Fedakâr annenin asansör çilesi

Fedakâr annenin asansör çilesi

Gaziantep'te TOKİ konutlarındaki binalarda asansör olmaması nedeniyle engelli kızını okula götürüp getirmek için sırtında taşıyan fedakâr anne, yetkililerden yardım istiyor.

Gaziantep'in Şehitkamil ilçesinde 2010 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla yapılan Yeşilkent TOKİ Konutları'nda asansör olmaması nedeniyle engelli kızı Gülay Polat'ı (11) apartmanlarının 4'üncü katına sırtında indirip çıkartan Güzide Polat (56), yetkililerden yardım istiyor.

Yeşilkent Mahallesi'nde ikamet eden 4 çocuk annesi Polat, bel ve boyun fıtığı olmasına rağmen doğuştan ayaklarından engelli olan kızı Gülay'ı okula götürüp getirmek için her gün asansörü bulunmayan apartmanlarının 4'üncü katına sırtında indirip çıkarıyor.

Polat, ortaokul 6'ncı sınıfta okuyan kızını okula götürüp getirebilmek için evlerinden aşağıya büyük bir zorlukla sırtında indirerek tekerlekli sandalyeye bindiriyor. Rahatsızlığı nedeniyle kızını taşımakta zorlandığını belirten Polat, en büyük hayalinin asansörü bulunan bir evde oturmak olduğunu söyledi.

11 yıl önce eşinden ayrılan ve 4 çocuğuna bakmak zorunda kalan Polat, engelli olarak dünyaya gelen kızı Gülay'a gözü gibi bakıyor. Maddi durumları düşük olan ve engelli kızının özürlü maaşıyla geçimini sağlamaya çalışan Polat, çocuklarına hem annelik hem babalık yapıyor.

Kızının, doğuştan belinden aşağısının tutmadığını belirten Polat, "Ben Gülay'ı sezaryenle dünyaya getirdim. Gülay'dan önce üç çocuğum oldu, onlarda bir şey yoktur. Doğduğunda belinde bir kese vardı. O keseden dolayı bütün sinirler içinde biriktiği için ayaklarına giden sinir zarar görmüş. Kızımın belden aşağısı tutmuyor. Kızım iki aylıktı, ablamların yardımıyla İstanbul'a hastaneye götürdüm. İstanbul'da altı saatlik bir ameliyat oldu. Belindeki keseyi aldılar. Bana 'Kızın büyür, ölmez ama yürüyemez.' dediler." dedi.

"Tek başıma mücadele ediyorum"

Kızı Gülay'ı her yıl İstanbul'da hastaneye kontrole götürdüğünü dile getiren Polat, sözlerine şöyle devam etti: "Kızımı seneden seneye İstanbul'a kontrole götürüyorum. Şu anda 11 yaşına girdi. Halen kendisini kontrole götürüyorum. Tek başıma mücadele ediyorum. Kızım iki aylıkken eşimden ayrıldım. Bana yardımcı olan hiç kimsem yok. Oğlum da arkadaş kurbanı oldu, uyuşturucuya alıştırmışlar. Onun bunun sıkıntısı ile yine de Allah'a şükür idare edip gidiyorum. Doktorlar kızıma 'Spina Bifida' hastalığı tanısını koydular. Kızımın beyninde su olduğu için başına şant takıldı. Şantın ucu idrar yoluna bağlandı. Beynindeki suyu idrarıyla atıyor. Ayakları tutmadığı için kızım yürüyemiyor."

"Kızımı merdivenlerden indirip çıkartırken çok zorlanıyorum"

Binalarında asansör olmaması nedeniyle her gün doğuştan engelli kızını sırtında taşıdığını anlatan Polat, "Kızım ortaokul ikinci sınıfa gidiyor. Ben götürüp getiriyorum. Kızımı merdivenlerden indirip çıkartırken çok zorlanıyorum. Valiliğin verdiği bir artı bir evde oturuyorum. Üçüncü kat olduğu için merdivenleri inip çıkamıyorum. Belimde ve boynumda fıtık var. Rahatsız olmama rağmen kızımı mecburen ben indirip çıkartıyorum. Çünkü bu benim evladım. Valilikten bana yardım etmesini istiyorum. Bana ya düz ya da asansörlü bir ev versinler, başka bir şey istemiyorum." ifadelerini kullandı.

"Engelli kızımın özürlü maaşıyla geçiniyorum"

Polat, maddi durumunun olmadığını ve kızının engelli maaşıyla geçimini sağlamaya çalıştığını ifade ederek, "İki evli iki de bekâr çocuğum var. Ben hayatımı çocuklarıma adadım. Otuz sene eşimle evli kaldım ama eşim bize hiç bakmadı. Ne bizi arıyor ne de soruyor. Bana etrafımdaki insanlar yardım ediyor. Onların yardımlarıyla geçiniyorum. Elektrik ve suyumu ödemekte zorlanıyorum. Aynı zamanda oğlumu evlendirdim. Onun düğün borçlarını da ödüyorum. Kızımın aylığıyla geçinmeye çalışıyorum. Evimin kirasını bile ödeyemiyorum. Bana yardım ederlerse çok sevinirim." şeklinde konuştu.

"Kızım bana Allah'ın bir lütfudur"

Günlük ihtiyaçlarını daha rahat karşılaması için 11 yıldır kızını hiç kucağından indirmediğini ve onun için her türlü fedakârlığı gösterdiğini belirten Polat, "Ben çocuğuma baktığım için isyan etmedim. Allah'a şükürler olsun ki sonradan bana bu kızımı verdi. Ben bu kızımın parası ile geçiniyorum. Hiçbir zaman bir anne olarak çocuğumu asla dışlamadım. Kızımın kentte düzenlenen etkinliklere katılması için gerekli mercilere başvurdum. Kendisini Sakatlar Derneğine, basketbol takımına, yüzme havuzuna yazdırdım. Yeter ki çocuğum içine kapanık olmasın. Dışarı ile ilişkisi düzgün olsun. Kızım arkadaşları ile anlaşsın, paylaşmayı öğrensin diye onun için her yere başvuruyorum. Bir anne olarak görevimi yerine getiriyorum. Kızım bana Allah'ın bir lütfudur. Çok sıkıntılar çektim. Bugünüm çok şükür iyi. Önce hiçbir gün görmedim. Bir odanın içerisinde oturuyordum. O odayı da oturma odası, mutfak ve banyo olarak kullanıyordum ama bu çocuğum doğduktan sonra rahatım. Sadece ev sıkıntım var, başka bir sıkıntım yok." dedi.

Son olarak Polat, şunları söyledi: "Ben çok zorlanıyorum. Vali buraya geldiğinde de binamızın asansör sıkıntısını kendisine söyledim. Bize, 'Bir şey yapamayız.' dediler. Ne yapalım? Biz bu çocuklarımızı satın almadık. Bunu bize Allah verdi. Biz diyoruz ki burası valiliğin evi. Yine bize valiliğin evi olan asansörlü bir ev versinler, başka bir şey istemiyoruz. Kızımın akülü aracını şarja takıyoruz. Valilikten geliyorlar 'Ara gider çok geldi.' diyorlar. Akülü araçların şarjı küçücük, ne elektrik yakar?"

Annesi her gün kendisini sırtında indirip çıkardığı için çok üzüldüğünü ifade eden Gülay Polat ise tek isteğinin annesini bu sıkıntıdan kurtarmak için yetkililerden kendilerine asansörlü bir ev vermeleri olduğunu söyledi.

"Bize yardım ederse Valimize çok teşekkür ederim"

Annesinin daima yanında bulunduğunu ve her istediğini yaptığını belirten Polat, "Valimizden, Belediye Başkanımızdan asansörlü bir ev istiyorum. Tek isteğim bu. Bize yardım ederse Valimize çok teşekkür ederim. Annem çok zor durumda, onun için yardım istiyoruz. Annem bana çok iyi davranıyor. Annem ile aramızda hiçbir sıkıntı yok ama bu asansör problemi olduğu için sıkıntı çekiyoruz. Ben de arkadaşlarım gibi gezip, oynamak istiyorum. En büyük hayalim annem ile kutsal topraklara gitmektir. Büyüyünce masa başında çalışmak istiyorum. Annemle beraber çok iyi bir hayat yaşamak istiyorum. Annemle birlikte umreye gitmek istiyorum. Bunun için Valimizden, Belediye Başkanımızdan yardım istiyorum." ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
















 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.