Asgari ücretin yarısından bile az bir maaşla hizmet veren fahri Kur’an kursu hocaları ile vekil imamların geçinemediğine dikkat çeken Diyanet Sendikaları, “Camilerde ve Kur’an kurslarında çalışan İŞKUR işçileri bin 300 TL alırken, fahri öğreticiler ise 500-600 TL gibi bir ücret alıyor” diyerek uygulamada bir adaletsizlik olduğunu belirttiler. Sendika yetkilileri, taşeron işçilere vaat edilen ‘Kadro’ sözünden Diyanet’e bağlı çalışan kurs hocaları ile vekil imamların da faydalandırılması çağrısında bulundular.

Türkiye genelinde 18 bin civarında fahri Kur'an kursu öğreticisinin bulunduğunu ifade eden Türk Diyanet Vakıf Sen Adana Şube Başkanı Ayhan Arabacı, sosyal ve ekonomik sorunlarla mücadele eden hocalarının bir an önce atamalarının yapılmasını talep ettiklerini söyledi.

“Hocalarımız asgari ücretin yarısı kadar bir ücret alıyor”

Fahri Kur'an kursu öğreticilerinin sorunlarının, Diyanet İşleri Başkanlığının önünde duran ve ivedilikle çözüme kavuşturulması gereken bir konu olduğuna vurgu yapan Arabacı, “Kurumun tabiri caizse baş elemanlarından olan hocalarımızın sorunlarına el atılmalıdır. Camilerde ve Kur’an kurslarında çalışan İŞKUR işçileri bin 300 TL alırken, fahri öğreticiler ise 500-600 TL gibi bir ücret alıyor, bu adaletsizlik değil midir? Asgari ücretin yarısı kadar bir ücret alıyor ve bu ücretle ev geçindirmek için çabalıyorlar.” dedi.

“Sigortalar tam yatmadığı için SGK’ya borçlu çıkıyorlar”

Fahri kurs hocalarının sigortalarının ayda 8-9 gün yattığını bu yüzden de sorunlar yaşandığına dikkat çeken Arabacı, “Sigortalar tam yatmadığı gibi bir de bunun üstüne SGK’ya borçlu çıkıyorlar. En ücra köylere geçici öğretici ve vekil imamlar gönderiliyor aldıkları maaşın üçte birini de yol parasına veriyor. Oysa devletimiz memurların yol parasına kadar verirken bunların ne günahı var? Bu şartlarda geçinemeyen fahri hocalar, başka işlerde çalışmak zorunda kalıyor.” diye belirtti.

“Sosyal hakları olmayan hocalarımız mağdur”

Fahri hocaların fedakarca çalışmasına rağmen çok çabuk işlerine son verilebildiğini ifade eden Arabacı, “Bizi en derinden yaralayan ise bizler bu kadar çaba sarf ederken bize bir anda kapı gösteriliyor, neden peki?  Çünkü kadrolu geldi, artık size güle güle deniliyor.” Vekil din görevlilerinin kadrolu imamlarla aynı hizmeti verdiğini, birçoğunun da merkezi camilerde görev yaptığına dikkat çeken Arabacı, “Vekil din görevlilerini de Diyanet İşleri Başkanlığı atıyor. Bu imamların birçoğu zaten hafız. Vekil din görevlileri istenilen kriterleri taşıdığı için ataması yapılıyor, vekil imamlara mutlaka kadro verilmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.

“Taşeron işçilerine verilen kadro sözü hocaları da kapsasın”

Vekil imam ve fahri kurs hocaların hükümetten kadro beklentisi olduğunu dile getiren Arabacı, "Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ve ilgili bakanlar kamuda taşeron işçi statünde görev yapan asıl işçilerin kadroya alınacağının müjdesini verdi. Aynı duyarlılığı Diyanet İşleri Başkanlığında yıllarca fahri Kuran kursu öğreticiliği ve vekil imam ve müezzin kayyımlığı yapan binlerce görevli de beklemektedirler." ifadelerini kullandı.

“Aynı görevi yaptıkları halde maaşlar arasında uçurum söz konusu”

Diyanet Sen Adana Şube Başkanı Veysel Akkoç ise ayda 72 saat Kur’an dersi veren bir kurs hocasının maaşının 500-600 TL civarında olduğunu işaret ederek, bu rakamın oldukça düşük olduğunu söyledi.

Diğer kurs hocalarıyla aynı görevi yaptıkları halde aynı haklardan yararlanamayan fahri hocaların sıkıntılarını dile getiren Akkoç, “Kadrolu hocalarımız da fahri hocalarımız da aynı görevi yapıyor ancak aldıkları maaşlar arasında ciddi bir uçurum söz konusu. Maaş konusundaki bu uçurum, fahri hocalarımızı çok zor durumda bırakıyor. Kur’an eğitimi ile birlikte müftülüklerin kendilerine verdiği görevi de eksiksiz yerine getiren hocalarımız, maalesef bir temizlik şirketinden gönderilen temizlik işçisi bir kardeşimizin bile çok altında ücret alıyor.” diye belirtti.

“Fahri hocaların aldıkları maaş yol parasına ancak yetiyor”

Fahri hocaların yaptığı fedakârlıklara da değinen Akkoç, “Hocalarımızın bir kısmı sabahın erken saatlerinde kalkıp şehirden köylere gidiyor, buradaki kurslarda ders veriyor. Bazı hocalarımız da Kur’an dersi verdiği kursa 2 dolmuşla gidip 2 dolmuşla geliyor. Günde 4 dolmuş parası veren hocalarımızın aldığı maaş ancak yol parasına yetiyor. Ama kendileri Kur’an’a hizmet edelim, diyerekten buna katlanıyorlar. Ayrıca tam gün çalıştıkları halde sigortaları yarım yatırılıyor. Fahri hocalarımız, asil hocalarımız gibi tam ders saati yapıyorlar, aynı dersleri işliyorlar ama ücrete, sigortaya ve temel haklara gelince bir adaletsizlik söz konusu. ” dedi.

Akkoç, siyasilerce taşeron işçilere vaat edilen ‘kadro’ sözünden kurs hocalarının da faydalandırılması için hükümetten adım atmasını beklediklerini söyledi. (Ayhan Kaya -İLKHA)