"Ezan yasağı asla kabul edilemez"

"Ezan yasağı asla kabul edilemez"

Siyonist terör rejimi İsrail meclisinde (Knesset) ilk oylamada kabul edilen ve ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasına yasak getiren kanun tasarısına sert tepki gösteren STK temsilcileri, ezan yasağının asla kabul edilemez olduğunu söylediler.

İşgal rejimi İsrail'in ezan okunmasını kısıtlayan yasa tasarısını ilk oylamada kabul etmesine tepkiler artarak devam ediyor. Kudüs’teki ezan yasağına sert tepki gösteren Gaziantep’teki STK temsilcileri, Siyonist ve işgalci İsrail tarafından kendi meclislerinde alınan kararın gayri meşru ve Müslümanlar nezdinde yok hükmünde olduğunu dile getirdiler.

Terör rejimi İsrail'in meclisinde "ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasına yasak" getiren kanun tasarısıyla ilgili tepkilerini dile getiren Gaziantep’teki STK temsilcileri, ezan yasağının kabul edilemez olduğunu belirttiler.

Memur-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, Kudüs’teki ezan yasağına sert tepki göstererek, işgal rejimi İsrail'in kabul edilemez kararını kınadı.

İşgal rejimi İsrail'i gayri meşru devlet olarak niteleyen Gök, “Öncelikle ben gayri meşru devlet İsrail’i bu yaptığı zulümden dolayı kınıyorum. Ben Kudüs’te bulunmuş birisi olarak Kudüs’te yaşanan zulümleri gidip yerinde gördüm. Mescid-i Aksa üzerinde bunların plan ve projeleri var. Mescid-i Aksa’yı sürekli işgal herekteler ile taciz ediyorlar. Oradaki halkı sürekli rahatsız edip bir şekilde taciz etme yolu ile oradan göndermeye çalışıyorlar. Bu tür uygulamaların karşısında orada bir avuç Müslüman direniyor. Ben orada iken bir hadiseye şahit olmuştum. Mescid-i Aksa’nın bir kısmını ‘avlusunu biz kullanabilir miyiz?’ gibi İsraillerin planı vardı. Belli bir yaşın altındaki Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girmeleri de yasak. Müslümanlar burada hemen kurslar açarak oradaki bazı yardım dernekleri de bu kursa gelenlerin ücretini kendileri karşılayarak burayı işler hale getirmeye çalışıyorlardı. Yani bir avuç Müslüman bütün ümmetin izzeti nefsini korumaya çalışıyor.”ifadelerini kullandı.

“Bu yasak bir buçuk milyarlık İslam âlemi için utanç vericidir”

Siyonist ve işgalci İsrail'e karşı İslam ülkelerinin sessizliğe bürünmesinin de kabul edilemez olduğunu belirten Gök, “Şu anda Müslümanların duruşunu ebabil kuşları bekleyen Müslümanlara benzetiyorum. Mekke’de Kabe’yi yıkmaya gelen fil ordusuna karşı bir avuç Müslüman’dık. O zamanlar dağlara çekilip ebabil kuşlarını bekledik. Küçücük kuşlardan şu anda medet uman bir buçuk milyarlık bir İslam alemi varsa bu sadece utanç vericidir. Yani bizim utanmamız lazım. Bugün Kudüs’te ezan yasaklanıyorsa bir Müslüman’ın utanması lazım. Ama ümit varız. Anadolu coğrafyasında Selahattin’i Eyyubi’nin, Fatih Sultan Mehmet’in, Hz. Ömer’in torunları var. Bunlar inşallah bir araya gelecekler. Kudüs yeniden özgürlüğüne kavuşacaktır.” şeklinde konuştu.

“Ezan yasağı asla kabul edilemez”

İslam beldesinde İslam'ın şiarı olan Ezan-ı Muhammedî’nin okunmasına engel olmaya kalkışmanın kabul edilemeyeceğini belirten İlim ve Hikmet Derneği Başkanı Ahmet Batmaz ise Kudüs’teki ezan yasağının insan hakkı ihlali ve inanca yapılan en büyük bir zulüm olduğunu söyledi.

Ezanın İslam’ın şiarı ve sembolü olduğunu belirten Batmaz, “Ezanla kalpler dirilir, ruhlar dirilir. İşgalci İsrail terör devleti ezanla Müslüman nesillerin dirilmesini hazmedemiyor. Kudüs’teki ezan yasağı en temel bir insan hakkı ihlalidir ve inanca yapılan en büyük bir zulümdür. İşgalci İsrail terör devleti ezanı yasaklayarak İslam’ı ve Müslümanları yok edeceğini zannediyor. İslam’ı ve Müslümanları asla ve asla yok edemeyecekler. Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez hocamızın da ifade ettiği gibi ‘Onlar Kudüs’te ezanı yasakladıklarsa her evden ezan sesleri yükselecek, her mümin bir müezzin olacak, her mümin en gür bir seda ile ezanı Muhammedi’yi inşallah haykıracak. Burada İslam ülkelerine düşen ise bu meseleyi BM nezdinde gündeme getirerek İslam Birliği Teşkilatı’nda gündeme getirmeleri, İsrail’in uyguladığı bu zulmü derhal ortadan kaldırılmalıdır. Ezan yasağı asla kabul edilemez. Çünkü bu büyük bir zulümdür. Terörist ve işgalci İsrail istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır, Kudüs ve Mescid-i Aksa özgürleşecektir.” diye konuştu.

“Ezan çağrısı bir barış, tevhid ve kardeşlik çağrısıdır”

Kudüs’ün Müslümanlar için Mekke ve Medine kadar kıymetli ve mukaddes bir şehir olduğunu belirten Cihannüma Derneği Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Bozgeyik de, ezanın Müslümanları toplanmaya birliğe ve vahdete çağıran bir çağrı olduğunu, bu çağrıdan rahatsız olanları kınadığını söyledi.

Ezan çağrısının bir barış, tevhid ve kardeşlik çağrısı olduğunu belirten Bozgeyik, “Ezan gibi bir çağrı olan, her hangi bir fiili olarak bir suç unsuru içermeyen bir çağrının İsrail parlamentosu tarafından bu şekilde yasaklanması maalesef bizler tarafından büyük bir teessürle karşılanmıştır. Bizler bu durumun İsrail parlamentosu tarafından tekrar değerlendirilmesi ve suç unsuru olmasından çıkartılmasını ümit ediyoruz. Çünkü ezan sadece Müslümanları toplanmaya birliğe ve vahdete çağıran bir çağrıdır. Bunda rahatsız olan çevrelerin bu çağrıdan rahatsız olmalarını anlamakta biz zorluk çekiyoruz. Ezan çağrısı bir barış, tevhid ve kardeşlik, çağrısıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

İslam ümmetinin birliğinin ancak vahdetle mümkün olacağına vurgu yapan Bozgeyik, bu konuda birlik ve beraberliğin sağlanması ve D-8 gibi önemli gayretlerin harekete geçirilmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Filistin’deki kardeşlerimiz nasıl ki Filistin, Mescid-i Aksa’nın ve Kubbeti sahranın derdini taşıyorlarsa bizde bütün Müslümanlar olarak bu derdi taşıyoruz. İslam coğrafyasında bu kadar yapılan zulümlere karşı Türkiye’nin dışında bu konuda sesini çıkartan, dünya genelinde ülkeleri birlik ve beraberliğe çağıran liderler maalesef bulunmaktadır. Bunu geçmiş zamanda merhum Erbakan D-8 hareketi ile Müslüman ülkeleri bir araya getirme noktasında ciddi bir çaba gösterdi. Fakat bu çaba ve gayretler maalesef akamete uğradı.”

“Bu yasak bize göre yok hükmündedir”

Siyonist İsrail’in bu tür uygulamalarının ilk olmadığına dikkat çeken Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği (GAİMDER) Başkanı Yemliha Aksoy da, işgalci İsrail tarafından kendi meclislerinde alınan kararın gayri meşru ve Müslümanlar nezdinde yok hükmünde olduğunu dile getirdi.

Aksoy, “Çok geçmiş tarihlerden bu zaman kadar adeta bir din savaşı oluşturma gayreti ile Müslüman Filistin halkı üzerinde yapmaya çalıştığı haksızlıklardan ve zulümlerden bir tanesine şahit oluyoruz. Bu yasak bize göre yok hükmündedir. Çünkü orada, kendi değerlerini önceleyen ve onlara da hassasiyet gösteren, onları yaşamaya çalışan bir Müslüman toplum var. Bu toplumun bu gerçekliliği karşısında onları yok sayarak böyle bir yasak getirmeye çalışmak bize göre Fransa’nın ‘Ermeni soykırımı yoktur’ diyenlerin ceza alması gibi trajikomik bir durum olarak değerlendiriyoruz. Sözüm ona İsrail devleti onların inancına göre tanrıyı ‘kıyamet savaşı’ dedikleri Armegedon savaşına zorlama eylemi içerisine girmiş durumdalar. Zorla buradaki halklar arasında özellikle Müslüman topluluklar ile İsrail arasında sunni bir gerginlik suretiyle aslında daha önceden beri yapmakta oldukları bu zulmün üzerine zulüm oluşturmayı, adaletsizlik ve haksızlık düzeni oluşturmayı maalesef yapmaya çalışmaktadır. Bence bu çok önceden beri süre gelen bir projenin son parçasıdır.”ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA) 










 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.