatifi değildir çünkü bizim yolumuzun böyle bir zor kurumuna ihtiyacı yoktur” diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.