Coğrafyada hava ile ilgili olarak kullanılan, anlamları birbirine yakın ve zaman zaman karıştırılan iki terim vardır: ‘Hava durumu' ve ‘iklim'. Hava durumu, Bir coğrafyanın kısa süreliğine sıcaklık, basınç, bulut, nem, gibi durumlarını gösterir. İklim ise bir yerdeki hava koşullarının geniş bir zaman ve bölge üzerinde hesaplanan ortalamasına denir.

Dünya genelinde farklı iklim çeşitleri vardır. Karasal iklim, muson iklimi, Akdeniz iklimi gibi... Karasal iklimde kışları soğuk ve karlı, yazlar ise genellikle sıcak ve kuraktır. Karasal iklim olan bir bölgede bazı kış günlerinin sıcak, yaz günlerinin yağmurlu geçmesi iklimi gösteremez ve o bölge için ‘iklimi değişti.' denilemez. Bu kısa süreli değişim olsa olsa hava durumu olur. Değişimin iklim sayılabilmesi için bölge genelinde sıcaklık, basınç, atmosfer olaylarında çok köklü değişiklik ve yıllarca aynı durumun baskın bir şekilde tekrar etmesi gerekir.

ABD Başkanlık seçiminde; Amerikan derin devleti, bürokrasisi, basın-medyası, anket şirketleri Hillary Clinton'u, sınırsız bir şekilde destekledi. Avrupa'nın elit tabakası, dünyanın pastasını yiyen azınlık, tabiri caizse Batı dünyasının tüm beyazları da aynı şekilde Clinton'u destekledi. Buna rağmen cumhuriyetçi aday Donald Trump'un yeni başkan olmasını engelleyemediler.

Trump'un seçimi kazanması Amerika politikalarını nasıl etkileyecek, Trump, gerçekten köklü değişimleri yapabilecek mi yoksa var olan politikaların devamını mı sağlayacak?

İklim ve hava durumu arasındaki ilişkide olduğu gibi Amerika'nın iklimi bellidir. Yıllardır kökleşmiş politika ve siyaseti olan, dünya genelini kontrol etmeye çalışan, ordu, istihbarat, ekonomi ve sanayisiyle hegemonyasını devam ettirmektedir. Düne kadar Trump'un söyledikleri kendisini bağlarken bu saatten sonra Amerikan politikalarını etkileyeceğinden daha dikkatli konuşacaktır. Bir iki günlük değişiklikle veya başkanın değişmesiyle Amerikan iklimi değişmez. Çünkü;

Amerikan iklimi emperyalisttir.

Amerikan iklimi egoist ve bencildir.

Amerikan iklimi barbardır, vahşidir. Bu iklimde merhamete, ahlâka, inanca, vicdana yer yoktur.

Amerikan ikliminde inşa, toparlama ve yakınlaştırma yoktur. Yıkar, böler, karayel gibi estiği yerlerde nesilleri ve ekinleri ifsad eder, kurutur. Ortaya çıkardığı hortumlar her tarafı darmadağın eder.

Amerikan iklimi, Kabillerin, Nemrut ve Firavunların, Ebu Cehil, Ebu Leheblerin, Haçlı-siyonist ittifakının günümüzdeki temsilcisidir. Öncelikli görevi Siyonist israilin güvenliğini sağlamaktır.

Hangi başkan, hangi yönetim gelirse gelsin, ister cumhuriyetçi ister demokrat, ister siyah ister beyaz, hepsi aynı iklimin ürünüdür. İşte Kızılderili soykırımı, siyahi başkan olmasına rağmen halen devam eden siyahilerin düşmanlığı! İşte Hiroşima-Nagazaki,  işte Vietnam, işte Irak, işte Afganistan, Cenk Kalesi, Guantanamo, Ebu Gureyb… Yönetim ve başkanlar değişse de vahşet tablosu bu maalesef.

Amerikan ikliminde yetişenler bu iklimi devam ettirir ve güçlendirir, değiştiremez. Bu iklimi ancak kalpleri dirilten, havaya, toprağa hayat veren, en yıkıcı fırtına ve hortumları teskin eden vahiy iklimi değiştirebilir.