Mehmet GÖKTAŞ
Aziz ve muhterem cemaat!
İşte cemaat kelimesinin en meşru bir biçimde kullanıldığı yer burasıdır, yani imamın minberden Müslümanlara seslenişi esnasında, hepimizin en çok aşina olduğu hitabet şekli;
“Muhterem cemaat, aziz cemaat, cemaat-i Müslim'in!”
Yani diyar-ı İslam'da en meşru cemaat cami cemaatidir. Hatta imam; “Muhterem cemaat, aziz cemaat” dedikten sonra yanına açıklayıcı başka bir kelime kullanmasına gerek yoktur, herkes anlamaktadır ki bununla Müslümanlar, camideki Müslümanlar kast edilmektedir.
İslam diyarında cemaat kelimesinin meşru olarak kullanıldığı ikinci yer ise gayri Müslimler için kullanıldığı yerdir;
“Yahudi cemaati, Ermeni cemaati, Hıristiyan cemaati, Katolik cemaati, Ortodoks cemaati” gibi.
Aradaki fark, cemaat kelimesinin yanına mutlaka bunlardan hangisinin kast edildiğini belirten kelimenin getirilmesidir.
İslam diyarında tek başına cemaat denildiğinde kesinlikle Müslümanların anlaşıldığını biliyoruz, ayrıca bir de Müslüman kelimesinin getirilmesine gerek yoktur.
Gelelim İslam diyarında bir takım gruplar için cemaat kelimesinin kullanılmasına. Yani cami cemaatinden farklı olarak “falan cemaat, falanların cemaati” diye isimlendirilmesine;
Meşruiyeti tartışmalı olmasına rağmen bir takım guruplar için cemaat tabirinin kullanılmasına engel olamayız, yasak getirme gücümüz yoktur. Hem kendileri kullanır, hem de başkaları onlardan bahsederken “falan cemaat” diyebilirler.
Burada masaya yatırılması gereken konu; buna niçin gerek duyulduğudur. Yani Müslüman bir ülkede cami cemaatinin dışında birilerine cemaat denilmesinin sebepleri nelerdir.
Birincisi; kendilerine cemaat denilmesini isteyenlerin ayrışma arzuları, kendilerini o büyük asıl cemaatten ayrı görme düşünceleridir. Bu noktadan itibaren problemler başlamaktadır.
Fikirde, düşüncede ve amelde kendilerini farklı gören ve bundan dolayı da farklı isimlendirenler elbette bunu izah etmek durumundalar.
Bu şekilde farklı bir yol tutanları da şu şekilde tasnif etmekte fayda var.
Birincisi; kendilerini sadece farklı bir cemaat olarak isimlendirmekle kalmayıp camilere de gelmeyerek, özellikle cami cemaatine karışmayıp ayrı duranlar.
İkincisi; kendilerini farklı bir cemaat olarak isimlendirmelerine rağmen camilere gelenler, cami cemaatine katılanlardır.
Kendilerini farklı bir cemaat olarak isimlendirenler hakkında konuşurken şu hususlara da dikkat etmemiz gerekmektedir:
Acaba cami cemaatinden olmak o noktada kemiyet ve keyfiyet bakımından o kesimi tam olarak ifade edemiyor mu, eksik mi kalıyor? Yani kendilerine yeni bir isim bulanlar bu konuda ne kadar haklı veya haksızlar?
Mesela tartışmalı da olsa bizler kendimiz için “İslamcı” kelimesini yüzde yüz benimsemesek de tamamen de reddetmedik. Çünkü bu kelime başta siyasal olmak üzere birçok konudaki farklılığımızı az çok ifade ediyor.
Cemaat olarak farklı şekilde isimlenmek de aynı. Eğer bugün cami cemaati denildiğinde bizi tam olarak içine almıyorsa, mutlaka bir takım ilave veya eksiltmelerde bulunmamız gerekiyorsa bütün taraflar bunu kendilerine dert edinmelidirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.