“Çocuklarımız ve gençlerimiz uyuşturucu batağına düşmekten korunmalıdır”
Uyuşturucu madde kullanımına karşı topyekün bir mücadelenin gerekli olduğunu belirten Yeşilay Gaziantep Şube Başkanı, madde bağımlılığının tedavisinde erken teşhisin ve tedavinin önemine vurgu yaptı.
Gençler üzerinde yapılan tarama çalışmalarında uyuşturucu madde kullananların sayısının korkunç boyutlarda bir artış olduğunu ve uyuşturucu alışkanlığının küçük yaşlara kadar düştüğünü belirten Yeşilay Gaziantep Şube Başkanı Fatih Tamer, “Çocuklarımız ve gençlerimiz bu uyuşturucu batağına düşmekten korunmalıdır. Aileler çocuklarını devamlı izlemeli ve gözlemlemelidir.” uyarısında bulundu.
Son aylarda çok sayıda ölümlerin yaşandığı sentetik uyuşturucu kullananların sayısında artış olduğuna dikkat çeken Tamer, “Gençlerin ve çocuklarımızın bu bataklığa düşmemesi için çok ciddi önlemlerin alınması gerekmektedir. Aileler çocukları ile devamlı ilgilenmeli, izlemeli ve gözlemleyerek onları bu tehlikeden korumalıdır. Burada devlet kurumları başta olmak üzere toplumun her kesimini de büyük sorumluluk ve görev düşmektedir.” dedi.
Uyuşturucu satıcılarının özellikle kırsal kesimlerdeki gençleri hedef aldığını vurgulayan Tamer, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu maddelerin bir şekilde engellenmesi ve yeni bağımlılıkların önlenmesi için toplumsal duyarlılığın daha fazla olması gerekmektedir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin başta kendilerine sonra da toplum hayatımıza zarar verecek madde kullanımlarından korunması adına, ilk görev ailenin olmakla birlikte medyadan siyasete, emniyetten eğitimcilerimize kadar çok geniş yelpazede kişiye çok önemli görevler düşmektedir. Uyuşturucu madde kullanımının daha fazla cana sebep olmaması için daha duyarlı olup topyekün bir mücadele şarttır. Bu noktada tüm kesimlerin daha fazla duyarlı olmaları gerektiği gibi bu mücadeleye destek vermelerini ümit ediyoruz.”
Madde bağımlılığının tedavisinde erken teşhis ve tedavinin önemli olduğuna da dikkat çeken Tamer, “Bağımlılığın ilerlemesi tedaviyi güçleştirmekte ve tedavi süresini uzatmaktadır. Zorlayıcı önlemlerin tedavide yeterli olmadığını görüyoruz. Özellikle bağımlıları tedavi etmede yetersiz kalıyoruz. Evet, bu noktada belediyeler ve diğer kurumların rehebilitasyon merkezleri var. Ama bunlar yetersiz kalıyor. Örneğin 60 kişilik bir kapasiteye sahip bir tedavi merkezine 500-600 kişi başvuruyor. Bu noktada daha çok tedavi merkezlerine ihtiyaç var. Bununla birlikte gençler, aileleri tarafından aşırı bir baskı altına alınmamalı. Ancak başıboş da bırakılmamalı. Özellikle uyuşturucu maddeler konusunda daha etkin polisiye önlemler alınarak üretimi, yurda sokulması, satılması, kullanılması engellenmelidir.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.