Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi’nde 20 Ağustos günü bir kına gecesi kına düğününe  yönelik yapılan canlı bomba  saldırısında hayatını kaybedenlerin mezarlarının bulunduğu Yeşilkent Mezarlığı’nda Kurban Bayramı’nın ilk gününde acı ve  gözyaşı vardı.

Sabahın erken saatlerinden itibaren Yeşilkent Mezarlığına gelen aileler, Kur’an’ı Kerim okuyup dualar etti.  Üzgün olduğu görülen aileler, gözyaşları ile mezarların üzerine su döktü.

Bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin  hepsinin, akrabası olduğunu belirten Hamail Açar, bir gecede bu kadar yakınını kaybetmenin acısını yaşadığını söyledi.

Kurban Bayramı dolayısıyla akrabalarının mezarını ziyaret etmeye geldiğini belirten Açar, Kürtçe ‘Bu çocuklar size ne yapmıştı?’ diye sitemde bulundu.

“Hangi davanın hakkını sürüyorlar”

Düğün gecesi yaşadıklarını hala unutamadığını belirten Açar, “Ben ne diyeyim bilemiyorum. Evdeydik, dediler düğünde bomba patlamış. Düğün yerine gittim. Baktım hepsi benim akrabam. Hepsi yanmıştı. Hiç birini tanıyamadım. Elimden bir şey gelmiyordu. Ben de diğerleri gibi oturup ağladım. Bu çocuklar size ne yapmıştı? Bu çocuklar düğündeydi. Hangi davanın hakkını sürüyorlar? Bu mezarda bulunanlar hepsi akrabamız. Burada hiç biri yabancı değil. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum.”dedi.

“Bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamıyorum”

Acılı ailelere sabırlar dileyen Açar, düğün gecesi patlama sonrası gördüğü manzara karşısında neye uğradığını şaşırdığını belirterek, şunları dile getirdi:

“Ben evdeydim. Abdest aldım namaz kılacaktım. Bir baktım bomba patladı. Ben sandım havai fişek attılar. Sonra dediler ki düğünde bomba patlamış. Hemen koştum. Bir baktık ki hepsi bizim akrabamız. Hepsi yanmış siyaha dönmüştü. Parça parça olmuşlar. Bunu niye yapmışlar ben hala anlamış değilim. Hepsini topladılar. Kimseyi tanımadık. Kimilerinin üstüne naylon, kimilerinin de üstüne savan bezler atmışlardı. Kendi kendime dedim. Bu neyin davası? Kimin bunlardan alıp veremediği vardı? Allah (cc) onların ailelerine sabırlar versin. Bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamıyorum.” (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)