Toplumun en büyük sorununu irdelediğimizde karşımıza iki problem çıkmakta: Birincisi ahlaksızlık ikincisi eğitim. Bu iki kavramı ilişkilendirmeyip tek başına yorumlayanlar, kendilerine darbe yapmışlardır.

Hiçbir eğitim sistemi, hiçbir sistem, ahlaktan yoksun bir şekilde ayakta kalamaz. Tarih bizlere gösterdi ki yapay ahlaka sahip olanlar tarihin bembeyaz sayfalarına bir kara leke olarak geçmiştir ya da tarihin bembeyaz sayfalarından çıkarılmıştır. Bu bağlamda memleketimizde yaşananlar eğitim sayfalarını da etkilemiştir.

Nasıl?

Tercih kılavuzundan birçok okul ve üniversite çıkarıldı. Bu konuda farklı eleştiriler olabilir. Birçok düşünür, insanı   ‘Her insan bir dünyadır' diye tanımlamışlardır. Bu bağlamda insanları tek tornadan geçirerek düşünsel benzerliğe zorlamak mantığın ilkeleriyle uyuşmadığı gibi yaratılış gayesine de terstir. Yaradan: ‘Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık; sonra da birbirinizi tanıyasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık' diye buyurmaktadır.

Yaradılışın muhtevasında çeşitliliğin olduğunu ve bunun da ilahi bir ilke olduğunu unutmayalım. Sonsuz kudret sahibi, insanlara akıl vererek tercih hakkı sunmuştur. İnsan aklıyla her şeyi çözemese de danışarak sorunların çözümünü kolaylaştırabilir. Danışarak karar verme, Allahın buyruğu ve peygamberler mirası olduğu için ziyadesiyle önemseyip kurallaştırmalıyız.

Tercih sırasında yapılan bazı hataları dikkate aldığımızda geçmişte bireysel başvuru yapanların onaylama butonunu tıklamayan sayısız öğrencinin mağduriyetini gözeterek onaylama butonunu kesinlikle tıklamalıyız. Ayrıca onaylama sonrasında karşımıza çıkan bütün koşulları tek tek okumalıyız. Okuduğumuzda bazı bölümlerin hazırlıklarının Arapça ya da İngilizce olduğunun farkına varmakla birlikte bazı lisans bölümlerinin de ilçelerde eğitim verdiklerini göreceğiz.

Bu anlamda ekonomik sıkıntısı olan kardeşlerimizin eğitim bursundan faydalanmaları için ilk beş tercihini seçerken özen göstermelidirler. Dikkat edeceğimiz diğer bir konu kontenjan ve başarı sıralaması.

Başarı sıralamasından bahsetmişken bu yılki puan ve başarı sıralamasında ciddi bir sıkıntı olduğuna şahit olmuşuzdur. Neden diye irdelediğimizde sınavın basit olması ve sayısal öğrencilerin eşit ağırlık sınavına girmesi sıralamayı değiştirmiştir. Kıyas yaptığımızda geçen yıl tercihe gelen öğrencilerin çoğu kazanabilirken bu yıl kazanamamasının göstergesini bu anlamda değerlendirebiliriz.

Kardeşlerimiz başarı sıralamasına bakarak umutsuzluğa düşmesin sıralamaya bakıp talebi dikkate almamaları yanlış tercih vermelerine neden olacaktır. Bir kişinin kazanacağını görsek bile bunun bizler olduğunu düşünerek umut var olmalıyız. Özellikle daha önce meslek liselerinden mezun olanlar ek puanlarından dolayı hayal edemeyecekleri yerleri umut edebilirler.

Umut etmek, umut var olmak, yerine göre doğru yerde durup doğru tercih yapmak inanç ve değer sahiplerinin en büyük karakteri olması gerekir. Bu karakterden yoksun insanlar, en güzel mesleğe sahip olup en kıdemli yerde de olsa en önemli ülkelerde mastır yapsa ahlaktan yoksun, vicdandan yoksun, kendi memleketini milletini düşünmeyip kendi insanına her türlü zulmü reva gördükten sonra ne yazar ki. Doğru tercih yapmak dileğiyle.

Selam ve dua ile…