Baldızlar mahrem sayılır mı?
Kişinin baldızlarıyla baş başa kalması veya selamlaşma sırasında musafaha etmesi caiz değildir. Baldızlarla mahremiyet geçicidir, kalıcı değildir.
Kişinin baldızlarıyla baş başa kalması veya selamlaşma sırasında musafaha etmesi caiz değildir. Baldızlarla mahremiyet geçicidir, kalıcı değildir. Geçici mahremiyetle ilgili hükümler yabancı bir kadınla olan mahremiyet sınırları ve ölçüleriyle aynıdır. Nasıl ki yabancı bir kadınla fitneye sebebiyet verecek şekilde konuşmak caiz değilse aynı şekilde damadın, baldızlarıyla; baldızların da enişteleriyle fitneye mahal verecek diyaloglara girmesi; musafaha etmesi ve baş başa kalması caiz değildir. Söz konusu durum gelinin kayınbiraderleriyle olan münasebeti için de geçerlidir. Sahabelerden Ukbe Bin Amir (radıyallahu anh) şöyle der:
Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) "Kadınların bulunduğu yere girmekten sakının" diye buyurunca, Ensardan bir zat, "Ya Resûlullah, kayınlar (erkeğin akrabaları) hakkında ne buyurursunuz?" diye sordu. Bunun üzerine Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) "Kayın ölümdür." der (Müslim). İmam Nevevî bu hadisin şerhinde şöyle der:
Bu hadiste kadının, kocasının erkek akrabalarından daha fazla sakınması gerektiği manası çıkıyor. Zira bunlarda şerre düşme beklentisi vardır. Fitne daha büyüktür. Çünkü birbirleriyle görüşme ve baş başa kalma imkânları vardır. Hâlbuki yabancı olsa böyle bir imkân söz konusu olmazdı (Şerhu Müslim V, 172).
Kimi insanlar Kur'an'dan da delil getirerek baldızın mahrem olduğunu ve onunla ilgili mahremiyet hükümlerinin tıpkı kendi öz teyze ve halasıyla aynı olduğu gibi yanlış bir anlayışa gider. Bu doğru bir bilgi değildir. Teyze ve halalar ebedi olarak mahremdirler. Baldızların mahremiyeti ise geçicidir. Bu konudaki ölçü şöyledir;
Bir kimse eşi sebebiyle kendisine mahrem olanlarla eşi öldükten veya kendisinden boşandıktan sonra evlenebiliyorsa o geçici mahrem sayılır. Geçici mahremle ilgili hükümler de yukarıda zikredildiği gibidir.
Mahremiyet hususunda kadının halası ve teyzesiyle ilgili hükümler, baldız hususunda belirtilen hükümlerle aynıdır. Kocanın, ihtiyaç olmaksızın onlarla gereksiz diyaloglara girmesi, konuşması; baş başa kalması ve musafaha etmesi caiz olmaz.
Tüm bunlarla birlikte eğer fitneden emin olunacaksa yakın akrabaların örfi olarak birbirlerinin hal/hatırını sormalarını islam dini yasaklamamıştır.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.