Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen kabine toplantısının ardından salgınla mücadelede atılacak yeni adımlar ele alındı.

Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, alınacak tedbirler ile ilgili olarak, “Türkiye'nin büyük bir bölümü maalesef kırmızı renge büründü. Vaka, hasta ve ölüm sayılarını insani ve ticari ilişkilerde olduğumuz ülkelerden hızlı düşüremezsek küresel normalleşmenin gerisinde kalırız. Çok yüksek riskli grubu teşkil eden kırmızı kategorideki illerimizin sayısı, nüfusumuzun yüzde 80'ini teşkil eden 58 şehre ulaşmıştır. Kırmızı kategorideki illerde sadece pazar günü uygulanan sokağa çıkma sınırlaması artık cumartesi ve pazar günü olarak sürecektir.” demişti.

Sağlık Bakanlığı'nın dün açıkladığı haftalık Covid-19 haritasında Gaziantep “çok yüksek riskli” olarak gösterilen “kırmızı” kategoride yer aldı. Kentte, 100 bin nüfusa karşılık gelen Covid-19 vaka sayısı, bir ayda 27,00'dan 100,00'a yükseldi.

Yaklaşık bir aydır “orta riski” simgeleyen "sarı" grupta yer alan, “Kontrollü normalleşme” dönemine geçilen ve hafta sonu kısıtlamaların kaldırıldığı Gaziantep’te Covid-19 vakalarının artışa geçmesiyle birlikte kaldırılan kısıtlamalar tekrar getirildi.

Artan vakalar ve alınan yeni tedbirlerle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Gaziantep Valisi Gül, kentte son günlerde Covid-19 vakalarının arttığına dikkat çekti.

Esnaf ve halktan temizlik, maske ve mesafe kurallarına uymayı sürdürmelerini isteyen Gül, verilen onca çaba ve fedakarlığın boşa gitmemesi için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini istedi.

“Zorunlu olmayan hiçbir aktiviteyi yapmamak lazım”

100 bin nüfusa karşılık gelen toplam vaka sayının bir ay içerisinde 80 puan arttığına dikkat çeken Gül, “Rakamlar ilk açıklandığında 100 binde 27’lerdeydik. Sonradan 100 binlerde 100’ün üzerine çıktık. Sarı ile başladık, turuncu ile devam ettik ve maalesef kırmızı listeye girdik. Dün akşamdan itibaren alınan kurallar ve kararlar var. Bu kararları, kuralları da Gaziantep'te en iyi şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Aslında sorunlar çözüm de sorun da belli. Sorun; küresel bir hastalık var, bu hastalıkla baş edebilmek için tedbirlerin yüzde 90’lık kısmı bireyseldir. Evet, aşılamalarımız devam ediyor, olabildiğince hastalananlara devlet en iyi sağlık hizmetini vermeye devam ediyor. Fakat önemli olan koruyucu tedbirlerin alınmasıdır. Önemli olan daha az hastalanmamızdır. Bunun için de zorunlu olmayan hiçbir aktiviteyi yapmamak lazım. Özellikle de sosyal aktiviteyi yapmamak lazım. Üretim ve tedarik zincirinin devam etmesi lazım. Üretim ve tedarik zincirini devam ettirirken, maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat etmemiz lazım.” dedi.

“Herkes elinden gelenin bir fazlasını yapmalıdır”

Yeni alınan kararlar ile ilgili de konuşan Gül, “Son alınan kararlarda da bizi en çok etkileyen cumartesi-pazar sokağa çıkma yasağının olması ve yeme içme mekânlarının da eskiden olduğu gibi yüzde 50 kapasite ile devam etmesidir. Aslında kurallara uyuduğumuzda 10-15 günde bu durumdan çok daha iyi durumlara gelebiliriz. Kurallara uymazsak vaka sayılarımız artarsa da şu an yüzde 50 kapasite ile çalışan yeme-içme mekânları başta olmak üzere birçok esnaf yeni tedbirlerle karşılaşabilir. Benim Gaziantep'te yaşayan her bir hemşehrimden istirhamım; başkalarının uymasını istedikleri kurallara kendileri de uysunlar. Şimdiye kadar önemli bir kısmı uyudu, uymaya devam ediyor ve teşekkür ediyorum. Ama herkes elinden gelenin bir fazlasını yapmalıdır. Özellikle okulların tam anlamıyla kapanmaması, öğrencilerimizin okuldan geri kalmaması, esnafın işinden, aşından mahrum olmaması için bizim bireysel keyiflerimizden, etkinliklerimizden bir adım geride durmamız lazım. Bu vesileyle istirham ediyorum; bir ay, bir buçuk ay dişimizi sıktığımızda aşıların artmasıyla, yazın gelmesi ve Ramazan ayında nispeten sosyal hayatın daha durgunlaşması ile beraber vaka sayılarımızın da daha sürdürülebilir bir seviyeye geleceğini düşünüyorum.” diye konuştu.

“Ramazan'da toplu iftarlar yapılmamalıdır”

Ramazan ayında toplu iftar ve sahur buluşmalarının yasak olacağını belirten Gül, “Bakanlık açıkladı, toplu iftarlar zaten genelgeyle yasaklandı. Bunun dışında istirhamımız; en yakınınız olsa bile bu Ramazan'da toplu iftarların yapılmamasıdır, ev ziyaretlerinin hiçbir zaman yapılmamasıdır. Bir iyilik yapmak istiyorsanız, ihtiyaç sahibi ise nakit olarak, gıda kolisi olarak verilebilir. Yine paket servisi var, lokantalarımız yemek servisini evlerine götürebilir. Ama bir arada yemek yemek, iftar açmak hem gittiğimiz eve hem kendimiz hem şehrimiz hem de ülkemiz için risk oluşturuyor. Bunu yapmamalarını istirham ediyoruz.” ifadelerini kullandı.